Kurultayda kavga

Güncelleme Tarihi:

Kurultayda kavga
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2005 14:09

CHP kurultayında Deniz Baykal, Mustafa Sarıgül'e karşı ağır suçlamalarda bulundu. Baykal, tepki gösteren Sarıgül'e, "Senin gırtlağın yetmez, otur yerine" dedi. Bu sözlerin ardından salon karıştı. Polis, sukuneti sağlamak üzere salona girdi.
  Fotoğraflarla CHP Kurultayı

Haberin Devamı

 "YARIŞ OLUR, ZORBALIK OLMAZ"
 
CHP'nin kurultayında ilk konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Genel Başkanı Deniz Baykal, kurultayın başlamasına az bir süre kala salonda Mustafa Sarıgül ile Ateş Ünal Erzen arasında yaşanan olayı zorbalık olarak niteleyerek, CHP'de  tartışma ve genel başkanlık yarışı olabileceğini, bunların partiye güç katacağını belirterek, “Ama CHP'de zorbalık, eşkıyalık olmaz. CHP'liler ne zorbalığa, ne eşkıyalığa pabuç bırakmaz” dedi.

Sık sık konuşmalsı sloganlarla kesilen Baykal, bir süre konuşmasına ara verdikten sonra konuşmasına başladı. Salonda bulunanların, bu kez “yuh çekmesi” üzerine, Öktem, CHP kapısından geçen hiç kimsenin, genel başkanı yuhlayamayacağını, CHP'ye yakışan bir kongre olması gerektiğini belirtti.

Haberin Devamı

delbosque
Deniz Baykal'ın konuşması, sık sık futbol sahalarındakine benzer tezahüratlarla kesildi.
“CHP KURULTAYLARINDA DÜŞMANLIK SERGİLENMEZ”
  
Konuşmasına, ABD'de tedavi programını tamamlayarak kurultaya katılan İsmail Cem'i aralarında görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Baykal, yapılan kurultayın çok önemli olduğunu belirten Baykal, ”Ama CHP kurultaylarında, hiç yaşanmamış olan, düşmanlık, saldırılar, husumetin sergilendiğini tanık olunmaz” dedi.
Yaşanan olaylarla ilgili olarak “Konuşma yapmaya ihtiyaç var mı bilmiyorum” diyen Baykal, “CHP'yi ele geçirmek isteyenlere izin verecek misiniz?” diye sordu. Baykal, bu manzaranın arkasında neyin yattığını, neyin amaçlandığını bildiğini belirterek, ”Bütün Türkiye biliyor ki, CHP'liler üzerine düşeni bu kurultayda yapacaktır. CHP'yi böylesi manzaralara sürükleyecek bir tabloyu elbirliği ile etkisiz kılacaktır” dedi. CHP'de parti içi yarışma, tartışma, genel başkanlık yarışının olacağını, bunun partiye güç katacağını kaydederek, “Ama CHP'de zorbalık olmaz, eşkıyalık olmaz. CHP'liler ne zorbalığa ne eşkıyalığa pabuç bırakmaz” diye konuştu.

"HAÇLI SEFERİ BAŞLATILDI"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "AKP ile işini yoluna koyan" medya grubu tarafından CHP yönetimine karşı bir kampanya başlatıldığını, bunun arkasında 1 Mart tezkeresinin reddedilmesine öncülük yapmalarının yattığını söyledi. Baykal, bu kurultayın günledir medyanın  manşetlerinde, ekranlarında çok büyük ilgi gördüğünü, bunun ilginin ötesinde medya tarafından bir yönlendirme çabasına dönüştüğünü savundu. Baykal, "Niçin böyle olmuştur? CHP’ye ilgi gösterenler bu ilgiyi bir kamu görevi olarak mı yapıyorlar yoksa bu kurultayda birilerinin bir bekleyişi mi var. CHP kurultayı doğrudan yönlendirilmek isteniyor. ’Aman bu yönetim gitsin yeni bir yönetim gelsin’ arayışı medyamazın bir kesiminin temel hedefi haline gelmiştir. CHP yönetimine karşı bir haçlı seferi medyanın bir kısmı tarafından açılmıştır" dedi. Baykal, "O medyaya bakıyoruz AKP’yi ve hükümeti yere göre koyamıyor. Bu hükümete her türlü katkıyı veriyorlar. Bu hükümetle yatıp kalkıyorlar. Aynı medya grubu bu CHP yönetimi değişsin diye ortaya çıkıyor. Bu kimin talebidir. Bu hükümetten mutlu olanlar CHP yönetiminin değişmesini niçin istiyorlar. CHP muhalefet yapamıyormuş. Sana ne muhalefet yapamıyorsa. Başarısızsa bırak başarısız olsun. Bundan sen memnun olursun. Sen niye şikayet ediyorsun" dedi.

"OTUR YERİNE"

delbosque
Çıkan kavgayı çevik kuvvet bitirdi.

