Mektuplu karneye tepki
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2007 10:40
MİLLİ Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve yarın dağıtılacak karnelere iliştirilerek öğrencilere verilmesi istenen ‘veli mektubu’ tepki çekti. Türk Eğitim- Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Sami Özdemir, “Bu mektup siyasi reklamdan başka bir şey değil” dedi.
Birçok uygulaması eleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı, yarıyıl tatili öncesi 150 YKr fiyat biçilip her öğrenciden önce karne parası toplanmasını istedi, ardından karar değiştirip toplanan paraların iadesini istedi. Bu kez gündeme gündemine ‘veli mektubu’ tartışması geldi.
İlköğretim Genel Müdürlüğü'nün, yeni ilköğretim müfredatının veliler tarafından tanınması, benimsenmesi ve desteklenmesi ‘Veli mektubu’ hazırladı. Mektupta, eğitim sisteminin son yıllarda bir yenilenme süreci içinde olduğu, bir değişim yaşandığı vurgulandı. Değişimin ilk adımı olarak ilköğretim ders kitaplarının yenilendiği belirtilen mektupta derslerin içeriklerinin değiştirildiği, halk kültürü, medya okur yazarlığı, spor, sanat etkinlikleri gibi yeni derslerin programa dahil edildiği kaydedildi.
Yeni uygulamadan örnekler verilen mektupta, velilerden çocuklarına güvenip gelişmelerini takip etmeleri, öğretmenleriyle sürekli iletişim kurmaları istendi. Mektubun son bölümünde, geleceğe güvenle bakabilmenin çocuklarımızın aldığı eğitim kalitesine bağlı olduğuna, kalitenin değerleri velilerin katkılarıyla artacağına, velinin süreç içinde olmadığı bir eğitim sisteminin düşünülemeyeceğine yer verildi. İki sayfadan oluşan bu mektup örneği okullara gönderildi. Okulların kendi imkanlarıyla bu mektup örneklerini A 5 kağıdına renkli, arkalı önlü ve tek sayfa olacak şekilde fotokopiyle çoğaltılarak öğrenci karnelerine eklenerek tüm ilköğretim velilerine göndermesi istendi. Veliye mektup uygulaması ‘siyasi’ olarak değerlendirildi ve tepkiyle karşılandı.
Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Sami Özdemir, karne için önce ücret genelgesi yayınlandığını, daha sonra Bakanlığın yanlışı fark edip uygulamadan vazgeçtiğini hatırlattı. Paralı karneden vazgeçip yine okulları ve velileri masrafa sokacak bir mektup uygulamasına gidildiğini belirten Özdemir, “İşin maliyeti bir kenara, böyle bir mektup siyasi bir reklam aracı.
Biz sendika olarak eğitimin siyasetten arındırılmasını, yaz- boz tahtası konumuna düşürülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sayın veli diye başlayan metin bize göre siyasi reklamdan başka bir şey değil. Sanki icraatın içindenmiş gibi. Bugüne kadar olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Okul idarecileri, öğretmenler MEB tarafından yayınlanan yönetmelikler, genelgelerle hareket ediyor. 2007 Türkiye'de sıcak bir gündemi içeren yıl olacak. Ve icraatın içindenmiş gibi kullanılan bu mektup bize göre hiç etik değil” diye konuştu.
Özdemir, bu yıl formatı değiştirilen karnelerle ilgili de eleştiride bulundu. Yeni karnelerin tek vuruşlu yazıcılarla yazılacak karneler olduğunu, ancak bunun eski teknoloji olup okullarda bulunmadığını öne süren Özdemir, “Bu tek vuruşlu yazıcıların fiyatı 250- 300 dolar civarında. Okullar teknolojiyi yakından takip ediyor ve artık lazerli yazıcılar kullanılıyor. Lazerli yazıcılar 50 dolar civarında. Neden böyle bir şey yapıldı, mantığını anlayamıyoruz. Bu karnelerin İstanbul'da bir firmaya bastırıldığını duyduk. Acaba birileri kayırılarak kar amaçlı çalışma mı yapılıyor? Maalesef aklımıza bu sorular geliyor” dedi.
İlköğretim Genel Müdürlüğü'nün, yeni ilköğretim müfredatının veliler tarafından tanınması, benimsenmesi ve desteklenmesi ‘Veli mektubu’ hazırladı. Mektupta, eğitim sisteminin son yıllarda bir yenilenme süreci içinde olduğu, bir değişim yaşandığı vurgulandı. Değişimin ilk adımı olarak ilköğretim ders kitaplarının yenilendiği belirtilen mektupta derslerin içeriklerinin değiştirildiği, halk kültürü, medya okur yazarlığı, spor, sanat etkinlikleri gibi yeni derslerin programa dahil edildiği kaydedildi.
Yeni uygulamadan örnekler verilen mektupta, velilerden çocuklarına güvenip gelişmelerini takip etmeleri, öğretmenleriyle sürekli iletişim kurmaları istendi. Mektubun son bölümünde, geleceğe güvenle bakabilmenin çocuklarımızın aldığı eğitim kalitesine bağlı olduğuna, kalitenin değerleri velilerin katkılarıyla artacağına, velinin süreç içinde olmadığı bir eğitim sisteminin düşünülemeyeceğine yer verildi. İki sayfadan oluşan bu mektup örneği okullara gönderildi. Okulların kendi imkanlarıyla bu mektup örneklerini A 5 kağıdına renkli, arkalı önlü ve tek sayfa olacak şekilde fotokopiyle çoğaltılarak öğrenci karnelerine eklenerek tüm ilköğretim velilerine göndermesi istendi. Veliye mektup uygulaması ‘siyasi’ olarak değerlendirildi ve tepkiyle karşılandı.
Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Sami Özdemir, karne için önce ücret genelgesi yayınlandığını, daha sonra Bakanlığın yanlışı fark edip uygulamadan vazgeçtiğini hatırlattı. Paralı karneden vazgeçip yine okulları ve velileri masrafa sokacak bir mektup uygulamasına gidildiğini belirten Özdemir, “İşin maliyeti bir kenara, böyle bir mektup siyasi bir reklam aracı.
Biz sendika olarak eğitimin siyasetten arındırılmasını, yaz- boz tahtası konumuna düşürülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Sayın veli diye başlayan metin bize göre siyasi reklamdan başka bir şey değil. Sanki icraatın içindenmiş gibi. Bugüne kadar olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Okul idarecileri, öğretmenler MEB tarafından yayınlanan yönetmelikler, genelgelerle hareket ediyor. 2007 Türkiye'de sıcak bir gündemi içeren yıl olacak. Ve icraatın içindenmiş gibi kullanılan bu mektup bize göre hiç etik değil” diye konuştu.
Özdemir, bu yıl formatı değiştirilen karnelerle ilgili de eleştiride bulundu. Yeni karnelerin tek vuruşlu yazıcılarla yazılacak karneler olduğunu, ancak bunun eski teknoloji olup okullarda bulunmadığını öne süren Özdemir, “Bu tek vuruşlu yazıcıların fiyatı 250- 300 dolar civarında. Okullar teknolojiyi yakından takip ediyor ve artık lazerli yazıcılar kullanılıyor. Lazerli yazıcılar 50 dolar civarında. Neden böyle bir şey yapıldı, mantığını anlayamıyoruz. Bu karnelerin İstanbul'da bir firmaya bastırıldığını duyduk. Acaba birileri kayırılarak kar amaçlı çalışma mı yapılıyor? Maalesef aklımıza bu sorular geliyor” dedi.