Ortadoğu şiddeti Ladin'e yarayacak
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2002 01:53
Ortadoğu'da Filistin halkına soykırım yapıldığını söyleyen Ecevit, ‘‘Çocukları canlı bomba yapanlar da sorumludur’’ dedi. Ecevit, ‘‘Şiddet, Ladin ve terör örgütlerinin işine yarar’’ görüşünü dile getirdi.
Başbakan Bülent Ecevit, İsrail'in Filistin'e karşı uyguladığı şiddetin, İslam radikalizmini tırmanışa geçireceği uyarısında bulunarak, ‘‘böylece bin Ladin ve El Kaide gibi örgütlere gün doğacağı’’nı savundu.
Ecevit, dün DSP Grubu'ndaki konuşmasını baştan sonra İsrail'in Filistin kentlerini işgaline ayırdı. Ecevit, ‘‘Şaron savaşı dilinden düşürmüyordu’’ diyerek, grup konuşmasında şu mesajları verdi:
YA ÖLÜM, YA SÜRGÜN
İsrail Başbakanı Şaron, geçen aralık ayı başında Filistin'e karşı savaş açmıştı. Ben bundan yakındığımda Şaron'un basın sözcüsü inkar ediyordu. Şimdi de Şaron, Filistin'e karşı resmen savaş ilan etmiştir.
Yaser Arafat, şimdi İsrail askerlerinin elinde tutsak durumdadır. Ya sürgüne gidecek ya da belki canından olacaktır.
SOYKIRIM UYGULANIYOR
Yalnız Arafat değil, Filistin devleti adım adım yok edilmektedir. Filistin halkına karşı, dünyanın gözleri önünde soykırım uygulanmaktadır. İsrail yönetimi, BM Güvenlik Konseyi kararlarına da meydan okumaktadır.
FİLİSTİN DE SORUMLU
Bu durumdan yalnız İsrail yönetimi değil, Filistin içinde yuvalanan ve intifada çocuklarını canlı bombalara dönüştüren radikal unsurlar da sorumludur.
Acı gerçek şu ki, bazı Arap unsurları, Filistin yanlısı gibi görünseler bile aslında bir Filistin devleti istememektedirler. Arap alemindeki bazı çağdışı unsurlar, bağımsızlığa ve huzura kavuşmuş bir Filistin halkının, kendi halklarına örnek olmasından korkmaktadırlar.
İsrail yönetimi, bu gerçeği algılasa, radikal Arap unsurlarının oyununu bir gecede bozabilir. Bunun yolu, İsrail yönetiminin, Arafat önderliğinde Filistin ile barış masasına oturması ve hakça bir uzlaşıya varmasıdır.
ABD DEVREYE GİRMELİ
Şaron ve Arafat'ı, Türkiye'de veya başka bir yerde, gözlerden uzak, başbabaşa görüşmeye çağırıyoruz. Buna Arafat olumlu yanıt veriyordu. Şaron ise önce tam sukunet gelmesini koşul olarak ileri sürüyordu. Bu tutum gerçekçi değildir. Şaron yönetimi, savaş ve işgal yolunu seçti. Şaron yönetimini bu saplantıdan kurtarmak için ABD, etkili ve kararlı biçimde, zaman yitirmeksizin devreye girmelidir.
RADİKAL İSLAM TIRMANIR
Yoksa ne olacaktır? Tüm Arap ülkelerinde halk sokaklara dökülecektir. Nitekim şimdiden sokaklara dökülmektedir. İslam radikalizmi tırmanışa geçecek, Doğu-Batı karşıtlığı önlenemez duruma gelecektir ve Ladin veya El Kaide benzerlerine gün doğacaktır.
CEZASINI BİZ ÇEKERİZ
Bölgemizle hatta dünya ile birlikte Türkiye de bunun acısını çekecektir. Böyle bir olumsuzluğu önlemek için ABD süratle duruma ağırlığını koymalıdır. Türkiye de Ortadoğu'ya barış gelmesi için elinden geleni yapacaktır.
Başbakan Bülent Ecevit, İsrail'in Filistin'e karşı uyguladığı şiddetin, İslam radikalizmini tırmanışa geçireceği uyarısında bulunarak, ‘‘böylece bin Ladin ve El Kaide gibi örgütlere gün doğacağı’’nı savundu.
Ecevit, dün DSP Grubu'ndaki konuşmasını baştan sonra İsrail'in Filistin kentlerini işgaline ayırdı. Ecevit, ‘‘Şaron savaşı dilinden düşürmüyordu’’ diyerek, grup konuşmasında şu mesajları verdi:
YA ÖLÜM, YA SÜRGÜN
İsrail Başbakanı Şaron, geçen aralık ayı başında Filistin'e karşı savaş açmıştı. Ben bundan yakındığımda Şaron'un basın sözcüsü inkar ediyordu. Şimdi de Şaron, Filistin'e karşı resmen savaş ilan etmiştir.
Yaser Arafat, şimdi İsrail askerlerinin elinde tutsak durumdadır. Ya sürgüne gidecek ya da belki canından olacaktır.
SOYKIRIM UYGULANIYOR
Yalnız Arafat değil, Filistin devleti adım adım yok edilmektedir. Filistin halkına karşı, dünyanın gözleri önünde soykırım uygulanmaktadır. İsrail yönetimi, BM Güvenlik Konseyi kararlarına da meydan okumaktadır.
FİLİSTİN DE SORUMLU
Bu durumdan yalnız İsrail yönetimi değil, Filistin içinde yuvalanan ve intifada çocuklarını canlı bombalara dönüştüren radikal unsurlar da sorumludur.
Acı gerçek şu ki, bazı Arap unsurları, Filistin yanlısı gibi görünseler bile aslında bir Filistin devleti istememektedirler. Arap alemindeki bazı çağdışı unsurlar, bağımsızlığa ve huzura kavuşmuş bir Filistin halkının, kendi halklarına örnek olmasından korkmaktadırlar.
İsrail yönetimi, bu gerçeği algılasa, radikal Arap unsurlarının oyununu bir gecede bozabilir. Bunun yolu, İsrail yönetiminin, Arafat önderliğinde Filistin ile barış masasına oturması ve hakça bir uzlaşıya varmasıdır.
ABD DEVREYE GİRMELİ
Şaron ve Arafat'ı, Türkiye'de veya başka bir yerde, gözlerden uzak, başbabaşa görüşmeye çağırıyoruz. Buna Arafat olumlu yanıt veriyordu. Şaron ise önce tam sukunet gelmesini koşul olarak ileri sürüyordu. Bu tutum gerçekçi değildir. Şaron yönetimi, savaş ve işgal yolunu seçti. Şaron yönetimini bu saplantıdan kurtarmak için ABD, etkili ve kararlı biçimde, zaman yitirmeksizin devreye girmelidir.
RADİKAL İSLAM TIRMANIR
Yoksa ne olacaktır? Tüm Arap ülkelerinde halk sokaklara dökülecektir. Nitekim şimdiden sokaklara dökülmektedir. İslam radikalizmi tırmanışa geçecek, Doğu-Batı karşıtlığı önlenemez duruma gelecektir ve Ladin veya El Kaide benzerlerine gün doğacaktır.
CEZASINI BİZ ÇEKERİZ
Bölgemizle hatta dünya ile birlikte Türkiye de bunun acısını çekecektir. Böyle bir olumsuzluğu önlemek için ABD süratle duruma ağırlığını koymalıdır. Türkiye de Ortadoğu'ya barış gelmesi için elinden geleni yapacaktır.