Ne yemeli yememeli

Güncelleme Tarihi:

Ne yemeli yememeli
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 1999 00:00

Haberin Devamı

Dünyada kıyamet kopuyor. Deli dana, Belçikalılar'ın tavukgate skandalı yüzünden Avrupa sebzeye döndü derken sebzelerin de zararlı olduğu söylentisi çıktı.

Sebzelerin çoğu genetik

yapıları değiştirilmiş tohumlardan üretiliyor. Ne kadar tehlikeli olduğu bilinmiyor ama şimdilik bilinen riskleri şunlar: Yeni kanser ve alerji türlerini ortaya

çıkarabilir. Menenjit gibi hastalıkları arttırma riski olabilir. Doğum anomalilerine sebebiyet verebilir. Bağışıklık

sistemine bozabilir.

‘‘Eninde sonunda birşeyler yemek zorundayız’’ diyerek domuz etli pizzayı sepetine koyan yaşlı teyze az sonra marketin kapısından göründü. Pizzayı geri verip yerine dört parça peynir aldı. Bu, bu günlerde Belçika'nın her tarafında yaşanan bir senaryo. Ülke, içinde dioksin olan yiyeceklerin kansere neden olduğu söylentileri ile çalkalanıyor.

Belçika'da geçtiğimiz pazartesi günü 45 kategorilik bir liste yerel gazetede yayınlandı. Liste öyle geniş ki, yok yok. Tavuktan yumurtaya, sosisten tiramisu tatlısına kadar pek çok yiyecek topun ağzında. Liste tekrar genişletildi: ‘‘Yumurta yok, tavuk yok, et yok, süt yok, tereyağ yok, peynir yok...’’ Şimdi neredeyse bütün Belçika tavşan yiyor.

Hatta NATO'nun Brüksel merkez binasının kantininde dahi öğlen yemeğinde yenen sadece peynirli salatalı sandviç. Hükümet soruna çözüm bulamazsa bu gidişle Belçika'da sadece salata yenilecek.

Ülkede alelacele anketler yapılıyor. Sonuçlar hiç de iç açıcı değil: Halkın yüzde 60'ı sağlığından endişeli. Nisan'da yapılan test sonuçlarına göre ise hayvanlara verilen yemlerin içinde yüksek dozda dioksin var. Bu yüzden Belçika'da en az 1400 çiftlik zarar görmüş durumda. Henüz herhangi bir gıda için yasaklama getirilmedi ama tavşan ve kuzu satışları ikiye katlandı bile. Balık satışı ise üç misline. Hayvan yemi üreticileri yüzünden meydana gelen bu ekonomik, politik ve sosyal kriz Belçika'nın tarihine ‘‘Chickengate’’ olarak girdi bile.

Dürbünümüzü Belçika'dan Brezilya'ya çevirelim. Burada da genetik özellikleri değiştirilmiş soyalar yüzünden savaş veriliyor. Mahkeme soyalara el sürülmemesi kararını aldı. Karar Brezilya'da üretilen diğer GM'li yiyeceklerin de kaderini değiştirecek. Dünya soya üretiminin yüzde 25'ini Brezilya'nın karşıladığı düşünülerse bu ülke ekonomisine büyük darbe vuracak.

Genetik olarak üzerinde değişiklik yapılmış yiyecekler İngiltere'yi de sarstı. İngiltere'de ise Başbakan Tony Blair'in bu yiyeceklerin ticaretini dört yıl yasaklaması bilimcileri kızdırdı. ‘‘Bakanlığın 2003'e kadar pazardan bu ürünleri çekmeye hakkı yok.’’ İngiltere'de GM teknolojisine halkın güveni zayıf. Bir de hükümet ile hükümetin ileri düzeydeki bilimcilerle arasında çıkan ihtilaf işi daha da tehlikeli hále getirdi.

İNGİLTERE SARSILDI

İngiltere, GM yiyecekler yüzünden bazı protestolara sahne oldu. Geçtiğimiz ay GM yiyeceklerin ticaretinin yapılmasına karşı olan protestocular bunun tohumunu üreten AstraZeneca adlı şirketi bastı.

Konunun Türkiye açısından önemine gelince. Türkiye ne deli dana olayında Avrupa'dan ithal edilen damızlık spermler, ne yıllardır üretimi kontrolsüzce sürdürülen hormonlu sebze ve meyveler ve ne de kirlilik nedeniyle kurşunlu çıkan balıklar konusunu gündemine almış değil. Gelecek yıllar, bu nedenlerle oluşma ihtimali olan hastalıklara gebe gözüküyor.

Riskli sebze ve meyveler

Tohumları genetik olarak değiştirilmiş bu bioteknik yiyecekleri uzun zamandır sofralarımızda görüyoruz. Yeni çıkmadı. Hani şu bire beş veren buğdaylar, mısırlar, dev kabak ve dev domatesler. Yüksek verim ve dayanıklı üretim için bilim ve endüstri böyle bir işe kalkıştı. Normal bir domatesin çekirdeğini kullanıp tekrar domates elde edilebiliyorken, genetik özellikleri değiştirilmiş domates çekirdeğinden bir daha domates üretilemiyor. Üretmek için tekrar çekirdeğini satın almak gerek. Bu yiyeceklerin uzun vadede güvenilirliği konusunda çok az şey biliniyor. Uzmanlar parmağını taşın altına koymak istemediklerinden açık uçlu yanıtlar veriyorlar hep: ‘‘GM yiyecekler insan sağlığına tehlikeli olabilir.’’ 115 bin hekimin üye olduğu İngiliz Tıp Birliği (The British Medical Association) genetik yapısıyla oynanmış bu tohumların İngiltere'de ticaretinin yapılmamasını önerecek. Ama önce tohumları bağımsız bilimcilere test ettirip sonucu halka açıklayacaklar. GM yiyeceklerdeki toksitlerin insanda yeni alerji tipleri geliştirip geliştirmediği, antibiyotik direnç oluşturup oluşturulmadığına bakılacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!