Güncelleme Tarihi:
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler gelmeye devam ediyor.
Kartalkaya’daki otel yangını soruşturması kapsamında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdürvekili Kenan Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar tutuklandı.
Böylelikle tutuklu sayısı 18'e yükseldi.
Bolu Baro Başkanı Sinan Barut, 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin adliye önünde açıklamalarda bulundu. 15 şüphelinin tutuklandığı belirten Barut, "Şu anda toplam 26 tane gözaltı oldu. 26 gözaltıdan 15 tane şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. 6 kişi de adli kontrol tedbiriyle salıverildi. Hiçbir tedbir uygulanmadan salıverilen, birkaç tane şüpheli olarak ifade alınan kişiler var. En son itibariyle Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in ifadesi alınıyor. Onun dışında itfaiye ekipleri de şu anda savcılık ifadesinden sonra Sulh Ceza Hakimliğine sevk olup olmayacağı 15-20 dakika sonra belli olacak. Ondan sonra akıbeti beraber değerlendireceğiz. Şu ana kadar tutuklamaların hepsi ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet olmak ve yaralanmasına sebep olmak’ suçundan tutuklandı. Yine diğer adli kontrol altına alınan kişiler içinde aynı suç vasfı ile ifadesi alındı" dedi.
Barut, davaya ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şunları söyledi:
"Asıl önemli olan hangi suç vasfından değil, sulh ceza hakimliğine sevk edilip edilmemeleri ve sulh ceza hakimliğine sevk edilecekse hangi suç vasfıyla sevk edileceği, burada bir görevi ihmal suçuyla mı? Yoksa aynı suçla birden fazla kişinin taksirle ölümüne sebebiyet olmak suçundan mı sevk edildi? Suç vasfı, Sedat Gülener ve itfaiye personeli için belli değil. Bilirkişi görevlendirildi. Tabii daha önce birkaç gün öncesinde İstanbul Teknik Üniversitesi'nden bir heyetin otelde incelemeler yaptığını gördük. Ama sorulan sorular itibarıyla özellikle bundan önceki gözaltına alınan kişilere sorulan sorular, herhangi bir şekilde bilirkişi incelemesi sonucunda ise asli kusurlu olduklarına ilişkin herhangi bir soru sorulmadığını görmekteyiz. Yani şu anda bilirkişi raporunun olup olmadığı veya bilirkişi raporunun kimin asli kusuru olup olmadığı da şu anda belli değil gibi gözüküyor. Ama dediğiniz gibi işin ana noktası yangının nasıl çıktığı, yangın çıkmasından sonra hangi işlemlerin yapıldığı, yangından öncesine ait herhangi bir şekilde otelde denetim yapılıp yapılmadığı, otelin içerisindeki yangın söndürme cihazlarının çalıştığı veya yangın tertibatının çalışıp çalışmadığı yönünde bütün şüphelilere sorular soruluyor. Kimin kusuru olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi raporları bizim için çok önemli. Sonuçta teknik bir konu burada denetimin yapılıp yapılmadığı, ruhsatın nasıl verilip verilmediği, yetkinin kimde olduğu. Bölümlerin hepsi bilirkişi raporları ile aydınlığa çıkacak. Böyle bir olayda 78 kişinin vefat ettiği bir olayda kimin herhangi bir kusuru varsa, kimin ne olduğuna, nerede olduğuna bakılmaksızın hepsi hakkında soruşturmanın açık ve net bir şekilde adil yargılama hakları da gözetilerek soruşturmanın devam etmesi gerekiyor. Hangi şüpheli ifade veriyorsa ifadelerinde geçen kişilerin de ifadelerine başvuruluyor. Onlar da şüpheli sıfatıyla alınıyor. Yani itfaiye görevlilerini herhangi bir tanesi oraya birisiyle beraber gittiği zaman o kişinin de mutlaka ifadesini almak için Cumhuriyet Başsavcılığı titizlikle soruşturmaya devam ediyor. Bu konuda hiç kimseyi kaçırmamak için, hiç kimseye farklı bir müdahale veya farklı muamele yapılmaksızın kimin ismi geçiyorsa, soruşturma konusu işletmelerde, evraklarda kimin ismi geçiyorsa hepsinde Cumhuriyet Başsavcılığına getirerek ifadeleri şu an için alınmaktadır.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kartalkaya'daki yangında vefat edenlere bir sosyal medya platformu üzerinden "çirkin ve ahlak dışı sözler sarf eden", onlara ve yakınlarına ait kişisel verileri hukuka aykırı şekilde paylaşan ve yakınlarını arayarak acı durumlarını istismar eden 3 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kartalkaya'da meydana gelen yangının ve 78 kişinin hayatını kaybetmesinin milletçe yüreklerini yaktığını belirtti.
