Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum

Güncelleme Tarihi:

Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2012 19:59

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Otel’de düzenlenen Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı’nın uygulanmasına ilişkin 2012 Uluslararası Parlamenterler Konferansı kapanış oturumuna katıldı. Konferansın kapanış oturumuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve farklı ülkelerden çok sayıda parlamenter katıldı

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan konferansın gündeminde de önemli yer tutan ’Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleştirilmesi için sadece 3 yıl kaldığını, ancak bu günden bir çok ülke için bu hedefleri yakalamanın imkansız olduğunun söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Tarihin bilinen dönemlerine bakıldığında, eşitsizliğin, adaletsizliğin, yoksulluğun, göç, terör, savaş olarak dünyaya bir çok acılar yaşandı. Bugün birçok ülke, gelişmiş insan hakları, ileri standartlarda demokrasi ve yüksek refah seviyesiyle yaşarken, maalesef farkına varmadan, sınırlarına sanal duvarlar çekebiliyor. Kendisi için, kendi halkı için, evrensel insani değerleri, demokrasiyi ve refahı bir hak olarak gören ülkeler, yanı başlarında, ya da yakın coğrafyalarda yaşanan trajedileri, adeta bir gerilim filmi izler gibi sadece izlemekle yetinebiliyor. Hatta, kendi topraklarında evrensel insani değerleri yücelten, başka milletleri insan hakları ihlalleri konusunda eleştiren nice ülke, siyasi, diplomatik, ekonomik bahanelerle, başka ülkelerde yaşanan zulme sessiz ve tepkisiz kalabiliyor."

Haberin Devamı

"KADINLARIN YANINDAYIZ"

Başbakan Erdoğan Türkiye’nin konferansın da gündemini teşkil eden insani kalkınmayla ilgili birçok alanda son yıllarda çarpıcı ilerlemelerin kaydedildiğini, Türkiye olarak, tüm kadın konularını bütüncül bir şekilde ele almak üzere kurulan BM Kadın Birimi’nin faaliyete geçmesini önemli bir gelişme olarak gördüklerini belirterek şunları söyledi: "Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne ve diğer birçok uluslararası belgeye Türkiye taraftır. Ülke genelindeki 145 aile danışma ve toplum merkezinde 85 bin vatandaşımıza hizmet veriyoruz. 57 kadın konuk evinden 31 binin üzerinde kadınımız yararlanıyor. Nüfus araştırmalarına göre, anne ölüm oranı 2005 yılında yüz bin canlı doğumda 28 iken, 2010 yılında yüz bin canlı doğumda bu oran 16’ya düşmüştür. Bebek ölümleri, 2003-2008 yılları arasındaki beş yıllık dönemde yüzde 48 oranında azalmış, yüz binde 13’e gerilemiştir. Anne ölümlerinde yakaladığımız düşme eğilimi ile ülkemiz, dünyada anne ölümlerinde en çok düşüş sağlayan 10 ülkeden biri olmuştur. Kadınlara yönelik politikalar kapsamında, ’Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Sosyal Yardım Programı’nı uygulamaya koyduk. Kadınlara aylık düzenli nakit ödemelerini başlattık, eşi ölen bir kadının kesinlikle yalnız değil, devlet olarak bu kadınların yanındayız."

Haberin Devamı

"BİZ FUTBOL MAÇI SEYRETMİYORUZ BEYLER"

BM’nin karar mekanizmasının işleyişine eleştiride bulunan Başbakan Erdoğan, BM’nin bir an önce kendini reforme etmesi gerektiğini vurguladı. Sadece 5 artı 1 ile daimi üyelerle sınırlı ve kısıtlı bir BM’nin adil kararlar alacağına inanmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, geçici üye olarak yer alan ülkelerin hiçbir anlam ifade etmediğini dile getirdi.

Suriye’de yaşananları hatırlatan Başbakan Erdoğan, Suriye’de kanın gövdeyi götürdüğünü, 10 bine aşkın ölüm ve 100 bine aşkın yaralı bulunmasına rağmen BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararın iki daimi üye tarafından veto edildiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, "Bu adımı atamıyorsunuz. Buna seyirci mi kalacağız? Biz futbol maçı seyretmiyoruz beyler. Bir dramı, bir trajediyi maalesef izlemek zorunda kalıyoruz. Ve burada çocuklar öldürülüyor. Burada savunmasız kadınlar öldürülüyor. Yaşlı insanlar öldürülüyor ve boğazları kesilerek öldürülen insanlar var burada. Bunu mu izleyeceğiz? Bunu mu seyredeceğiz? Buna kimse ’Ben duymadım’ diyemez. Duyarsız kalamaz. Elini uzatmak durumundadır. Buna mecburuz." dedi.

