Kolestrol kontrolü yaşam uzatıyor

Kolestrolün zamanında kontrol altına alınması, bu nedenle oluşan koroner hastalıkları ve ölümleri önemli oranda azaltıyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Öngen, Türkiye'de ölümlerin yüzde 43'ünün kalp ve damar hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Öngen, kolestrol tedavisiyle yaşamın uzatılabildiğini ve koroner damar hastalarının da yaşam kalitesinin yükseltilebildiğini belirtti.

Pfizer İlaç Firması'nın düzenlediği Medya Bilgi Paylaşım Günleri kapsamında, ‘‘Yüksek Kolestrol Neden Kalp Sağlığının Düşmanıdır’’ konulu bir konferans veren Profesör Öngen, koroner kalp ve damar hastalıklarıyla kolestrol düzeyi arasında ilişki bulunduğunu vurguladı. ‘‘Kolestrolün koroner kalp hastalıklarını artırması için çok yüksek düzeyde olması da gerekmiyor. Orta düzeydeki bir kolestrol artışı bile diğer faktörlerinin de eklenmesiyle riski artıyor’’ dedi.

İstanbullu'nun kolestrolü yüksek

Türkiye'de yapılan araştırmaların kolestrol düzeyinin Marmara ve Karadeniz bölgelerinde en yüksek, Akdeniz Bölgesi'nde ise en düşük düzeyde olduğunu ortaya koyduğunu belirten Prof. Dr. Öngen, şunları söyledi:

‘‘Marmara Bölgesi'nde kolestrol düzeyi erkeklerde ortalama 198.8 mg, kadınlarda 204.2 mg. Karadeniz'de erkeklerde 196.8 mg. kadınlarda da 195.3 mg. Akdeniz Bölgesi'nde aynı oranlar erkeklerde 161.3 mg., kadınlarda ise 182.9 mg. Beslenme alışkanlığının kolestrole katkısı büyük. Büyük kentlerde hazır yiyeceklerin daha fazla tüketilmesi, bunların içinde katı ve doymuş yağ oranlarının yüksek olması, uygar yaşamın beraberinde getirdiği asansör, araba dolayısıyla hareket kısıtlılığı gibi olumsuz faktörler kolestrolün artmasına yol açıyor.’’

İki ayrı araştırmanın Türkler'in iyi kolestrol HDL'sinin genetik olarak düşük düzeyde olduğunu gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Öngen, ‘‘Bu genetik bir bozukluktan kaynaklanabilir. Toplumda, sigara içiminin yaygın olması, egzersiz yapılmaması, şişmanlığın artması da olumsuz etken’’ dedi.