Olayla ilgili bir sosyal medya platformunda, Kartalkaya yangınında hayatını kaybedenlerle yakınlarına ait kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde paylaşıldığı, ayrıca vefat edenlerin yakınları aranarak, içerisinde bulundukları acı durumun istismar edildiğinin tespit edildiğini bildiren Yerlikaya, vefat eden kişilerin hatıralarına saygısızlık eden, yakınlarına "çirkin ve ahlak dışı sözler sarf edenlerin" yakalandığını kaydetti.
Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:
"Yapılan incelemeler sonucu insanlıktan uzak, vicdanı olmayan bu şahıslardan Aksaray'da ikamet eden 21 yaşındaki B.M.D. Nevşehir'de ikamet eden 20 yaşındaki F.A. ve Bitlis'te ikamet eden 19 yaşındaki D.D. güvenlik güçlerimizce gözaltına alınmıştır. Tespit edilen diğer şahısların yakalanmasıyla ilgili çalışmalar devam etmektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımıza ve şahısları tek tek yakalayan polis ve jandarmamıza teşekkür ediyorum. Hiç kimse milletimizin acısıyla dalga geçemez. Bunu yapmaya yeltenenler sadece halkımızın vicdanında değil hukuk önünde yargılanacaktır."
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınından kurtulan otelin aşçısı Mustafa Serbest, olaydan duyduğu üzüntüyü belirterek adeta cehennemi yaşadıklarını söyledi.
Yangından sonra ailesinin İzmir'in Selçuk ilçesindeki evine dönen 26 yaşındaki Serbest, AA muhabirine yangın gecesi yaşadıklarını anlattı.
Grand Kartal Otel'de 3 yıldır kış sezonunda aşçılık yaptığını, bu nedenle bölgeyi ve oteli iyi bildiğini kaydeden Serbest, yangın gecesini unutamadığını dile getirdi.
Serbest, odasının otelin ikinci katında olduğunu aktararak, "Gece sese uyandım, arkadaşımız uyandırdı, saat yaklaşık 02.45-03.00 gibiydi. 'Yangın var' diye bağırışlar vardı. Çıktığımızda her taraf dumandı zaten. Panikle ne yapacağımızı şaşırdım. O kadar dumanlıydı ki nefes alamıyorduk, gözlerimiz görmüyordu. Ben kendim elleyerek çıktım, az çok yolu bildiğim için. Çıktık garaja doğru. Garajın kapısı kapalıydı. Garaj kapısını kaldırmaya çalıştık 15-20 kişi. Ardından dışarıya attık kedimizi. O zamana kadar çok fazla alev yoktu, dumandı.
Ben 03.30'da çıktım dışarı. Yaklaşık yarım saat ya da 40 dakika içerde cebelleştik gibi bir şey." diye konuştu.
Serbest, dışarıya çıktığında otelin alevler içinde olduğunu, insanların odaların camlarından yardım istediğini gördüğünü belirtti.
"YANGIN MERDİVENLERİNİN KAPISI TAHTAYDI"
Mustafa Serbest, itfaiyenin yaklaşık bir saat sonra olay yerine geldiğini, oteldekilerin kurtulmak için pencerelerden atladığına şahit olduğunu kaydederek, "Bazılarını kurtarma şansımız oldu, bazılarını kurtaramadık. Onlar atlamadan önce altlarına yatak atıyorduk. Atlayanlara denk getirmeye çalışıyorduk." dedi.
Otelde yeteri kadar yangın önleminin olmadığını savunan Serbest, şöyle devam etti:
"Otelde yangın dedektörü vardı ama çalışmıyordu. Yangın tüpü görmedim sayılır. Bir bildiğim kadarıyla aşçıbaşının ofisinin önünde vardı. Başka hiç görmedim. Sulama sistemi yoktu otelde. Yangın merdiveni vardı ama aslında orayı personel kullanıyordu. Uyarı levhaları vardı ama ışıklandırması yetersizdi. Yangın merdivenlerinin kapısı tahtaydı. Kapıların büyük ihtimalle bir tanesi yanınca duman içeri girdi."
Serbest, bir daha Kartalkaya'ya gitmek istemediğini dile getirerek, "Ben ölmediğime pişmanım çünkü o çığlığı duysanız... Kendi babası çocuğunu atıyor. Siz yaşayabilir misiniz böyle bir şeyi?
'ÇIĞLIK ÇIĞLIĞAYDI HER TARAF'
Herkes kendi canını ortaya koydu. Bir umut olarak atladı herkes. Can pazarıydı orası. Çığlık çığlığaydı her taraf. Yardım edemiyorsun, sadece bakabiliyorsun. Edebildiğin kadar ettin ama daha fazlasını yapamıyorsun. Girip de alamadan çıkmak da vardı. Her taraf dumandı. Cehennemi yaşadık." ifadelerini kullandı.
Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 50 kişinin yaralandığı otel yangınına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, bugün adliyeye sevk edilen 5 şüpheliden emekli mimar Ali Bilir (72), savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Diğer şüphelilerin işlemlerinin sürdüğü bildirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, kimliği belirlenen şüphelilere ilişkin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "kişinin hatırasına hakaret" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından başlattığı soruşturma devam ediyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesince yapılan çalışmalarla olaya karıştığı tespit edilen, 1'i İstanbul'da ikamet eden 5 şüpheli hakkında arama, el koyma ve gözaltı kararı verildi.
Açık kaynaklardan ulaşılan video ile ses kayıtlarının incelemesi ve çözümü devam ederken başka şüphelilere ilişkin tespitlerin de süreceği öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada gündeme gelen iddialarla ilgili "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "kişinin hatırasına hakaret" ile "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlarından soruşturma başlatmıştı.
Bolu'daki yangın faciasına ilişkin gözaltına alınan 3 kişi adliyeye sevk edildi.CNN TÜRK Muhabiri Merve Tokaz soruşturma ile ilgili olarak şu bilgileri aktardı:
Soruşturma tüm hızıyla devam ediyor. Adliyeye sevk edilen 3 kritik isim var. Bolu Belediyesi İtfaiyeden Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve Bolu Belediyesi’nde personeli denetlemekle görevli müdür İrfan Acar adliyeye sevk edildiler.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin yaşamını yitirdiği facia tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Otel yangınına ilişkin soruşturma sürerken gözaltına alınan zanlılardan 6'sı daha tutuklandı, 5 kişi adli kontrol şartıyla salıverildi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturma devam ediyor.
Bu kapsamda gözaltına alınanlardan 11 kişi daha jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Savcılık sorguları tamamlanan zanlılardan 6'sı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı, 5'i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Böylece soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 15'e yükseldi.
Bu arada Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun'un da aralarında bulunduğu 4 şüphelinin işlemleri sürüyor.
Soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan 14 şüpheliden Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras ve otel müdürü Zeki Yılmaz ile muhasebe müdürü, aşçı, elektrikçi ve mutfak çalışanlarının aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklanmış, iş güvenliği uzmanı adli kontrol şartıyla salıverilmişti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşların ailelerinin aranarak çirkin ve ahlak dışı sözler sarf edilmesi iddiasıyla ilgili İstanbul ve Ankara cumhuriyet başsavcılıklarınca resen soruşturma başlatıldığını anımsattı.
"Yangın felaketinde kaybettiğimiz canlarımızın acılı ailelerinin rahatsız edilmesi, ahlaksızca sözler kullanılması asla kabul edilemez." ifadesini kullanan Tunç, bu iddiayla ilgili başlatılan soruşturmaların titizlikle sürdürüldüğünü kaydetti.
Grand Kartal Otel'de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 51 kişinin yaralandığı yangın faciasında yeni bir video ortaya çıktı. Yangın faciasında kardeşi Özüm ve diş hekimi olan babası Macit Karataşlı ile otelde bulunan Müge Karataşlı, çektiği videoyu paylaştı. Kardeşinin ölümünden önce otelde mahsur kalma anlarını videoya çeken Müge Karataşlı, "Bolu Grand Kartal Otel'deyiz. Yangın çıktı, 8. katta mahsur kaldık. Bunu çekmek istedim, sanırım ölmek üzereyiz. Hayat güzeldi" diyerek gözyaşlarına boğuldu."YAŞANAN OLAYIN ETKİLERİ ZİHNİMDEN UZUN YILLAR GİTMEYECEK"
Çektiği görüntüleri bu notlarla paylaşan Müge Karataşlı, "Öncelikle yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı ve sabır diliyorum. Bu trajedinin içinde canım kardeşimi, kıymetlimi kaybettik. Yaşanan olayın etkileri zihnimden uzun yıllar gitmeyecek. Bu olayın sorumlularına her hatırladığımda bin kere daha lanet okuyacağım, ki unutmak ne mümkün. Kime kızacağımız, kimden hesap soracağımızı bile bilmediğimiz bir olayın içindeyiz.
Kardeşimin mutlu yaşadığı 17 yılın hatırına içimize su serpmeye çalışmaktan başka çaremiz yok. Ailem ve ben bu videoda gördüğünüz çaresizlikten hayatta kalmayı başardık. Birçok yardımcı sebep ve şans sayesinde soluk alabiliyoruz. Bizi odasına çağıran hayatta kalmamıza vesile olan Başkent Kayak Okulu Hocası Metin Güneş'e de sonsuz dualarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.Tekrar yanımızda olup bize destek verenlere şükürler olsun. Sizin omuzlarınızda, arayanların, soranların desteğiyle acımızı hafifletmeye çalışıyoruz. Var olun" dedi.