Kulağını çekin

Güncelleme Tarihi:

Kulağını çekin
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2004 01:31

Irak'taki pürüzlü dosyaların başında, Bağdat'taki işgal otoritesinin başında bulunan Paul Bremer'in Türkiye'yi dışlayan tutumu geliyor. Ankara'nın Washington ile vardığı mutabakatlar, çoğunluk Bremer'in uygulamalarına yansımıyor.

Erdoğan'ın, Bush'tan da Bremer'in ‘‘dikkatinin çekilmesini’’ istemesi beklenebilir.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün başlayacak olan ABD gezisi sırasında Bush yönetimi ile yapacağı görüşmeler, Türkiye ile ABD'yi ilgilendiren bir dizi kritik ve hassas gündem maddesi üzerinde geçecek. Özellikle çarşamba günü Beyaz Saray'da yapılacak olan Bush-Erdoğan görüşmesinin ana hatları şöyle özetlenebilir:

1. KAZADAN AÇIK SEMALARA

Türk-Amerikan ilişkileri, TBMM'nin geçen yıl 1 Mart tarihinde ünlü tezkereyi reddetmesiyle tarihinin en ağır bunalımına girmişti. Ardından ABD'nin Irak'ta Türkiye'yi cezalandıran tutumu Süleymaniye baskını gibi olaylarla birleşince, ilişkiler tam bir enkaza dönüşmüştü. Bu ilişkinin ne ölçüde onarılabileceği merak konusuydu. Erdoğan'ın Başkan Bush tarafından davet edilerek Beyaz Saray'da önüne kırmızı halı serilecek olması, karşılıklı çıkarların son tahlilde yine baskın çıktığını ve ilişkilerin dibe vurduğu bu kriz döneminin kısa zamanda atlatıldığını gösteriyor. Bush'un vereceği mesajlar, yeni dönemde Türkiye'ye verdiği önemin kuvvet derecesini de gösterecek.

1 NUMARADA KIBRIS VAR

Gündem listesinde bir numarada Kıbrıs dosyası yer alıyor. Erdoğan, hafta sonunda sergilenen önemli diplomatik açılımın hemen ertesinde Bush'un karşısına kuvvetli bir zeminde çıkıyor. Washington, bu açılımdan fazlasıyla memnun. Erdoğan, Türk tarafının Annan Planı'nda yapılmasını istediği iyileştirmelerin kabul edilmesi için, Bush'un BM nezdinde Türkiye'ye yardımcı olmasını isteyecek. Erdoğan, ayrıca görüşmelerde taraflar arasında arabuluculuk yapması için önemli bir Amerikan şahsiyetini görevlendirmesini de Bush'tan isteyebilir. Bush, görüşmelerde başarı şansı gördüğü takdirde, bir seçim döneminde kendi prestijine de yardımcı olacağı için kendisini Kıbrıs dosyasına angaje edebilir. Bush'un çarşamba günü ‘‘görüşmelerin başarısı için kendisinin şahsen devreye gireceği’’ yolunda bir açıklama yapması şaşırtıcı olmamalı.

KERKÜK'E DİKKAT EDİN

Erdoğan,
Irak'ta kurulacak federasyonun etnik temeller üzerine inşa edilmemesi ve Kürtlere makul olmayan ölçülerde bir özerlik tanınmaması yolundaki Türk görüşlerini bir kez daha anlatacak. ABD'nin son günlerde frene basarak Kürt grupları dizginlemek üzere ağırlığını koymuş olması, Türk tarafını rahatlatmış gözüküyor. Erdoğan, ayrıca Kerkük'ün statüsünü de gündeme getirecek. Erdoğan'ın bu çerçevede Kürt grupların kentin demografik yapısını değiştirmeye dönük hareketlerinin durdurulmasını, ayrıca kentin nüfus yapısının belirlenebilmesi için bir sayım yapılmasını istemesi şaşırtıcı olmamalı. Ayrıca, iki ülke arasında Irak konusunda yakın bir diyalog mekanizmasının kurulması beklenebilir. Bir de yılan hikáyesine dönen PKK'nın Kuzey Irak'tan çıkartılması konusunda ABD'nin verdiği sözü yerine getirmesi beklentisi Erdoğan tarafından bir kez daha dile getirilebilir.

