Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2003 01:54

Stephen Hawking’in hastalığı

24 Haziran 2003 tarihli gazetenizin 6. sayfasında yer alan Stephen Hawking ile ilgili haberinizde kendisinin SP (Serebral Palsi) hastası olduğu yazılmış. Serebral Palsi gazetede yazıldığı gibi doğum sırasında oluşan bir hastalıktır. Fakat Stephen Hawking'in hastalığı 20'li yaşlarında nüksetmiştir. Kendisi SP (Serebral Palsi) değil ALS (Amyotrophic Lateral Sclerosis) hastasıdır. Düzeltmeniz dileğiyle.

Ahmet KASAN

TEMSİLCİNİN NOTU

Haberi yazan Şenay Ordu, bu uyarı üzerine konuyu bir kez daha araştırdı ve okurumuzun haklı olduğunu saptadı. İşte muhabirimizin cevabı:

‘‘Haberi yazarken, çoğunlukla zihinsel gerilikleri bulunmayan, ama fiziksel yetersizlikleri yüzünden toplumca dışlanan Serebral Palsi'li çocuklara ‘okul' müjdesi verecek olmak heyecanlandırmıştı beni. Aileleri de sevinsin, bu okulun gerçekleştirebileceği mucizelere inansınlar istedim. Haberde hastalık hakkında verdiğim tüm bilgiler doğrudur. Ancak ben yaptığım araştırmalarla yetinmeyip, bir de Serebral Palsi'li ünlü bulmak istedim. Ve kaderin bir cilvesi, aklıma gelen ilk isim olan Stephen Hawking, ‘A Brief History of Time' (Zamanın Kısa Tarihi) adlı kitabının önsözüyle çıktı karşıma. Önsözde ‘Stephen Hawking suffers from Celebral Palsy, and has a body that is essentially useless' (Stephan Hawking Selebral Palsi hastası ve vücudunu tümüyle kullanamıyor) diye bir ifade yakalayınca, çok sevindim. Oysa Hawking, ALS hastasıymış, bunu daha sonra öğrendim. Amyotrophic Lateral Sclerosis (ALS) de nöron kaybı kaslarda zaaf ve erimeye yol açarken, zihinsel fonksiyonları ve belleği bozmuyor. ALS'nin, Serebral Palsi'den en büyük farkı, hamilelik sırasında, doğumda ya da hemen sonrasında değil de, çok daha sonra ortaya çıkması. Okuyucumuz Ahmet Kasan haklıdır, Stephen Hawking Serebral Palsi'li değildir, özür dilerim.’’


Aczmendi ve rock

HEMEN hemen her gün Türkiye'nin dört bir yanından gelen eleştirileri dikkatle okuyor ve verdiğiniz yanıtları takip ediyorum. Okuyucuların duyarlılıkları ve hassasiyetleri oldukça yerinde. Bugüne kadar hiçbir haber için mail atma gereği duymadım, hatta birçok taraflı ve objektif olmayan haberlerinize karşı. Ancak ‘‘Kekilli'nin Aczmendileri’’ başlığıyla yayımladığınız haber, sabrımı taşırdı. Tamamen kasıtlı atılan bir başlıkla ‘‘rock’’ tarzı fanatik bir dinleyici kesimine ‘‘Aczmendi gibi’’ diyerek hakaret etmişsiniz. Bu haberi yazanlar hiç mi bugüne kadar başlarını sallayan, adeta kendinden geçen coşkulu bir kalabalık görmedi, anlamıyorum.

Hamdi ÇELİKBAŞ/ANKARA

Tarikatçı başlığı

TARİKATÇI oldu diye kızını öldüren babanın haberini okudum gazetenizde. Haberi keyfinize gore yorumlamanız ve saptırmanızı hiç yakıştıramadım. Baba denen adamın hakiki yüzünü yakınları deşifre ettiği halde niçin haberde bunlar geçmedi, anlaşılır değil. Adam annesini döven, evden kovan, akli dengesi bozuk bir adam olduğu halde olayın tarikat olayıymış gibi yansıtılmasını çok kasıtlı buluyorum. Uyduruk, eksik ve taraflı bir haber verdiniz. Hürriyet'e yakışmıyor.

Zehra GÜNER

zehraguner@yahoo.com

TEMSİLCİNİN NOTU

Cinayetle ilgili olarak ikinci günü gazetemizde yer alan ‘‘Tarikatın yok ettiği aile’’ başlığı, Hürriyet'in yazı işleri toplantısında da eleştiri konusu oldu. Habere atılan başlığın amacını aştığı görüşü ağır bastı.



Hürriyet'i bulamıyorum

BEN İstanbul Maltızdere Sok., Büyükdere, Sarıyer'de oturuyorum. Hürriyet Gazetesi'ni temin edebilmek için çektiğimiz sıkıntılar had safhaya ulaştı. Bizim mahallede eskiden her bakkaldan alabildiğimiz gazete ş~imdilerde ulaşılamaz oldu. Diğer bütün gazeteler 07.30-08.00 saatlerinde burnumuzun dibinde satılırken, Hürriyet gecikiyor. Bunun özel bir nedeni mi var?

