Omicron’la daha da yaygınlaşan tehlike: Covid Utancı

Güncelleme Tarihi:

Omicron’la daha da yaygınlaşan tehlike: Covid Utancı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2022 13:47

Hepimiz pandemi sırasında ekstra önlemler alan birilerini tanıyoruz. Seyahat etmekten, büyük toplantılardan hatta arkadaşlarından ve ailesinden uzak durarak dikkatli davranan pek çok insan, Covid pozitif olduktan sonra suçluluk ve utanç duymaya başladı.

Haberin Devamı

Pandeminin başında önemsediğimiz şey ‘evde kalmak’ idi. Aile üyeleriniz harici diğer kişilerle teması azaltarak riski mümkün olduğunca azaltıyorduk. Bu nedenle de hala seyahat eden, kalabalık toplantılara katılan kişileri gördüğümüzde dikkatli olmadıklarını ve virüsün yayılmasına katkıda bulunduklarını düşünüyorduk. Bu düşünce kalıbı yeni varyantlar ortaya çıksa da devam etti. Bu sebeple de otomatik olarak Covid enfekte olan kişilerin kuralları hiçe saydığı ve pervasız olduğu varsayılıyor.

Vakaların dünya çapında rekor seviyelere ulaşmasıyla Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de artık kendini çok koruyan insanların bile virüse yakalanmasının muhtemel olduğu konusunda uyarıyor. Son zamanlardaki artış sırasında testi pozitif çıkan pek çok insan için virüs, çok sayıda sorun ile birlikte tatsız bir duyguyu daha körüklüyor: Utanç…

Haberin Devamı

ABD’de 30’lu yaşlarında bir yüksek lisans öğrencisi olan Aline, iki yıldır kendini koronavirüse karşı özenle koruyor. Aşılarını da tam olduktan sonra, Atlanta’ya gerçekleştireceği bir seyahat öncesi yaptığı test onu çok şaşırttı. Testi pozitif çıkmış, yani virüse yakalanmıştı.

Washington Post’a konuşan Aline, virüsü nasıl kaptığını hala merak ediyor ve ihtimalleri düşünmeden edemiyordu. “Acaba cerrahi maske yerine bez maske taktığım için mi virüse yakalandım?”, “Şeker hastalığımı tetikleyen etkileri olur mu?” Kafasında bu sorular ve endişeler dolaşıyordu.

Çilesinin en acı veren kısmı ise Covid olduğu için utanması. “Kendimi çok utanmış ve aptal hissediyorum.” diyor ve ailesinde strese neden olduğu için de oldukça üzülüyor. Ayrıca virüse yakalanan kişilere karşı gizlice yargıda bulunması dolayısıyla da utancı katlanıyordu.

Aklında hala maske konusunda soru işaretleri olanlar için Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tanıl Kocagöz’e sorduk.

“Bez ve kağıt maskelerin koruyuculukları arasında bir fark bulunmamakta ama ağız ve burunu tam kapatacak tasarımda üretilmiş olması çok önemli. Maske türünden çok, maskelerin doğru kullanılması önemli. Bazı kişiler sürekli maske takıyorlar ama bir restorana gidip yemek yemek için maskeleri çıkartıyorlar, bu büyük risk. Bir de ellerle virüsle bulaşık yüzeylere dokunup sonra maskeye dokunarak virüsü maskeye aktarmak oradan da soluyarak virüsü almak olasılığı var. Bu nedenle maskelerin düzenli değiştirilmesi önemli. Örneğin; çalışan insanlar için bir öğle yemeği öncesi, bir de sonrası olmak üzere, günde iki maske kullanmasında yarar var.”

DÖRT KİŞİDEN BİRİ COVİD UTANCI YAŞIYOR

Ulusal Johns Hopkins Üniversitesi’nden araştırmacılar, dört Amerikalıdan birinin Covid-19 utancı yaşadığını söylüyor.

Psikolog Berkay Ateş, insanların, bir başkasının ölümüyle sonuçlanabilme ihtimali yüksek bir enfeksiyonu bireysel dikkatsizlik ve ciddiyetsizlik gibi algılanabilecek bir şekilde kurallara uymadan kapmış olması algısının toplumdan dışlanma ile sonuçlanabileceğini ifade ederek, “Pandeminin başlarında, yasakların en çok olduğu ve bireysel önlemlerin arttığı dönemde hastalığın size bulaşması için bir yerlerde yasak delmek ve bir başkasına bulaştırma konusunda dikkatsiz ve özensiz davranmak gerekiyordu. Ancak normalleşme ile bu algı da yıkılmalı.” dedi ve ekledi:

Haberin Devamı

“En büyük hatamız bunları yaparken mevcut bilgilerin ışığında düşüncelerimizi güncelleyememek oluyor. Bu konular hakkında pandeminin ilk zamanlarında öğrendiğimiz bütün kaideleri yeni bilgilerin ışığında değerlendiremiyoruz. Bunu yapmamızı ise geçmişte öğrenmiş olduklarımız engelliyor. Kesinlikle bugünkü bilgilere adapte olmayı öğrenmek lazım. Hastalığa yakalanmanın bizim bireysel suçumuz veya hatamız olmayabileceği ve bu gerçekliğin toplumsal hatta global bir sorun olduğunu kabullenebilmemiz gerekiyor.”