BREMER'İN KÖTÜ TAVRI

Irak'ta başka pürüzlü dosyalar da var. Bunların başında Bağdat'taki işgal otoritesinin başında bulunan Paul Bremer'in Türkiye'yi dışlayan tutumu geliyor. Ankara'nın Washington ile vardığı mutabakatlar, çoğunluk Bremer'in uygulamalarına yansımıyor. Erdoğan'ın, muhtemelen Bush'tan da Bremer'in ‘‘dikkatinin çekilmesini’’ istemesi beklenebilir. Bremer'in Irak'taki ihaleleri dağıtırken Türk şirketlerine şans tanımaması bir başka şikáyet konusu. Bu çerçevede, Erdoğan Irak'ın yeniden yapılanmasında Türk özel sektörünün önünün açılmasını isteyecek.

ERMENİSTAN KAPISINI AÇIN

Beyaz Saray da Amerikan tarafının masaya koyması beklenen bir konu, Türkiye'nin Ermenistan sınır kapısını açması talebi olabilir. Ermenistan'ın Azerbaycan toprakları üzerindeki işgali sürdüğü müddetçe bu kapının tek taraflı açılması güç gözüküyor. Ancak son dönemde İstanbul'dan Erivan'a charter uçak seferlerinin başlaması, üçüncü ülkeler üzerinden yürüyen ticaret aslında ambargonun önemli ölçüde delindiğini de gösteriyor. Dışişleri Bakanı Gül, bir süredir Azerbaycan ve Ermenistan arasında sessiz bir diplomasi yürütüyor. Erdoğan, bu sessiz diplomasinin ulaştığı aşamayı Başkan Bush'la paylaşabilir ve 2004 içinde sonuç alınabilmesi için yardımını isteyebilir.

QIZ'LER NE OLACAK?

Amerikan yönetimi, Türkiye'nin ABD'ye ihracatını teşvik etmek üzere üçüncü ülkelerde doğrudan Amerikan pazarına dönük üretim yapmak üzere ‘‘Geliştirilmiş sanayi bölgeleri’’ (QIZ) projesini ortaya atmıştı. TBMM, tezkereyi reddedince bu proje de suya düştü ve ABD Kongresi'ndeki yasa kadük oldu. Erdoğan, Bush'a bu tasarının yeni yasama döneminde Kongre'ye yeniden getirilmesi beklentisini açabilir.

MOTOROLA'YA YARDIMCI OLUN

Amerikan tarafının da kendi özel sektörünün Türkiye'deki yatırımları ile ilgili talepleri var. Bunların başında Türkiye'de yapay şeker üretimi alanında yatırım yapan Cargill firmasının karşılaştığı hukuki sorunların aşılması geliyor. Benzer şekilde Uzan Grubu'yla Telsim nedeniyle davalı olan Motorola'nın sorunları da Amerikan tarafınca açılabilir. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in iki yıl önceki ABD gezisinde Motorola dosyası Başkan Yardımcısı Dick Cheney tarafından açılmıştı.

HELİKOPTER İŞİ UZAMASIN

Türkiye'nin 1.5 milyar doların üzerinde bir maliyete çıkacak olan taarruz helikopteri ihalesinde King Cobra helikopterini üreten Bell-Textron firmasıyla müzakereleri sonuçlandırması beklentisi de, yine ABD tarafınca masaya getirilebilir. Türkiye, halen Bell-Textron ile ihalede ikinci en iyi teklifi veren İsrail-Rus konsorsiyumu arasında fiyat kızıştırmaya dönük bir strateji izliyor. Yaklaşık 100 helikopterlik ihalede ABD şirketi 1 milyar 750 milyon dolar isterken, Rus-İsrail konsorsiyumu 300 milyon dolar altında bir teklifte duruyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!