Kazım TÜRKASLAN

uygarturkaslan@yahoo.com

TEMSİLCİNİN NOTU

Okurumuzun bu şikáyeti üzerine Promosyon Müdürümüz Müfit Utkusoy araştırdı ve Hürriyet'in dağıtımını yapan YAYSAT'a iletti. YAYSAT yetkilisi Kasım Aslangiray, olaya el koyup bayiyi araştırdı. Sonuçta, okurumuzun oturduğu sokaktaki TEKEL bayiinin sahibinin işyerini devretmeyi düşündüğü için gazete satışını bıraktığı anlaşıldı. Aynı bayi, işyerini devretmekten vazgeçince 5 Temmuz'dan itibaren gazete satışına yeniden başladı, sorun kalmadı. Bu durum, okurumuza da ayrıca bildirildi.



Atatürk’ün gölgesinde koyun otlatma

1 Temmuz tarihli gazetenizde, ‘‘Atatürk silueti oluşmaya başladığı sıralarda bir hayvan sürüsünün bölgeden geçtiği’’ haberi yer aldı. Haberde, siluetin belirdiği bölgede koyun otlatılmasına izin verilmesinin ihanet olarak değerlendirildiği, bu dağda hayvan otlatılmasının büyük terbiyesizlik olduğu, Karadağ'ın neden koruma altına alınmadığı (CHP'li milletvekiline atfen) belirtiliyordu. Oysa haberle fotoğraf arasında çelişki bulunmaktadır. Fotoğrafta çok net olarak siluetin izlendiği sırada alanda hiçbir hayvan sürüsünün olmadığı görülüyor. Geçimlerini alın teriyle temin eden mahzun Anadolu insanlarının sürdürdükleri bu hayat tarzını terbiyesizlik ve ihanetle ifade etmek akıl ve vicdan sınırlarını zorlamaktadır. Bu haber, güneşin doğuşunda topraklarımıza ilk düşen ve batışında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gölgeden siluetini oluşturan coğrafyada yaşayan halkımızı rencide etmiştir.

Yücel GEMİCİ

Damal Kaymakamı



Kayınvalideye haşema

ÇOKULUSLU bir ilaç şirketinde bölge yöneticisi olarak görev yapmaktayım. Gazetemizde dönem dönem gereksiz ve gündemden uzak haber ve bilgileri okumama rağmen şimdiye kadar bu anlamda eleştiri yapma gereği duymadım. Fakat 30 Haziran tarihinde yayınlanan ‘‘Kayınvalidesi İçin Haşema Aldı’’ başlıklı haberi görünce bu eleştiriyi yapma gereği duydum. Sizlere şu soruları sormayı çevrem adına bir sorumluluk sayıyorum.

Aysun Kayacı'nın müstakbel kayınvalidesine hediye almasının nasıl bir haber değeri taşıdığını çok merak etmekteyim.

Böyle gereksiz bir alışveriş haberinin, benim ve ailem için oldukça önemi olan gazetemin ilk sayfasını işgal etmesini kendime ve 9 yaşındaki oğluma nasıl açıklayabileceğim konusunda bilgi verebilir misiniz?

Bülent DEMİR/ANKARA

TEMSİLCİNİN NOTU

Türban ve buna bağlı olarak haşema, Türkiye'deki son siyasi gelişmelerin etkisiyle güncelleşti. Yaz mevsimi ile birlikte bazı gazetelerde, kadınlara yönelik haşemalar için ilanlar yayımlandı. Hürriyet, çok kısa bir süre önce bu tür haşema ilanlarını haber konusu yaptı. Bu haberden hemen sonra, Türkiye'nin tanınmış bir mankeninin ve onun kadar tanınmış sporcu nişanlısının annesi için haşema satın aldığı haberi üstelik Zaman Gazetesi'nde yayınlanınca Hürriyet muhabirleri konuyu araştırdılar. Ve ortaya o haber çıktı. Konunun her yönüyle haber değeri taşıdığı bir gerçek.



Haşema markası

30 Haziran'da yayımladığınız Haşema fotoğrafındaki ürün firmamıza aittir. Firmamızın, Fatih'te 4 adet satış noktası bulunmaktadır. Fotoğraftaki mankenin göğsündeki armaya dikkatle bakıldığında, firmamızın adı net olarak görülebilir. Bu ürünün Haşema firmasıyla ilgisi yoktur.

Ömer KORKMAZ

Ranuna Tekstil



OKURLARIMIZDAN KISA KISA...

MURAT ATAMAN 2003 yılı Japonya'da Türk yılı ilan edildi. Ancak basınımız bu olayla nedense ilgilenmiyor. Japonya'nın eşi bulunmaz bir dostluk mesajı içeren jestine karşılık kamuoyumuz bu etkinliklerden ne yazık ki habersiz kalıyor.

UMUT KÜÇÜK Ben ‘‘El Kaideci Türkler’’ balığıyla yayımlanan haberinizi eleştirmek istiyorum. Neden kanıtlanmamış bir olayı, ispatlanmış gibi duyuruyorsunuz? Ayrıca, yakalananların yakınlarının fotoğrafını yayımlamanızı da anlayamadım.

SACİT RENDA ‘‘Süleymaniye'deki Türk Özel Harekát Timi bürosunu basan 100 kadar Amerikan askeri, 11 askerimizi müsadere edip Kerkük'e götürdü’’ cümlesindeki müsadere kelimesi yanlış kullanılmıştır. Müsaderenin kelime anlamı ‘‘kanunen ahz ve zaptı lazım gelen mal’’ demektir. İnsan, mal değildir.

BÜLENT SÖNMEZ Kuzey Irak'ta Türk askerlerine yapılan saygısızlığa, simsiyah bir gazete yaparak yanıt vermeliydiniz. Hürriyet'ten bunu beklerdim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!