Mahkemelerin ‘kavgası’: Yerel mahkeme ceza veriyor istinaf bozuyor
Güncelleme Tarihi:
Emekli avukat İbrahim Ethem Alimoğlu’nu 1 milyon 205 bin dolar dolandıran sanıkların yargılanması, istinaf mahkemesi ile yerel mahkemeyi karşı karşıya getirdi. Dava dosyası, iki mahkeme arasında yaklaşık 2 yıldır gidip geliyor. Yerel mahkeme iki kez sanıklara 15’er yıl ceza verdi. İstinaf her seferinde ‘beraat verin’ diyerek kararı bozdu.
Ankara Dikmen’de yalnız yaşayan 84 yaşındaki emekli avukat İbrahim Ethem Alimoğlu, 17 Temmuz 2023 günü tanımadığı bir numara tarafından arandı. Kendisini polis olarak tanıtan kişi, bir suç örgütüne operasyon yapılacağını, kimliğini kullanan örgüt üyelerinin yakalanması için yardımcı olmasını, bu kapsamda tüm paralarını çekerek, gönderdikleri kişiye teslim etmesini, paralarının bir süre ‘adli emanete’ kalacağını söyledi. Durumdan şüphelenmeyen Alimoğlu, bankadan çektiği 880 bin doları, kendisini istihbaratçı olarak tanıtan kişiye teslim etti. Ancak dolandırıcılar, aldıkları bu parayla yetinmedi.
Bir süre sonra dolandırıcılar tekrar Alimoğlu’nu arayarak, “Operasyon yapılacak, bu senin verdiğin paralar geri ödenecek ama gayrimenkul satışı da yapılması gerekiyor” diyerek, Alimoğlu’nu Ankara’daki arsasını satmaya ikna etti. Alimoğlu da arsasını sattı ve 325 bin doları da teslim etti. Böylece, Alimoğlu kendi eliyle toplamda, 1 milyon 205 bin doları dolandırıcılara teslim etmiş oldu. Antalya’daki arsasının da satılması istenince, yaşlı adam, bu görüşmeler sırasında dolandırıldığını anlayarak polise başvurdu.
DAVA KAOSA DÖNDÜ
Başlatılan soruşturma kapsamında Şanlıurfa’da ikamet eden 4 şüpheli tespit edildi, haklarında dava açıldı. Yargılama sırasında Alimoğlu iki sanığı bizzat teşhis etti ve ‘Bunlardı, eminim’ dedi. Sanıklar ise hakkındaki suçlamayı reddetti. Davaya bakan Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara nitelikli dolandırıcılık suçundan 15’er yıl hapis cezası verdi.
Davanın bundan sonraki aşamaları, yerel mahkeme ile istinaf mahkemesini karşı karşıya getirdi. Kararın istinaf incelemesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi tarafından yapıldı. Daire, önce eksik kovuşturma yapıldığı gerekçesiyle kararı bozdu. Bozma sonrası dosya tekrar Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldi. Mahkeme, istinaf mahkemesinin belirttiği eksiklikleri giderdikten ve yeni delillere ulaşarak, sanıkların bir kez daha aynı suçtan cezalandırılmasını hükmederek, kararında ısrar etti.
SAVCI KARARA İTİRAZ ETTİ
Sanıkların kararı istinaf etmesi üzerine dosya tekrar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi. Daire bu sefer de “sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, somut sübuta eren delil bulunmadığı” gerekçesiyle kararı bozarak, sanıklar hakkında ‘kesin’ olarak beraat kararı verilmesine hükmetti. Bozma sonrasında yapılan yargılamada, mahkeme ‘direnme yasağı’ nedeniyle istinaf mahkemesinin kararına uymak zorunda kaldı ve sanıkların beraatına hükmetti. Ancak duruşma savcısı, karara ilişkin 7 Mart tarihinde istinaf mahkemesine başvurdu. Cumhuriyet savcısı, istinaf başvurusunda, mağdur haklarına vurgu yaparak, sanıklar hakkında verilen beraat kararının bozulmasını talep etti.