Ölüm 7 metre ötemizdeydi

Güncelleme Tarihi:

Ölüm 7 metre ötemizdeydi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2002 01:42

Kudüs İbrani Üniversitesi kampüsünde önceki gün meydana gelen terör saldırısında yaralanan iki Türk öğrenci Semih Şirem ve Efraim Ediz Rivkav dehşet saatlerini Hürriyet'e anlattı. 21 yaşındaki iki öğrenci, yedi kişinin öldüğü saldırıdan üçüncü derecede yanıklarla kurtuldular.

İSRAİL'de üniversite okumak için İbranice kurslarına katılan iki Türk öğrenci kafeteryada öğle yemeği yerken meydana gelen patlamayı önce tüp patlaması zannettiklerini söylediler. Semih Şirem ve Efraim Ediz Rivkav ‘‘Önce müthiş bir patlamak duyduk. Üzerimize doğru bir ateş topu geldi adeta. Yanmaya başladığımızı hissettik ve kendimizi bir anda yerde bulduk. Bir terör saldırısı olabileceğini düşünemedik. Çünkü hiç kimsenin bir üniversite kampüsüne saldırabileceği aklımıza gelmedi’’ dediler.

Efraim ve Semih patlamadan üçüncü derecede yanıklarla kurtulmuşlar. Semih'in kafası ve kolları yanarken, şortlu olan Efraim'in bacakları yanmış. Her ikisi de ilk şoku atlattıktan sonra kendilerinden daha ağır yaralı olan arkadaşlarına yardım etmeye çalışmışlar. Ancak gelen yardım görevlileri tarafından sedyeyle hastaneye taşınmışlar.

Halen olayın yorgunluğunu yaşayan Efraim daha fazla konuşmak istemezken Semih, bir hafta önce katıldığı bir radyo programında barıştan umutlu olduğunu söylediğini belirterek ‘‘Ama artık o kadar iyimser değilim’’ diyor. Radyo programında İsrail'in Gazze'de Hamas askeri liderinin yanı sıra 14 Filistinli sivili de öldüren saldırısını kınadığını söyleyen Semih ‘‘Ancak bu olay da çok dehşet verici. Şiddet şiddeti doğuruyor ve bu döngü devam ediyor. Ancak bunu yapanların bir terör örgütü olduğunu unutmamalı ve bütün Arapları bu olay nedeniyle suçlamamalıyız’’ diyor. Semih kendisini hastaneye Arap arkadaşlarının getirdiğini ve ilk müdahaleyi de Arap doktorlarının yaptığını belitterek içinde bir kırgınlık olmadığını söylüyor.

Semih'in İstanbul'da yaşayan annesi Rozi Şikem olayı önceki gün ilk olarak Türk televizyonlarından duymuş. Oğlu kendisiyle telefon bağlantısı kurmadığı için birşey olduğunu anlamış. Anne Şikem o saatleri şöyle anlatıyor: ‘‘Hemen cep telefonundan oğluma ulaşmaya çalıştım. Cevap vermeyince arkadaşlarını aradım. Ancak iki saat sonra sesini duymam mümkün oldu. Bu hayatımda yaşadığım en zor iki saatti. Derhal Kudüs'e hareket ettik. Ve onun yüzünü görünceye kadar iyi olduğuna inanamadım.’’

ALLAH BÜTÜN ANNELERE SABIR VERSİN

Anne Şikem İsrailli ve Filistinliler arasında yaşanan olaylardan son derece mutsuz olduklarını belirterek, en çok yıprananların iki taraftaki anneler olduğunu söyledi. Şikem ‘‘Allah Filistinli annelere de İsrailli annelere de sabır versin. İşleri çok zor. Evlat acısı ya da endişesi yaşamak dünyanın en zor şeyi. İnşallah barış gelir. Umudumuz bu’’ dedi.

İsrail askerleri evini yıktı

Geçen salı günü Kudüs'te, yedi İsraillinin yaralanmasıyla sonuçlanan intihar saldırısının faili olan canlı bomba Hazım Yusuf'un Beyt Cala'daki baba evi İsrail askerleri tarafından yerle bir edildi. İsrail ordusu, dün sabahki yıkım eyleminden sonra, bunun bir misilleme önlemi olduğunu, canlı bombaların ailelerinin eylemlerin bedelini ödeyeceklerini açıkladı. Yıkılan evin beton blokları üzerinde Arapça ‘‘Hazım, haydi ileri, hepimiz arkandayız’’ ve ‘‘Şaron'un saldırıları bizi yıldıramaz’’ sloganları yer alıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!