 
Baykal, konuşmasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül hakkındaki yolsuzluk iddialarından söz ederken salonda gerilim arttı. İlk olarak kendisine Sarıgül tepki gösterdi. Baykal'ın, ayağa kalkan Sarıgül'e, "Senin gırtlağın yetmez, otur yerine" sözlerine üzerine salon karıştı. Baykal’a pet şişe fırlatılmasının ardından iki grup taraftarları arsında pet şişe ve sandalyeler fırlatılırken, Divan Başkanı Şinasi Öktem güvenlik güçlerini salonuna çağırdı. Baykal İsmet İnönü’nün "Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdırlar" sözünü sık sık alıntılınca salonda gerginlik arttı. Baykal’ın bu sözleri Sarıgül taraftarları tarafından tepkiyle karşılanırken, Sarıgülcüler, "Kanıtla" diye slogan attılar. Bu sırada Sarıgül’ün oturduğu tribünden kürsüye pet şişe atılmasının ardından salon karıştı. Baykal ve Sarıgül taraftarları birbirlerine pet şişe, bozuk para ve sandalye fırlatırken, kürsüde Baykal, tribünde ise Sarıgül yandaşları tarafından korumaya çalışıldı.   Bu arada Divan Başkanı Şinasi Öktem taraftarlardan sakin olmalarını isterken, olayların yatışmaması üzerine güvenlik güçlerini salona davet etti. Salona giren çevik kuvvet polisleri Sarıgül’ün bulunduğu tribünün önünde barikat oluştururken, polisin girmesiyle olaylar önlendi.  Divan Başkanı Öktem, polisten ve görevlilerden basın ve delege sıralarında bulunan kartsız kişilerin çıkarılmasını istedi.  Çevik kuvvetin barikatı altında Baykal ise kısa bir süre sonra konuşmasını sürdürdü.
 GAZETECİLER YARALANDI
Baykalcılar ve Sarıgülcüler arasında çıkan kavgadan basın mensupları da nasibini aldı. Olayı görüntülemek isteyen Zaman gazetesi fotomuhabiri Mehmet Kaman başına gelen bir demir çubukla yaralanarak hastahaneye kaldırıldı.


BAYKAL’DAN SARIGÜL’E: "ALTI OK’LU BAYRAK SANA AĞIR GELİR

Haberin Devamı

Baykal, kızının hesabına İsviçre bankasına para yatırıldığı iddiasını, üzerine giderek meydan okuyarak püskürttüğünü belirtirken, "Eğer meydan okuyamazsanız o altı oklu bayrağı taşıyamazsınız. Ağır gelir size o" dedi.
Baykal, konuşmasında CHP yönetimine karşı medyanın tavrı için "Bayram değil seyran değil medya eniştemiz bizi niye öpüyor Allah aşkına" ifadesini kullandı.


delbosque
Her iki tarafın karıştığı kavgada yaralananlar oldu
1 Mart tezkeresinden sonra CHP’nin hedef ilan edildiğini kaydeden Baykal, yerel seçimlere giderken CHP yönetimini etkisiz kılmak amacıyla kampanyalar düzenlendiğini söyledi. Baykal, uydurma belgeler düzenlendiğini belirterek, "İşte belgelerden biri bu" diyerek yerel seçimde adaylardan para alınarak kızının hesabına İsviçre bankasına para yatırıldığı iddiasını salona gösterdi. "Enigma" adlı ve kızı hesabına 4 milyon doların yatırıldığına dair belgenin CHP yönetimini değiştirmeye yönelik hazırlanmış bir belge olduğunu kaydeden Baykal, "Birileri düğmeye basıyor ve diyor ki ’ey CHP’liler siz bu genel başkanı niye orada tutuyorsunuz. Ben size sağlam gerekçeler veriyorum. Bunlar böyle yapıyorlar, bunu öğren ve gereğini yap bende belgesi var’ diyorlar. Kim yapar bunu ve niçin yapar? Bunun bir sürü masrafı var, kim yapar bunu? Bu iş burda başladı" diye konuştu.

Haberin Devamı

Baykal, bu iddiayla aleyhindeki kampanyaya benzin dökmek istediklerini belirtti. Baykal, bu iddiaya karşı sadece İsviçre’de değil, dünyanın 200 ülkesinde bir kendisinin ve ailesinin üzerine bir tek hesap olması hakkında gereğini yapacağını söyleyerek karşı çıktığını söyledi. Baykal, "Bu balonu böyle söndürdük. Zanediyorlar ki siyasetçiler böyle konuşamaz. Yapıştırmadık o iftirayı. Üzerine yürüdük. Bunu söyleyecek kaç siyasetçi, kaç genel başkan, kaç tane genel başkan adayı var Allah aşkına. Eğer böyle bir meydan okumayı yapamazsınız o altı oklu bayrağı taşımayazsın. Ağır gelir o size. Bunu taşımak için, bunu söyleyebilmek için bütün yaşamınızı bunu söyleyebilecek şekilde geçirmeniz gerekir. Bütün hayatınızı buna göre düzenlemenize ihtiyaç vardır" dedi.