Omicron’la daha da yaygınlaşan tehlike: Covid Utancı

KURALLARA UYMADIKLARI DÜŞÜNÜLECEĞİNDEN KORKUYORLAR

Omicron bulaştıkça insanlar, enfeksiyonlarının yanlış davranıştan kaynaklanmadığını kanıtlamak için çabalıyorlar. Covid olduklarını söylemeden önce aşılarının tam olduğunu, çok dikkatli olduğunu ve tüm kurallara uyduklarını belirtiyorlar. Bunu yapanların arasında pek çok politikacı, halk sağlığı görevlileri de var. Aralık 2021’de virüse yakalanan ABD’li senatör Elizabeth Warren bunlardan sadece biri…

Haberin Devamı

“Düzenli olarak Covid testi yapıyorum. Hafta başında negatif çıkmıştım ama bugün test sonucum pozitif oldu. Neyse ki sadece hafif semptomlar gösteriyorum. Aşılarımı ve hatırlatma dozumu yaptırmış olmanın sağladığı koruma için minnettarım.”

Northwestern Üniversitesi’nden psikolog Sheehan Fisher, “Covid ilk başladığında, hastalananlar hakkında çok fazla yargı vardı. Şimdi, kurallara uyan ve aşılı kişiler testleri pozitif çıktığında veya kendilerini hasta hissettiklerinde, kurallara uymadıkları varsayılacak diye korkuyorlar" dedi.

RİSKLER HERKESE ÇOK İYİ ANLATILMALI

Buradaki en büyük risk ise insanların bu utanç sebebiyle etrafındakileri bilgilendirmemesi. Eğer insanlar utandıklarını hissederlerse, ifşa etme olasılıkları daha düşük olabilir.

Haberin Devamı

Kocagöz, korunmaya rağmen enfekte olmuş olmaktan utanan insanlar olduğunu söyleyerek, insanların hastalıklarını paylaşmamasının risklerinden bahsetti.

İnsanlar karantinaya girmek zorunda olması ve başkalarının kendisine yaklaşmaktan çekineceği düşüncesi ile de hasta olduklarını çevreleriyle paylaşmıyorlar. Doğal olarak böyle bir durumun hastalık yayılmasını hızlandıracağını düşünmemiz gerekiyor. Bu durumu önlemek için Omicron varyantının çok bulaşıcı olduğunu, aşıların hastalık şiddetini ve ölümleri azalttığını ancak bulaşı engellemediğini, bu nedenle kapalı ortamlarda bir araya gelindiğinde bulaşma riskinin yüksek olduğunu herkese çok iyi anlatmak gerekiyor. Hastalar yaptırımlarla değil, başkasına hastalığı bulaştırmama isteği ile kendisini bir süre izolasyona sokmalı.”

Haberin Devamı

UTANÇ DUYGUSU HASTALIĞI OLUMSUZ ETKİLER

Covid teşhisinden sonraki suçluluk ve utanç, kişinin hastalıktan dolayı zaten yaşamakta olduğu acıyı ve stresi şiddetlendirebilir.

Yoğun utanç ve yargılanma korkusunun beraberinde stresi getirdiğini söyleyen Ateş, “Utanç doğrudan hastalığı şiddetlendirir diyemesek bile stresin de bağışıklık sistemimize iyi gelmediğini ve bağışıklık sistemimizi zayıflattığını biliyoruz. Bu gibi sebeplerden dolayı direkt olmasa da dolaylı yoldan hastalığa olumsuz etkisi olabilir.” ifadelerini kullandı.

AŞI OLDUK DİYE REHAVETE KAPILIYORLAR

Sağlık yetkilileri, tam olarak aşılanmanın, maske-mesafe ve hijyen kurallarına uymanın çok önemli olduğunu sık sık vurguluyor. Ancak bu önlemler bile enfeksiyona karşı bir garanti değil.

