Ödül var ruhsat yok
Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin önde gelen ödüllü biliminsanları, kanser ilaçları ve aşılar başta olmak üzere dışa bağımlılıktan kurtulmak için sağlık sektöründe dünyada çığır açacak buluşlara imza atıyor. Ancak biliminsanları ruhsat aşamasında takılıp, satışını yapamadıkları için çabaları ve aldıkları ödülün bir anlam taşımadığından yakınıyor.
İlim Yayma Ödülü sahibi olan ve ‘Büyük ödülü’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alan, geçen hafta yayınlanan ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ başlıklı bildiride de imzaları bulunan Prof. Dr. Fikrettin Şahin ve Prof. Dr. İbrahim Karaduman, Hürriyet’e konuştu. Son yıllarda araştırmalarını kanser ve kök hücre üzerine yoğunlaştıran Büyük Ödül’ün ilk sahibi Yeditepe Üniversitesi Genetik ve Bio Mühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, tek başına ödül almanın, Türkiye’de bilimin önünü açmayacağını savundu.
Prof. Dr. Şahin, sıkıntıları şöyle aktardı: “Ürettiğiniz bilginin ticari ve ekonomik değeri yoksa, ödüllü bile olsa, o bilginin teknolojik anlamı olmaz. Ürünü geliştirmişsin ama üretemiyorsan, ticarileştiremiyorsan bunun bir amaç, hedefi var mı? Devletin, milletin kaynaklarını kullanıyorsun. Araştırma yapıyorsun. Diyelim ki ilaç hammaddesi geliştirdin, üretemiyorsun. İlaç formülasyonu geliştirdin, üretemiyorsun. İlaç geliştirdin, ruhsatlandıramıyorsun. Bütün bu sorunların çözümü için Cumhurbaşkanlığı tarafından fonlanacak bir Sağlık Sanayi Başkanlığı kurulmasını istiyoruz.
YOLUMUZU AÇIN
Meme kanserini erken teşhis ve görüntülemek için geliştirdiği yeni teknolojik cihazı ile 2019’da Büyük Ödül’ü alan İTÜ öğretim üyelerinden Prof. Dr. İbrahim Karaduman da, ürünün sertifikasyon aşamasında olduğunu belirtip, “Biz bu bildiriyle devlete bir yol haritası sunarken, kendi deneyimlerimizden de yararlanıyoruz. Yöneticilerimize, ‘Tıbbı cihaz ve ilaç alanında araştırmalar yapan, gelişmeleri sağlayan biliminsanlarının önünü açarak çözümler üretirseniz, Türkiye, bu konuda dünyanın en iyi ülkelerinden bir haline gelebilir’ diyoruz” dedi.