Haberin Devamı

Baykal, bu iddianın CHP’nin politikalarından kaynaklandığını belirtti. CHP’nin 1 Mart tezkeresinin reddedilmesine öncülük yaptığını, bununla fincancı katırlarını ürküttüğünü, planları, hesapları bozduğunu söyledi. 65 bin yabancı askerin Güneydoğu’da konuşlandırılmasına izin vermediklerini, ayrıca komşu ülkelerin Türkiye’ye  düşman olmasını önlediklerini, daha sonra tezkereyi savunan askerler ve siyasetçilerin de "Aman büyük tehlike atlattık" diyerek kendilerine hak verdiklerini, bunların CHP’ye teşekkür borcu olduğunu ifade etti. Baykal, şunları söyledi: "Siyasi hayatımızdaki ana kırılma noktası 1 Mart’tır. Türkiye’deki siyasi şekillenme yeniden oluşmaya başlamıştır. CHP o takındığı tavırla halkı toplumu kucaklama şansını çok ciddi bir şekilde elde etmiştir. Şimdi ’aman ne yapalım yönetimi değiştirelim’ diyorlar. CHP’nin güçlenmekte olduğunu önem kazanmakta olduğunu halkın CHP’nin iddialarına kulak vermeye başladığını, CHP’nin gücünün ortayla çıktığını herkes görüyor. Onun üzerine kıyamet koparmaya çalışılıyor."

Haberin Devamı

BİR OYUN GÖTÜRÜLÜYOR
Baykal, CHP’nin 2002 seçimlerinde yüzde 20 civarında oy alarak Meclis’e giren iki partiden biri olduğunu, CHP’nin önünün açık olduğunu belirterek, "CHP’nin altyapısı sağlam, politikası sağlam, Irak, Kıbrıs, AB politikası sağlam. Özelleştirmeyi talan uygulamasına karşı politikası sağlam, tarıma, emeğe sahip çıkışı sağlam. Ve denilmiştir ki ’aman bu yönetimi uzaklaştıralım, yoksu bu yönetimi bir daha tutamayız. Götürülen oyun budur. Oyunun altında Irak, Kıbrıs, AB politikası vardır" diye konuştu.

"YA TUZ KOKARSA"

CHP Genel Başkanı Baykal, tuz koktuğu için kurultayın göreve davet edildiğini belirtirken, "İstanbul’dan Şişli’den giren rüşvet virüsü, Balıkesir’e gitmiş, oradan Ankara’ya canevine kadar girmiş. Onu oradan söküp çıkaracağız, CHP’yi arındıracağız" dedi. Baykal, Başbakan Erdoğan’ın Şişli dosyasını ileride açıklamak için elinin altında bilerek tuttuğunu savundu.

Sarıgül lehine karar çıkması için YDK’da rüşvetin gündeme geldiğini savunan Baykal, "Et kokarsa tuz var, tuz kokarsa ne var? Tuz kokmuş tuz. İki YDK üyesi ellerinde para dolu torbayla bir başka YDK üyesine gidecekler, ’artık sen gereğini yapıver’ diyecekler, ’bunu alıver’ diyecekler. Ama şaşırmışlar bundan önce kim bilir kaç defa bu yöntemleri kullanmışlarsa belki de ilk kez karşılarında ’böyle bir şeyi kabul edemem’ diyen bir CHP’li bulmuşlar. Ona rüşvet veren insan mı, bunu reddeden kabul etmeyen öbür arkadaşımız mı CHP’lidir. Hangisi CHP’li? İstanbul’dan Şişli’den giren rüşvet virüsü, Balıkesir’e gitmiş, oradan Ankara’ya canevine kadar girmiş. Onu oradan söküp çıkaracağız, CHP’yi arındıracağız arkadaşlar" şeklinde konuştu.

Tuz kokunca kurultayın devreye gireceğini anlatan Baykal, "Onun için buradasınız. Bu yolsuzluklara izin vermemek için buradasınız. Bunu bağırıp çağırmakla örtbas edecek bir şey yok. Bu çok açık; 300 bin dolar rüşvet alındı mı alınmadı mı, onun karşılığında o ruhsat verildi mi verilmedi mi? Bunlar izah edilmeden hiçbir şeyin değeri yok. Önce izahını yapacaksın" diye konuştu.

SARIGÜL'E SÖZ VERİLMEDİ

Baykal’ın konuşmasının ardından sataşma olduğu gerekçesiyle divandan söz isteyen Sarıgül, bir yanıt alamamasına karşın kürsüye çıktı. Divan Başkanı Öktem’in kürsüden inmmesini istemesine karşın Sarıgül kürsüden inmemekte diretince kurultaya yarım saat ara verildi. Sarıgül daha sonra beraberindeki partililerle divanı alkışlayarak protesto etti ve kürsüden ayrıldı. Salonda yer yer boşalmalar meydana geldi.



 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!