Kuşağım şımarık değil

Kemer Yapı ve Turizm A.Ş'nin Başkan Yardımcısı Mehmet Edin

Kemer Country'nin en stratejik noktalarından birinin başındasınız. Satış ofisini karlı tutmak için neyi iyi yapmalısınız?

-Ben bu ekibi sahiplendim. Önce bana güvenmelerini sağladım. Özel hayatından iş hayatına kadar. Onu sağlamanın yolu Mehmet Edin olmak değildir. İş hayatında Edin'liğimi kullanmıyorum. Benim görevim bu ekibin orkestra şefliğini yapmak. Kemer Golf&Country Club'ın satış ofisinde çalışmak demek, insan psikolojisiyle haşır neşir olmak demek. Bu insan psikolojisi müşteride başlıyor, satıcıda bitiyor. Satıcının doğru müşteriyle buluşması lazım. İş huzuru çok önemli. Kendimi patron olarak görmüyorum. Profesyonel bir yöneticiyim ve ekibime de böyle yaklaşıyorum.

Ortalama 500 bin dolarlık ev satıyorsunuz. Bir hata yapsanız bunu aileniz nasıl karşılar?

-Arkamda durur, yalnız bırakmazlar. Bizim aile felsefemiz şöyle işler. Diğelim ki bir proje getirdiniz, fizibilitesine bakıldıktan sonra onay verilir. Ama artık işin karından da zararından da siz sorumlusunuzdur. İşi getiren masaya koyar, ortak olmak isteyen ortak olur. Kemer Country de böyle doğdu.

Aile şirketinde çalışıyor olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz?

-Ana zorluk, aile her zaman sana başka gözle bakar: ‘‘Bu zaten senin işin, profesyoneller günün sekiz-dokuz saatini işe ayırır, evlerine dönerler. Ama sen 24 saat işinle yaşamak zorundasın’’. Aile şirketlerinde üçüncü kuşağın yaşadığı bir sendrom var. Kendini kanıtlama sorunu. Daha doğrusu ikinci kuşağın sizin yapmak istediklerinizi hep frenlemesi. Belki temkinli olmaları sizin yararınıza ama frenlerken bir yandan da motive etmeleri gerekiyor. Babam bana hiç araba almadı mesela. Eldeki külüstür arabalar bana geçti. Kendi kuşağımı o kadar şımarmış görmüyorum. Ayakları yere basan çok kişi var. Benim jenerasyonum Türkiye'de önemli görevler üstlenecek. Türkiye bir koyun sürüsü. Bu koyun sürüsünü düzgün çobanlar yönetirse, ülke doğru yolda yürür.

Yeni kuşağı yıllardır şirkette çalışan profesyoneller nasıl karşılıyor?

- Yeni kuşak çok daha kararlı. Profesyoneller bir firmada 10-15 yıldır kaldıysa körelmiş olabilir. Bu doğaldır, aynı karizmaları olması imkansız. Üçüncü kuşak farklı zamanın kişileri. İlk gözlemleri, hisleri var. Sabırsız, yeni düşünceler içinde. Bu kişilere kendinizi tanıtmanız, benimsetmeniz çok zaman alabiliyor. Çünkü o insanlar size profesyonel yöneticiden çok şirket sahibinin oğlu olarak bakabiliyor.

Kendinizde neyi eleştiriyorsunuz?

-Çok yumuşak bir insanım. İnsanları kıramam. Hızlı hareket edip, çabuk karar vermem de kötü.

BAŞKA ŞİRKETE ÇALIŞMAYA GİTTİ

Edin Şirketler Grubu'nun tarihi, geçimini kumaş tüccarlığı yaparak sağlayan Rıfat Edin'le başlıyor. İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'nda dükkanı olan Rıfat Bey, Kumaşları Macaristan'a götürüp, orada desen baskı yaptırıp İstanbul'a getirip satar. Bir yandan da İstanbul Maçka'daki ilk apartmanların temelini atar. 1960'lı yılların başında akrabası Fuat Bezmen'le birlikte Mensucat Santralı kurarak tekstil işini ilerletir.

1961 yılında vefat eden Rıfat Edin'in oğulları Seci ve Osman Edin bugüne kadar yaptıkları tüm işlerde ortak oldular. Tekstil, kat karşılığı inşaat, yanısıra bilgisayar sektörü... Zaman içinde Nova Dış Ticaret, İstanbul'un ilk gökdelen ofisi olan Nova Baran Plaza. 1985-86 yıllarında üçüncü kuşak Edin Grubunun yönetiminde yavaş yavaş yerini aldı. Torunlardan Esat Edin, Kemer Country projesiyle aileyi ‘‘Villa Kentler’’ trendinin öncüsü yaptı.

Tekstilci Rıfat Edin'in diğer torunu 31 yaşındaki Mehmet Edin ise son bir yıldır Kemer Yapı ve Turizm A.Ş'nin Başkan Yardımcısı. 10 yaşında, tek başına İngiltere'ye okumaya gitti. Belli bir parayla yurtdışında okumanın ve yıl sonunda da babaya bunun hesabını verme mesuliyetinin kendisine özgüven kazandırdığı inancında. 25 yaşında, Kemer Country'nin restoranını işleterek başladı aile şirketinde çalışmaya. Bir yıl sonra da şansını aile şirketi dışında denedi, Mudo Chevingnon'un genel müdürlüğünü yaptı. Niyeti bireysel kapasitesini ölçmekti. Son iki yıldır Kemer Country'nin satış işlerinin başında.

Hayat felsefesi Taviloğlu’ndan

Ailem, işim, sağlığım. Ve eksik edemediğim sosyal hayat. Bu bir hayat felsefesi. Bu felsefeyi, Mudo'nun yaratıcısı Mustafa Taviloğlu'ndan öğrendim. İç huzurumun bir parçası da çalışmak. Beni mutlu eden çıtayı yükseltmektir. Dostluklara önem veriyorum. Networking yapmak için bir yere gitmekten hoşlanmıyorum. Bangır bangır bağıran müzikte elinizde içki, ona buna bak, hoşlanmıyorum. Budha'ya, Berdüşt'e gidiyorum. Restorantlardan Getti'yi tercih ediyorum. Yeni açılan restoranları kız arkadaşımla keşfetmek hoşuma gidiyor.