Macit Sertoğlu: Başkanlar yolcu

Macit SERTOĞLUİZMİR'de önce ‘‘Refahyol’’ ardından ‘‘Çiller’’ darbesi yiyerek oy tabanını 1995'e göre hayli kaybeden DYP, toparlanmaya dönük uğraşlarından sonuç alamadı. DYP kurmayları geçen hafta oluşturmayı planladığı yeni il yönetimini kuramadı.ANKARA'da kaos sürerken, parti yöneticilerinin de ‘‘Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olma’’ ihtimali yükseldi. Metropoldeki tek DYP'li Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, hafta içinde partiden istifa edeceğini açıkladı.ASLINDA Batur'un sıkıntısı yeni de değil. Üstelik sıkıntıda olan sadece Batur değil. Büyük bölümü Bakırçay'daki bazı İlçe ve Belde Belediye Başkanları da istifa etme yolunda. Sayıları 8 - 10'u bulan Belediye Başkanı yol ayrımında. Bazı İlçe Başkanları da Batur'u izleyip, DYP'den kopabilir.Aranmayan başkanDYP seçimlerden sonra öylesine iç meselelerine yoğunlaştı ki, istifa kararı alan Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'u İzmirli iki milletvekili seçim sonrasında ziyaret bile etmedi.DSP'li milletvekili ve bakanların sık sık ziyaret edip sorunlarını dinlediği Batur'un gönlü kırık. Bunun çarpıcı bir örneği de kısa süre önce yaşandı. Batur'a, ‘‘Derdin nedir?’’ demeyen Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez, ‘‘Belediye başkanlarımızın ağır sorunları var’’ diyerek basın toplantısı yaptı. Batur, bir kez bile kendisini dinlemeyen Söylemez'in bu çıkışının göstermelik olduğuna inandı.KAN kaybı hızlanan DYP'de Soner Göksel'in halefini arayan Başkanlık Divanı kararı ise merakla bekleniyor. İki milletvekilinin sunduğu seçenekler ise tatmin edici bulunmamış olacak ki, Genel Başkan Tansu Çiller sorunu kendisi çözme arzusunda. Bu arada koltukta oturan Göksel ise bir süre suskunluk döneminin ardından yeniden patladı. Göksel, koltuğunu altından çektiğine inandığı milletvekilleri Ulupınar ile Söylemez'e adeta savaş açtı. Göksel'in tavrı iş kesimlerinden destek de buluyor. DYP yönetiminden alınan teklifler de ‘‘Göksel'in başına gelenler bizim de başımıza gelir’’ çekincesiyle reddediliyor. Meclisin affı geçmezSHP Genel Başkanlığında farklı tarzıyla dikkat çeken Erdal İnönü, geçen hafta Rotary kulüplerinin davetlisi olarak Hilton Oteli'nde konuştu. Cumhurbaşkanı seçimi öncesi adaylar arasında ön plana çıkan İnönü, Kemal Zorlu tarafından, ‘‘Gerçek anlamda devlet adamı’’ diye tanıtıldı. Her zaman olduğu gibi esprileriyle üslubu ile davetlilere keyif veren İnönü, doğru siyasetçi olmayı, acemi siyasetçi olmaya tercih ettiğini vurguladı. İşte size İnönü'nün ağzından bir örnek: ‘‘1985 yılında TBMM dışındayız. İlk kez Meclis Başkanı'nı ziyaret ettim. Güzel güzel konuştuk. Çıkışta bir gazeteci 'Üniversite sınavı affıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?' diye bir soru yöneltti. Ben de aklıma geleni söyledim. Dedim ki; çok yanlış birşey. Sınavı yapacak yer meclis değildir, üniversitelerdir. Daha sonra ise TBMM'ye girip, milletvekilerini tanıdığım zaman böyle bir açıklamanın kolay söylenmeyeceğini anladım. Ama yine de yaptığım doğruydu. Şimdi size sorsam; 'Meclis affıyla doktor olana muayene olur musunuz?' diye, eminim Allah korusun dersiniz’’Adam yerine konulacaklarCUMHURBAŞKANLIĞI resepsiyonuna milletvekillerinin davet edilmemesine en büyük tepkiyi İzmir milletvekilleri gösterdi. ANAP’lı Süha Tanık, TV'den daveti izlerken eşinin kendisini telefonla aradığını ve ‘‘Davetli değil misin?’’ diye sorduğunu belirtti. Tanık, vatandaşa bu sorunun cevabını veremediklerini söyledi. Rıfat Serdaroğlu da, bu konuşma yapılırken, ‘‘Adam yerine koymuyorlar ki’’ diye tepki gösterdi. Bu tepkilerin üzerine milletvekilleri için yeni bir resepsiyon yapılacağı haberi geldi.Size mi, bize mi yakışır!DYP'li Abdül Batur partisinden istifa edecek. DSP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile CHP'li eski İzmir Belediye Başkanı İhsan Alyanak arasında oldukça mutlu görünen Batur'un rotasını bu iki partiden hangisine çevireceği merak konusu. Küme yükselenler de varGÖZTEPE ve Altay'ın ikisinin birden ikinci lige düşmesi günlerdir tartışılıyor. Hatta öylesine ileri gidildi ki, ANAP'lı Süha Tanık, ‘‘Kıyak yapın yeniden birinci lige alın’’ teklifinde bulundu.TOPLUMUN gözünü futbolla karartanlar, diğer spor dallarını görmediği gibi, partilerinin ‘‘rekabetçi’’ felsefesine aykırı önerilerde bulunuyor.İZMİR'deki önemli bir sorun ise, her alanda gerilemeye dönük sinyaller. Turizmde, sanayide, kültürdeki gelişmeler yeterli bulunmuyor. Birçok alanda İzmir'in ikinci lige düştüğü yorumları yapılıyor.ARKADAŞIM Utku Bolulu'nun önemli bir tespiti var. İzmir'in kızları son yıllarda çıktıkları birinci ligde hep şampiyon oluyorlar. Güzellik yarışmalarında birinciliği kimseye bırakmayan kızlarımız, İstanbul'da baştacı. Bir de kentimizde barındıramadığımız gazeteciler var. Gidin bakın İstanbul'a Ankara'ya birçok yayın kuruşulunun başında İzmirliler var. Diğer sosyal kesimleri bilemem ama meslektaşlamız ‘‘Süper Lig’’ de oynuyor. Ama ne yazık ki, istemedikleri halde İzmir'den gittiler.