Malatya'daki vahşet dünyayı ayağa kaldırdı

 GÖZALTI SAYISI 10'A YÜKSELDİ - Video

Türkiye, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin ardından şimdi de İncil baskınıyla dünyanın gündemine oturdu. Gözaltına alınan zanlılar Salih Güler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19) ve Abuzer Yıldırım'ın (19) üzerinden aynı mektup çıkarken, pencereden atlayarak ağır yaralanan Emre Günaydın'ın da saldırganların lideri ve olayı planlayan kişi olduğu belirlendi.

İstanbul'daki Zirve Yayınevi'nin Malatya Niyazi Mısr-i Mahallesi'ndeki bürosuna bugün öğle saatlerinde baskın düzenlendi. Kentin merkezindeki Ağbaba İşhanı'nın 3. katındaki büroyu basan 5 saldırgan, içerde bulunan Alman Tilman Ekkehart Geske (46) ile Türk çalışanlar Necati Aydın (35) ve Uğur Yüksel'in el ve ayaklarını domuzbağı denen yöntemle bağlayıp sorguladılar. Ardından misyonerlikle suçladıkları yayınevi çalışanlarının bıçakla boğazlarını kestiler.

ÜZERLERİNDEN AYNI MEKTUP ÇIKTI

İnşaat malzemeleri satılan işyerleri, cemevi, avukatlık büroları ve sigorta acentelikleri bulunan 6 katlı işhanında en hareketli saatte gerçekleştirilen katliam polise ihbar edildi. Saldırganlar olay yerinden ayrılmadan yapılan ihbar üzerine harekete geçen polis işhanına operasyon düzenledi. Yayınevinde bulunan saldırganlardan 4'ü yakalanırken, Emre Günaydın isimli saldırgan 3. kattaki yayınevinin balkonundan caddeye atladı. Ağır yaralanan Günaydın, polisler tarafından hastaneye kaldırıldı.

Gözaltına alınan zanlılar Salih Güler (20), Cuma Özdemir (20), Hamit Çeker (19), Abuzer Yıldırım (19) ve yaralı Emre Günaydın'ın üzerinden aynı mektup çıktığı öğrenildi. Malatya'daki bir yurtta üniversite sınavına hazırlandıkları belirlenen 5 zanlının üstünden çıkan mektupta “Beşimiz kardeşiz, ölüme gidiyoruz, dönmeyebiliriz. Hakkınızı helal edin” ifadelerinin yer aldığı kaydedildi. Emre Günaydın'ın geçen ocak ayında kavga çıkardığı için yurttan atıldığı da kaydedildi. Polis ekipleri, söz konusu yurtta arama yaparken, zanlıların dün akşam yurt idaresine bugün yurda gelmeyeceklerini bildirdikleri de öğrenildi.

POLİSE İHBAR YAPILDI

İhbarın, kim ya da kimler tarafından yapıldığı belirlenemezken, iddiaya göre, yayınevi çalışanlarının aileleri tarafından, "Yakınlarımıza ulaşamıyoruz" diye polisin arandığı belirtildi. Diğer bir iddiaya göre ise, bir yayınevi çalışanının gizlice polisi aradığı öne sürüldü. Ailelerin uzun süre yayınevi çalışanlarına ulaşamamasını söyledikleri iddiası ise, zanlıların kurbanları birkaç gündür sorguladığı ihtimalini de gündeme getirdi. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, olayla ilgili çok yönlü soruşturma sürdürüldüğünü bildirdi. Aksu, saldırıya ilişkin bilgi verirken, "şiddet ve terörle bir yere varmak isteyenler hüsrana uğramıştır” dedi. Aksu, olayın gerçekleştiği yere yakın olan polisin hemen müdahale ettiğini belirterek, “Zanlılar suç aletleriyle beraber olay yerinde yakalanmış, kaçmak isteyen bir başka zanlı ise balkondan atlamış ancak o da yakalanmıştır” diye konuştu.

TEHDİT EDİLİYORLARDI

İncil dağıtan ve misyonerlikle suçlanan Zirve Yayınevi Genel Müdürü Hamza Özant, Malatya'daki büroda çalışan arkadaşlarının son dönemde sıkça tehdit edildiklerini söyledi. Özant, tehditlerin kimler tarafından yapıldığına dair bilgileri olmadığını da bildirdi. Soruşturmayı sürdüren polis, olayın Trabzon'daki rahip Santoro cinayetiyle ilgili bağlantısını araştırırken, katliama sahne olan yayınevindeki bilgisarlarda incelemeye alındı.

Yayınevi ile aynı binada bulunan Cem Vakfı'nın Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan, yayınevine giren ve çıkan çok sayıda kişinin olduğunu söyledi. Doğan, “Yayınevi, birkaç kat yukarımızda bulunuyor. Arkadaşlarımız, olaydan kısa süre önce üst katlarda bağrışmalar olduğunu söyledi. Pek önemsememişler. İşyeri sahipleri arasında tartışma olabileceğini düşündükleri için çıkıp bakma gereği duymamışlar" dedi.

ALMANYA'DAN KINAMA

AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Almanya’nın Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, saldırıyla ilgili, "Bu vahşi olayı şiddetle kınıyorum" açıklaması yaptı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz da, saldırıyı kınarken, "Alman Büyükelçiliği, Türk otoriteleri ile temas halinde ve soruşturma yürüten Türk yetkililerinin çalışmalarını kararlılıkla ve gecikmeden yürüteceklerine güveniyorum" dedi.

Katliam, dünyanın önde gelen haber ajansları gazete ve televizyonlarında manşete taşındı. Saldırının, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetlerinin ardından meydana gelmesine dikkat çekilirken “vahşet” olarak değerlendirildi.

“OLAY BİR VAHŞET”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, şunları söyledi: “Olay bir vahşet. Açıklanması noktasında şu anda zanlı olarak yakalananlar var. Ama gerçek faillere bir an önce ulaşılması noktasında zaten savcılık da olaya el koymuş durumda. Fakat bunun dışında yine olayla bağlantısı olanlar var mı yok mu... Emniyet teşkilatımızın, Valimizin sıkı takibi sürüyor.
Bir an önce olayın açığa çıkması hepimizin arzusudur. Ama olayın bu şekilde gerçekleştirilmiş olması, yayınevinin de özellikle Alman uyruklu olan bir şahsın da bu işin içinde olması, olayın tabi boyutlarını biraz daha genişletiyor.
Böyle bir vahşetin ülkemizde yaşanması sorumluluk mevkinde olan bizleri de üzmektedir. Şu andaki bütün gayretimiz bir an önce faillerin net olarak meydana çıkması. Zaten yargı sürecinde olması hasebiyle de bundan sonraki süreçte yargıya yardımcı olmaktır.”