MHP: Derviş 4. ortak gibi

Güncelleme Tarihi:

MHP: Derviş 4. ortak gibi
Oluşturulma Tarihi: Mart 15, 2001 00:00


Süleyman DEMİRKAN / ANKARA
Haberin Devamı

Bahçeli'nin isteğiyle Ecevit, Derviş'in DSP'ye girmesini teklif etti. Derviş reddetti.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin en yakın kurmayı Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, Bahçeli'nin Derviş'in DSP'ye girmesini istediğini söyledi. Aydın, ‘‘Derviş'in 4'üncü ortak gibi görünmesinden doğacak sıkıntıların önlenmesi için en doğru adım budur’’ dedi.

MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, üç ortaklı koalisyon hükümetinde ‘4’üncü ortak gibi' olmaması için, DSP'ye girmesini istedi. Bahçeli'nin bu talebini Başbakan Bülent Ecevit'e ilettiği, Ecevit'in de bu yönde Derviş'e teklif götürdüğü, ancak Derviş'in bu talebi reddettiği belirtildi.

Bahçeli'nin en yakın kurmaylarından biri olan, MHP'nin ağır topu Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, MHP olarak Derviş'in dışarıdan bakan olarak atanmasına karşı çıktıklarını, ancak Derviş'in talebi ve Ecevit'in ricası üzerine buna ‘evet’ dediklerini söyledi. Derviş'in, ‘Koalisyonun 4’üncü Ortağı' gibi görünmemesi ve ileride doğabilecek sıkıntıları bertaraf etmek için DSP'ye üye olmasını savunan Aydın, ‘‘Sayın Derviş, DSP kimliği altında olmalı’’ dedi.

Hükümetin, ağır ekonomik bunalımdan çıkış yolu ararken, ilk etapta Merkez Bankası'nın başına getirilmesi düşünülen Kemal Derviş'in dışarıdan bakan olarak atandığını anlatan Aydın, şu görüşlerini öne sürdü:

LÜTFEN DSP'YE GİRSİN

‘‘Atanması sırasında bunun sorumluluğunu Sayın Ecevit ve DSP üstlendi. Çünkü, MHP olarak biz, Derviş'in dışarıdan bakan atanmasını istemedik, onaylamadık. Ama, koalisyonda boşalan alanın DSP'ye ait olması nedeniyle, Sayın Ecevit, bunun sorumluluğunu üstlenerek bu icraatı yaptı. Bundan bir gocunmamız, bir rahatsızlığımız da yoktur. Ama, bu atamanın yapılmasından sonra atılacak en doğru adım, Sayın Kemal Derviş'in DSP'ye üye olmasıdır. Çünkü, mevcut görüntüsü ve pozisyonu ileride çeşitli polemik ve sıkıntılar yaratabilir. Ülkenin selameti, menfaati açısından doğru olan Derviş'in DSP'ye üye olması ve bir parti disiplini altına girmesidir. MHP olarak da talebimiz bu. DSP'ye üye olmasından büyük bir memnuniyet duyarız.’’

Aydın, ‘‘Bahçeli, bu görüşünüzü Ecevit'e iletti mi’’ sorusuna, ‘‘Sayın Ecevit'e söyledi. Ecevit de hak verip doğru olduğunu söylemiş. Ama, kabul etmemiş diye duyduk. Ama, kabul etmemesi yanlış. Kabul edip DSP'ye katılması doğru olanı ve Türkiye'nin hayrına olacaktır’’ karşılığını verdi.

‘‘Böyle kalmasının bir zararı ne’’ sorusuna ise Aydın, şu yanıtı verdi:

‘‘Bu şartlarda 4'üncü ortak gibi olur. Girerse, bir parti disiplini altına girer. Koalisyon ahengine uygun olan budur. DSP kendi boşalttığı yere kendisi bir atama yaptı. Genel Başkanımızın teklifi; Derviş'in güçlendirilmiş, yetkileri artırılmış Hazine Müsteşarı olması idi. Hazine Müsteşarlığı da DSP'nin uhdesinde. Ama kendisi böyle yaptı. Bundan rahatsızlığımız da yok. İleride olabilecek bir tehlikedir.’’

‘‘Derviş DSP'ye girmezse ne olur’’ sorusunu da Aydın, ‘‘Birşey olmaz da, yanlış olur. Doğru olmaz. Parlamenter sistem, rejim ve her yönden zamanla sıkıntı yaratır. DSP'nin disiplini altına girmesi lazım’’ diye yanıtladı.

Deniz bitti hükümet olduk

Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, ekonomik krizi de şöyle yorumladı: ‘‘Türkiye ağır bir bunalım yaşıyor. Herkesin kabul ettiği gibi son 10-15 yıldaki ihmaller sonucunda Türkiye, çok zor bir döneme girdi. Bu hükümet de denizin bittiği, karanın göründüğü kritik bir noktada görev aldı. Öyle bir kritik nokta ki, artık işin idare edilir, savsaklanır yanı yok. Hükümetin uyguladığı istikrar programı her çevreden destek gördü. Çünkü, yapılması gerekenleri ihtiva eden bir programdı. İlk bir yılda çok önemli başarılar sağlandı. Son 14 yılda, ilk kez enflasyon yüzde 30'un altına indi. Maliye politikalarında başarılı olundu, Türkiye ilk kez, öngörülen bütçe açığından 1.3 katrilyon eksik açıkla kapattı. Tüm ekonomik göstergeler iyi durumda iken üst üste iki kriz yaşadık.’’

BANKACILIK ÇÜRÜDÜ

Bankacılık sektörünün, ‘çürüyüp bittiğini’ savunan Aydın, ‘‘Bu çürümüşlük ve bitmişlikte, bugüne kadar görev yapan bütün siyasilerin vebali ve sorumluluğu var’’ dedi. Aydın, şöyle devam etti:

‘‘84 bankanın olduğu ve bankacılık yapısının bu kadar zayıf olduğu bir durum dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bankalar çeşitli kişi ve grupları iç finansmanı sağlar hale getirilmiş. Kamu bankaları, amaçları dışında kullanılarak, görev zararlarının maksimize edilmiş bir şekilde kullanılmış, çarçur edilmiş. Onların da sonu gelmiş ve iflas etmiştir. Bu bugünün problemi değil, geçmiş dönemlerde hoyratça yapılan işlerin bir sonucudur.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!