Mr.Gurme

Güncelleme Tarihi:

Mr.Gurme
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Captain’s Terrace Restaurant

Restaurant'a neden doğrudan lokanta demeyiz bilemiyorum.

Captain's Terrace'mış. Yahu ‘Kaptan’ın Terası' çok daha güzel geliyor kulağa.

Yani Sarıyer'de hiç gereği yok tamamen İngilizce adlı bir balık lokantasına, pardon restaurant'ına.

Ben genellikle böyle tamamen İngilizce adlı lokantalara, meyhanelere gitmem.

Bunların turist çekmek için böylesi adlar bulup buluşturduklarını düşünürüm.

Eh turisti de onun yüzüne gözüne sevap olsun diye değil de parası için oraya isteyeceklerine göre ben de oralara gidip ütülmek istemem.

Şunu her zaman söyleyip duruyorum. İstanbul'da deniz ürünleri veren lokantalarda menüler de lezzet de yüzde 90'ında aynı. Belki de oran yüzde 95'e bile yükseltilebilir.

Fiyatlar mekana göre değişmekle birlikte verilen mezelerin çeşidi bile hepsinde birbirine benziyor.

Bu nedenle İngilizce ad bence bir avantaj değil dezavantaj bile oluşturabilir lokanta sahibi açısından.

*

O gün Sarıyer'de bu restorana girmeye hem üst katının manzarası nedeniyle (adı üzerinde teras işte) hem de görünümünün temizliği nedeniyle karar verdik.

Ben Sarıyer Balıkçılar pazarının eskiden bulunduğu mekanda deniz kıyısında yan yana sıralanmış olan lokantalarda sunulan yemeklerde belirgin bir lezzet farkı göremedim bugüne kadar.

Ne yapmışlar o güzelim Balıkçılar çarşısına öyle.

Ben o çarşıda dolaşmaktan son derece mutlu olurdum.

Buranın kendine göre bir düzeni ama aynı zamanda da bir anarşisi vardı.

Lokantalar da çarşı ile bütünleştikleri için gözüme çok güzel gözükürlerdi.

Çarşının içinden geçerek lokantaya gitmek rakı içme iştahımı kabartıverirdi.

Ayrıca yemek yerken balıkçılardan gelen ses de Boğaz'ın görüntüsüne , rakının lezzetine güzel bir arka fon oluştururdu.

Şimdi orası da ‘modernleşmiş’. Çarşı artık yok.

Yerine belediye bir park yapmış. Halk memnun galiba çünkü parka doluşuyorlar çekirdekleriyle filan.

Lokantalar da havasız kalmış çarşı gidince.

Rakı yudumlarken çocuk gezdirmeye gelen aileleri seyretmek zorunda kalabiliyor insan ki bu hiç de hoş bir görüntü değil.

*

Dediğim gibi mezeler de aynıydı ana yemek de.

Bir faul yoktu lezzetlerde ama öyle akılda kalan, muhteşemdi diye konuşturan bir şey de yoktu.

Servis sorunsuzdu.

Boğaza dalınca, rakı da güzel olunca diğer şeyler detay oluyor. İkinci rakıdan sonra yine eski çarşıyı hatırladım içimi yine hüzün bastı.

Bazen biraz modernleşmesek çok iyi olacak bu da kesin.

*

‘İstanbul’da Yeme İçme Sanatı'nın yenilenmiş altıncı baskısı biraz önce elime geçti.

Bu kitapta ‘Captains Terrace’ ‘Mevsim Balığı, meze çeşitleri yiyebileceğiniz, spesyalitesi uskumru dolması olan bir balıkçı’ diye tanımlanıyor.

‘Yeme İçme Sanatı’ daha çok adres bulmayı, telefon bulma işini kolaylaştıran bir kitap.

İçinde fazla eleştiri yok.

Oysa Türkiye'de kötü yemek yapan yere kötü yapıyor diyecek bağımsız bir restoran el kitabına çok ihtiyaç var.

Bu kitapçığı çıkaranlar neden eleştiriden kaçınıyorlar bilemiyorum. Belki de reklam alamama korkuları vardır.

Ben restoranlara gerekirse puan veren, eleştiriden korkmayan ve iyinin de neden iyi olduğunu anlatan bir el kitabına çok ihtiyaç duymaya başladım.

CAPTAIN'S TERRACE RESTAURANT

Balıkçılar Çarşısı No.9

Sarıyer

Tel :(212) 242 6531

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!