Her şeyi doğru yapmak bile yüzde yüz Covid-19’dan korunacağımızı garanti etmiyor diyen Kocagöz, “Ancak hasta olma olasılığımızı çok azaltıyor. İnsan bazen kendi elinde olmayan nedenlerle trafik kazası geçirebilir. Siz çok dikkatli araba kullanabilirsiniz ama karşıdan gelen araba size gelir çarparsa bunu engelleyemeyebilirsiniz. Buna karşın kendiniz dikkatsiz, trafik kurallarına uymadan araba kullanırsanız kaza geçirme olasılığınız çok yüksek olur. Covid-19 gibi enfeksiyon hastalıklarında korunmayı da buna benzetebiliriz.” ifadelerini kullandı. 

Omicron’la daha da yaygınlaşan tehlike: Covid Utancı

HASTALIK UTANCI COVİD’E ÖZGÜ DEĞİL

Hastalıklardan kaynaklanan utanç, Covid-19 ile ortaya çıkmasa da son zamanlarda en çok Covid hastalarında rastlanıyor. Bunun üzerine Psikolog Berkay Ateş’e başka hangi hastalıklarda Covid utancına benzer bir tablo ile karşılaşıldığını sorduk. Ateş, cinsel yolla bulaşan ve ölümcül olabilecek her hastalıkta bu utancın bir miktar ortaya çıktığının gözlemlendiğini söyledi.

“Temelde hastalık taşımak normallik seyrinin dışına çıkmışlık algısı, ortalamadan uzaklaşmış ve dışlanmışlık hissi yaratabiliyor. HPV, AIDS, Hepatit ve bazı psikiyatrik hastalıklarda da buna benzer bir tablo görüyoruz. Bu biraz toplumsal yapımız, kurallarımız, kültürümüzle de paralel. Örneğin, temizlik hastalığına sahip birisi rahatlıkla ben temizlik hastalığına sahibim diyebiliyor. Hatta neredeyse gururlanabiliyor ama aynı hastalığın istifçilik özelliğine sahip insanlar bunu dile getirmekten çekiniyor. Temelde aynı tanıya sahip olsalar da toplumda hangisinin daha çok kabul göreceğine dair hepimizin kafasında bazı şemalar var ve bunlara uyum sağlamaya çalışıyoruz.”

”COVİD GÖRÜNMEZ BİR DÜŞMAN”

Covid pandemisinde ölümcül bir düşman var fakat düşmanın nerede olduğu belirsiz diyen Ateş, “Bu tehdit görünmez olduğu için sadece onu taşıyan insanlar artık tehdit olarak algılanıyor. Bu nedenle insanlara karşı korku merkezli bir tepki oluyor. Mevsimsel grip ve suçiçeği gibi hastalıklar da oldukça bulaşıcı ama gelecekte ne gibi deformasyonlara sebep olabileceğine dair yeterli veri var. Covid için hala belirsizlikler var. Hastalığı az tanıyor, nelere sebep olabileceğini bilmiyoruz. Bunlar bile virüsü taşıyan insanlardan korkmak için altyapı oluşturuyor.” açıklamalarında bulundu.

“UTANÇ DUYMALARI ŞAŞIRTICI DEĞİL”

Amerikan Psikoloji Derneği direktörü Lynn Bufka, koronavirüs teşhisi ile gelebilecek utanç duygusunun şaşırtıcı olmadığını söylüyor. “Utanç, HIV ve hatta onlarca yıldır kanser gibi çeşitli sağlık teşhisleriyle bağlantılı bir geçmişe sahip.” diyor. “Başkaları tarafından görüldüğünü ve yargılandığını düşünmekten geliyor. Gerçek şu ki, Covid olan insanlar hakkında çok fazla yargı var, bu yüzden biraz utanç duymaları anlaşılabilir.”

KARANTİNADA İLETİŞİM HALİ SÜRDÜRÜLMELİ

Uzmanlar, Covid-19'a yakalanmaktan utanmanın sağlıklı veya yararlı olmadığı konusunda hemfikir. İşte bu duyguları nasıl bastıracağınıza dair bazı ipuçları.

Bu suçluluk ve utanç duyguları ile başa çıkmanın en iyi yollarından birinin de onu kabul etmek ve açıkça ifade edebilmek olduğunu vurgulayan Psikolog Büşra Kupik, “Bu süreçte televizyon, sosyal medya gibi paniğin yoğun yaşandığı ve yansıtıldığı dijital ortamlardan bir süre uzak kalınabilir. Sanat malzemelerinin iyileştirici gücünden faydalanmak suçluluk ve utanç duygularının dışa aktarılması ve ifade edilmesi için yararlı bir yol sunabilir. Karantinada en çok korkulan durumlardan biri de sosyal yaşamdan uzak kalmak, bağlantıda olduğumuz diğer kişilere ulaşamama kaygısı. Bununla başa çıkmanın en güzel yollarından biri de fiziksel anlamda yüz yüze gelinemese de görüntülü görüşmeler yaparak o iletişim halini sürdürmek olabilir.” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!