Lütfen içlerine sindirsinler

Enerji Bakanlığı’nın 2014 yılı faaliyetlerini açıklayan Yıldız, gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımız yalnızca AK Parti'nin, AK Partili seçmenlerin cumhurbaşkanı değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin iktidarı ile muhalefeti ile devletin en üst makamıdır. Bakanlar Kurulu'nun gerek kendi inisiyatifi, gerekse Sayın Başbakanımız ile yaptığı konuşmalarda gün belirleyebilir. Açıkladığı 19 Ocak gibi. Başkanlık edebilir. Bunun ilk defa duyulmadığını bir kez daha söylemek isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız, bu yetkisini zaman zaman kullanacağını 10 Ağustos'tan önce de belirtmişti. Sayın Cumhurbaşkanımızın şu anda siyasi bir kimliği olmamasına rağmen, 12 yıl AK Parti’de başbakanlık yaparak bu noktaya gelmiştir. Türkiye'nin menfaatleri, gelişmesi, büyümesi söz konusu olduğunda hiçbir kurum birbiri için ayrılık noktası teşkil etmez. Hele hele Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Başbakanımız arasında açık bir ifade ile söylüyorum, çok ama çok erken oluşturulmaya çalışılan böyle bir ayrılık noktasının zemin bulmayacağını, hangi konu başlığı olursa olsun, bunun Türkiye lehine bir gelişme olacağını vurgulamam lazım. Muhalefetin buradan bir fırsat oluşturmaya çalışmasını da doğru bulmuyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızı lütfen içlerine sindirsinler."
Hakime TORUN/ DHA

Erdoğan Anayasa’yı paspas gibi çiğniyor

CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan'ın 19 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'nu Beştepe'de toplayacağını açıklamasını eleştiren CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, “‘Anayasa'da yazan yetkilerimi kullanacağım’ diyor. Cumhurbaşkanı Anayasa’dan kaynaklanan yetkilerini falan kullanmıyor. Cumhurbaşkanı bizzat Anayasa’yı ayaklarının altına almış paspas gibi çiğniyor” dedi. Partisinin Merkez Yönetim Kurulu toplantısı devam ettiği sırada basın toplantısı düzenleyen Koç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu da eleştirerek şunları söyledi: “‘Cumhurbaşbakanı’ diye bir görev icat ediliyor Türkiye'de. Değerli Ahmet Bey biz sana hep yardımcı olmak istedik. ‘Ağırlığını koy, abinin vesayetinden çık’ dedik. ‘Fotokopi gibi davranma, fotoğrafın aslı ol’ dedik. ‘Araba olma’ dedik. Sen anlamsız bir gülümseme ile dolaşıp durdun. Sen bu vesayetin altında ezildin ve şu anda etkisiz bir elemansın. Sadece ismin var. Ne işlevin ne görevin var. Cumhurbaşkanı ‘19 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'nu Beştepe'de toplayacağım’ diyor. ‘Anayasa'da yazan yetkilerimi kullanacağım’ diyor. Anayasa ona, yetkilerini senin gibi seçilmiş bir hükümetin başkanını kuşat diye mi veriyor? ‘Yargıyı sıfırla’ mı diyor. ‘Medya özgürlüğünü yok et’ mi diyor? Cumhurbaşkanı’nın açık bir anayasa suçu işlediğini söylüyoruz. Dün 5 kere Beştepe dedi. Çankaya'ya bir alternatif yaratmaya çalışıyor. Yeni Türkiye safsatası ile. Kaçak saray Çankaya'nın yerini alabilirmiş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Bir dayatmaya giriyor. Hiç boşuna uğraşma Cumhurbaşbakanı, Çankaya Türkiye Cumhuriyeti'nin her ferdinin yüreğinde, genetiğine işlemiş bir koddur. Bunu çok iyi bil. Unutulmaz, unutturulamaz da.” ANKARA

Kabineye başkanlık çift başlılığa götürür

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, “Erdoğan, anayasal sistemi zorlayarak fiilen başkanlık sistemine geçme niyetindedir” dedi. Çetin’in, yazılı açıklaması şöyle: “Anayasa’nın 104’üncü maddesinin Cumhurbaşkanı’na tanıdığı Bakanlar Kurulu’na başkanlık etme yetkisi ancak olağanüstü dönemler için konulmuş ve uygulanmış bir hükümdür. Bugüne kadar olduğu gibi yürütmenin başı olarak Başbakan’ın Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmesi doğrudur. Çünkü seçimlerde milletten yetki alacak ve icraatlarıyla hesap verecek olan Başbakandır. Yasalar önünde hiçbir sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanı’nın kabineye başkanlık etme hırsı, ister istemez ülkeyi çift başlılığa ve kaosa götürecektir. Tayyip Erdoğan yetki sınırlarını zorlayarak Bakanlar Kurulu’nu topladığında, Başbakanlık yetkilerini gasp etmiş olacaktır. Gereklilik şartları oluşmadığı halde Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapıldığı takdirde, hükümet Cumhurbaşkanı’nın vesayeti altında kalacaktır. Vesayetlerle, savaş bahanesiyle kitleleri ikna ederek iktidara sahip olanların bugün kendi vesayet rejimlerini kuruyor olmaları tarihi bir tezattır.” ANKARA