Haberin Devamı

"KÜRTAJI BİR CİNAYET OLARAK GÖRÜYORUM"

Dünyada her yıl 5 yaş altında 5 milyon çocuğun yaşamını yitirdiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, 101 milyon çocuğun ilkokul çağına bile ulaşamadığını söyledi. Temiz suya ulaşma imkanı bulunmayan, açlıkla mücadele eden, eğitim hakkı elinden alınmış çocukların sayısının azımsanamayacak düzeyde kalmaya devam ettiğinide belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye olarak, çocuklar konusunda da büyük bir hassasiyet içindeyiz. Çocukları çok seviyorum. Ben ülkemde en az 3 çocuk istiyorum. Çünkü genç dinamik bir nüfusa ihtiyacımız olduğunu biliyorum ve bu çalışmayı sürdürüyoruz. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biridir. Ayrıca, Çocuk Koruma Kanunu’nu kabul etmiş, çocuklarımızla ilgili hukuki temeldeki eksikliklerin giderilmesi için önemli bir yol kat etmiş durumdayız. Şunu da açıkça söylüyorum, sezaryenle ilgili doğumlara karşı olan bir başbakanım ve bunu bir cinayet olarak görüyorum. Kürtajı bir cinayet olarak görüyorum. Buna kimsenin müsaade etme hakkı olmamalı. Ha anne karnında bir çocuğu öldürürsünüz ha doğduktan sonra öldürürsünüz. Hiçbir farkı yok. Buna karşı çok daha duyarlı olmaya mecburuz. Buna karşı el birliği içinde olmak zorundayız."

Haberin Devamı

"SAĞLIKLI İŞLEYEN BİR DEMOKRASİ VE KUVVETLİ SİYASİ İRADEDİR"

Çocuklar için eğitimin, üzerinde en fazla hassasiyetle durdukları konu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye’de şu andaki toplam derslik sayısının üçte birinden fazlası, yani 170 bin derslik, son 9,5 yılda, iktidarımız döneminde açılmıştır. Eğitimde altyapı güçlendirilmiş, 1 milyon bilgisayarla eğitim desteklenmiştir. Dünyada örneği olmayan, ’FATİH’ adını verdiğimiz projeyle, şu anda tüm sınıflara bilgisayar ve internet altyapısı kuruyor, tüm öğrencilere tablet bilgisayar dağıtıyoruz. Gençler, engelliler, yaşlılar için de çok köklü, kapsayıcı sosyal projelerimizi devreye aldık ve başarıyla uygulamaya devam ediyoruz. Hepimiz için daha müreffeh bir dünya oluşturulmasının temel şartı, hiç kuşkusuz sağlıklı işleyen bir demokrasi ve kuvvetli siyasi iradedir" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, içinde bulunulan zorlukların aşılması bakımından tüm sorumlu tarafların üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini belirterek, "Ancak, netice alınması için en büyük görev ve sorumluluk siyasi liderlere yani bizlere yani parlamenterlere düşmektedir. Yasama organı görevini yerine getirmelidir. Bunda tereddüt etmemelidir. Siyasi düzeyde göstereceğimiz kararlılık, bugünkü sıkıntıların üstesinden gelinmesi noktasında belirleyici olacaktır. Uluslararası toplumun yükselen, sorumlu ve yapıcı bir üyesi olarak,Türkiye’nin bundan böyle de yoksulların, güçsüzlerin, dışlanmışların yanında tüm imkanlarıyla yer almaya, tecrübesini ve ekmeğini paylaşmaya devam edeceğini burada açık ve net biçimde ifade etmek istiyorum" dedi.

Konferans sonrasında Başbakan Erdoğan’a bir teşekkür plaketi takdim edildi. Daha sonra Başbakan Erdoğan kendisi ile fotoğraf çektirmek isteyen katılımcılardan yoğun ilgi gördü.

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!