Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği (AB) savcısı Jonathan Ratel, dolandırılan insanlardan alınan organların Priştine’deki Medicus adlı klinikte zengin müşterilere satıldığını belirtti. Bir böbrek için 90 bin euro ödeyen müşterilerin arasında Kanadalı, Alman, Polonyalı ve İsrail vatandaşları bulunuyor.
Mahkemede yargı karşısına çıkan yedi sanığın arasında, eski sağlık bakanı ve Medicus’a sahte lisans vermekle suçlanan Dr. Lütfi Derviş yer alıyor. Interpol tarafından arananlar listesinde bulunan en önemli iki suç ortağı ise İsrailli Moşe Harel ve dünyanın en tanınan organ kaçakçılarından biri olan Yusuf Sönmez. Harel ve Yusuf, davanın ilk duruşmasına katılmadı.
Davada değerlendirilen bilgiler arasında, Medicus’ın Arnavutluk’ta organize suç ağıyla bağı olduğu, ayrıca Kosova’nın Başbakanı Haşim Taçi dahil devletin üst kademeleriyle ilişkileri bulunduğu yer alıyor. Taçi’nin öne çıktığı iddialar, İsviçreli insan hakları raportörü Dick Marty tarafından iki yılda hazırlanan ve Guardian tarafından içeriğine ulaşılan raporda yer alıyor.
Marty’nin raporunda, Taçi'nin Kosova Kurtuluş Ordusu’nun “en tehlikeli” suç patronları arasında yer aldığı ve başında olduğu grubun sınırdan tutukluların kaçırılmasında rol oynadığı belirtiliyor. Kaçırılan mahkumların öldürüldüğü ve organlarının satıldığı iddialar arasında.
Kosova’daki organ kaçakçılığına yönelik araştırmalar, Sırplarla 1999’da sona eren savaşın ardından Kosova Kurtuluş Örgütü’nün organ kaçakçığı yaptığı iddiaları üzerine başlamıştı.
Organ kaçakçılığı davası ise Kasım 2008’de, 23 yaşındaki Yılman Altun’un, İstanbul’a kalkacak uçağını beklerken bayılması üzerine başladı. Altun bayıldıktan sonra yetkililer üzerini aramış ve ameliyat izini bulmuştu.
DÜNYA BASININDA BUGÜN ÖNE ÇIKAN MANŞETLER
http://twitter.com/HurriyetPlanet