Muğla açıklarındaki 5.1'lik deprem korkuttu... Peki ne anlama geliyor?

Güncelleme Tarihi:

Muğla açıklarındaki 5.1lik deprem korkuttu... Peki ne anlama geliyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2021 15:37

Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında salı gecesi meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki deprem, özellikle Bodrum, Marmaris, Datça ile Yunan adalarında şiddetli bir biçimde hissedildi. Peki bu depremi nasıl yorumlamak lazım? Bölgede daha büyük depremler bekleniyor mu? Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan hurriyet.com.tr’ye anlattı…

Haberin Devamı

Son yıllarda Ege Denizi ve çevresinde yaşanan depremlerin sayısı oldukça arttı. İzmir’de yaşadıklarımız hala aklımızda… Bölgede hareketlilik devam ediyor. Geçen ay Atina Yer Bilimleri Enstitüsü, Larissa'nın 24 kilometre kuzeybatısında yerin 7.8 kilometre derinliğinde deprem kaydedildiğini açıklamıştı. Büyüklüğü ise 6.0 idi. Özellikle Tesalya, Volos, Selanik, başkent Atina ve Meriç'e kadar geniş bir alanda hissedilmişti. Dün de Datça açıklarında AFAD verilene göre 5.1, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre de 5.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Ege Denizi’nde ve Datça açıklarında gerçekleşen depremlerin nasıl yorumlanması gerektiğini sorduğum Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Anadolu ile Afrika Ana Karası’nın bir toslama içinde olduğunu, bu nedenle de sarsıntıların meydan geldiğini söylüyor. Hatta her depremden önce 4.0 büyüklüğünün altında ‘depremcikler’ diye adlandırılan sarsıntıların olmayacağını ama en son meydana gelen Muğla açıklarındaki deprem öncesinde çokça depremciklerin olduğunu ifade ediyor ve ekliyor:

Haberin Devamı

Muğla açıklarındaki 5.1lik deprem korkuttu... Peki ne anlama geliyor

“Datça açıklarındaki deprem, Menteşe Adaları ya da Yunanlıların On İki Adalar diye adlandırdığı İncirli Adası’nın batısında, doğu-batı doğrultusundaki bir kırık boyunca oluştu. Böylelikle deniz altında yaklaşık 7 kilometrelik bir kırık gerçekleşti. Bu durumun asıl sebebi de Afrika Ana Karası’nın Batı Anadolu, Ege Denizi ile çevresi ve Yunanistan Yarımadası’nın altına doğru gerçekleşen dalış hızındaki artıştır. Yani Anadolu ile Afrika Ana Karası bir toslama içinde… Bu toslamadan kaynaklı da bu üç bölgenin derinliklerinde gerilmeler oluşuyor ve depremler meydana geliyor. Özellikle Afrika Ana Karası, Ege ve Batı Anadolu’nun 700 km altına kadar dalmış durumda ve yılda 4-5 cm hızla dalıyor. Bu da çok büyük bir hız demektir. Hatta bu dalan düzlemin ucu şu an Balıkesir ve Bursa’nın altına kadar ulaşmış durumda.

Haberin Devamı

‘ÜÇ HAFTA DAHA DEPREMLER SÜRECEK’

Deprem sonrası yine aynı bölge üzerinde 20’den fazla 1.5 ile 3.1 büyüklüğünde depremler oldu ve hala da devam ediyor. Bu artçıların üç hafta kadar daha süreceğini söyleyen Ercan, depremlerin Türkiye kıyılarında yıkıcı olabilmesi için 6,4’ten daha büyük olması gerektiğini, Türkiye kıyılarındaki yapı niteliğinin 6.4’lük depreme kadar karşılayabildiğini ve bu büyüklükten sonra hasarların olabileceğini hatta köy evlerinin göçmesi gibi durumların yaşanabileceğinin altını çiziyor.

“Geçtiğimiz aylarda Sisam Adası’nda ondan daha önce de İzmir’de bir deprem yaşamıştık ve onlarca insanımızı kaybettik. Geçen ay da Larissa’nın yakınında bir deprem gördük. Hatta en son gerçekleşen Datça açıklarında olandan daha büyük… Yalnız korkmamak lazım çünkü bu depremleri görmeye devam edeceğiz. Çünkü bunların hepsinin ana nedeni Afrika Ana Karası’nın toslaması ve dalması. Bu bölgede 2021-2022 yılları içinde toslama hızı devam ettikçe, bu büyüklükteki depremler karşımıza çıkacaktır”

Haberin Devamı

Muğla açıklarındaki 5.1lik deprem korkuttu... Peki ne anlama geliyor

Yalnız depremin gerçekleştiği bölge yakınlarındaki bazı yerlerle ilgili çekincelerinin olduğunu da vurgulayan Ercan; Denizli, Nazilli, Aydın gibi yerleri kaplayan Büyük Menderes Çukuru ve Alaşehir, Salıgöl, Salihli, Turgutlu, Kemalpaşa’dan itibaren İzmir’e uzanan Gediz Çukuru’nun olduğu bölgelerin deprem bakımından en hassas yerler olduğunu söylüyor. Ercan'a göre bu işin tek çözümü kentsel dönüşüm.

“Bu deprem sonrası daha büyük bir depremin olup-olmayacağı kuşkusu Muğla ve çevresinde olan tatilcileri ya da koronavirüs nedeniyle orada bulunan insanları kaygılandırmış olabilir. Yalnız şunun altını çizmekte fayda var, depremlerin öldürmediğini, binaların öldürdüğünü çok kez gördük. Artık gerekli dersleri çıkarıp, adımları atmamız gerekiyor”

BAKMADAN GEÇME!