Orada kimse var mı

Güncelleme Tarihi:

Orada kimse var mı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2001 00:00

O meşum günden beri bir kişiyi hayranlıkla izliyorum. Hillary Clinton. Eski başkanın eşi.New York senatörü. Muhalefette ama, iktidar partisine tam destek veriyor.Yüzünde çelik gibi bir ifade. Moralman yıkılmış bir halka güven veren bir serinkanlılık ve en önemlisi de kararlılıkla konuşuyor.LİDER KUMAŞIBelli ki kumaşında liderlik var...Yine o meşum günden beri Ankara'yı izliyorum.İzliyorum ve kararlı bir tavır bekliyorum.Şöyle, iskeleti üzerinde, ayakta dimdik duran kararlı bir tavır.Ama ne Çankaya'dan, ne de Başbakanlık'tan öyle bir ses geliyor.Eklemleri olmayan, kuru, inançsız, sıradan açıklamalar.Ne dediklerini bile tam anlamıyorum.Sanki ‘‘Aman bizi bu işe bulaştırmayın’’ tavrı.Neye bulaştırmayacaklar anlamıyorum.Zaten gırtlağımıza kadar bulaşmışız.Şu 54 yıllık hayatımın neredeyse 35 yılı terörle boğuşan bu ülkede geçmiş.Daha neye bulaşmayacağız?Cumhurbaşkanı'ndan da, Başbakan'dan da kararlı bir konuşma bekliyorum.Çünkü bugün bizim günümüz.O Ecevit ki, terör yüzünden demokrasisini kaybetmiş bir ülkenin siyasetçisi.Terörden bıkmış bir ülkede, halkın yüzde 98'inin desteğiyle gelen asker, onu da alıp götürmüş. Hapse girmiş.Hálá kendisini o koltuktan götürenin gerçekte asker değil, sokaktaki terör olduğunu anlamamışsa biz ne yapacağız?O FOTOĞRAFO Ecevit ki, Çevre Sokak'taki CHP binasının önünden haftada bir iki defa siyasetçi cenazesi kaldırmış.Terörist kurşunlarıyla ölen partili arkadaşlarını omzunda taşımış.Nerede o fotoğraf?..Kayseri'de il başkanının cenazesini taşırken, açılan ateşe rağmen dimdik ayakta duran Ecevit.Evet nerede o gözümün önünden gitmeyen, beni kendisine hayran bırakan Ecevit?Tabutun üç kolunu tutanlar korkudan yere sinmiş, bir kolu ise ayakta.Dimdik duran Ecevit'in omzunda duruyor.Bugün bizim haklılığımızı en çok haykıracağımız gündür.Bu ülke, gazetecilerini, siyasetçilerini, işadamlarını terörde kaybetmiş.Bu ülke, neredeyse bir canlı bomba tarlası gibi.Bu ülke, dağ başlarındaki köylerinde binlerce çocuğunu, kadınını, delikanlısını yitirmiş.Askerini, polisini şehit vermiş.Bugün bu teröre karşı biz haykırmayacağız da kim haykıracak?YİNE SADDAM MI?Ankara'dan kararlı bir ses bekliyorum.İskeleti olan, ayakta duran bir ses.Bana, insanlara, bütün ülkeye güven verecek.Bütün dünyaya, ‘‘Biz bundan çok çektik. Sizi anlıyoruz, yanınızdayız’’ diyecek.Ben bekliyorum, ama Ankara'dan sadece cılız bir ses geliyor.O cılız psikolojiyi okumaya çalışıyorum.Kendi kendime soruyorum.Acaba Başbakan Ecevit bu olayı, Körfez Savaşı'yla mı karıştırıyor?Yani Saddam Hüseyin'in başına bir iş gelecek, biz de bunda rol alacağız diye mi korkuyor?Ne alakası var bunun Saddam'la veya başka herhangi bir Ortadoğu diktatörüyle.Bu bizim hayatımızla ilgili bir şey.Bu, demokrasimizin geleceğiyle ilgili bir şey.Bu ayakta kalmamızla ilgili bir şey.ANKARA'YA SESLENİYORUMAnkara'nın, Türkiye'nin tavrı çok önemli.Bu olayın bir Hıristiyan-Müslüman çatışmasına dönüşmesini önleyecek en büyük güçlerden biri Ankara.Dünyada, ‘‘Müslümanlar da teröre karşıdır’’ deme hakkını en güçlü sesle haykıracak ülke Türkiye.Yani 30 yıldır terörle boğuşan Türkiye.Çankaya dilsiz, Başbakanlık cılız, Hariciye desen, neredeyse olayı örtbas etmek isteyen bir tavırda.Ve bizler de o istikamete bakıp sesleniyoruz:‘‘Orada kimse var mı?..’’Evet, o enkazın altında kimse var mı?..
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!