"Kocaeli bir Çernobil faciası yaşayabilir"
Güncelleme Tarihi:
Mustafa BAĞDİKEN/ DİLOVASI (Kocaeli), (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2011 17:19
KOCAELİ’nin Dilovası İlçesi ve çevresinde serpinti halinde her yeri kaplayan ve yıkanmasına rağmen çıkmayan beyaz renkli yapışkan madde, TBMM’de dün akşam tartışma konusu oldu. CHP’nin verdiği önergeyle ilgili konuşan MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Derince’de depoda tutulan 3 bin top BHC (Benzen Hegza Klorür) maddesinin dağılması halinde Kocaeli’nin ayrı bir Çernobil faciası yaşayabileceğini söyledi.
Bölgede yağ ve küspe fabrikası da bulunan MHP Milletvekili Lütfü Türkkan, Meclis’teki konuşmasından sonra konuya ilişkin DHA muhabirine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dilovazı çevresinde serpinti halinde her yeri kaplayan maddenin içeriğinin belirlenmesi için halen TÜBİTAK’ta incelemenin sürdüğünü hatırlatan Lüftü Türkkan, yerel yöneticilerin Dilovası’ndaki kirliliğin ölçümlerde normal seyrettiğini ileri sürdüklerini belirtti. Türkkan, "Ya ölçüm cihazlarında bir problem var, ya da rakamlar yanlış veriliyor. Dilovası OSB’nin de ölçüm cihazları var. Ben Dilovası’nın temiz olduğunu iddia edecek arkadaşın, çoluk çocuğuyla gelip burada yaşamasını istiyorum" dedi.
Lütfü Türkkan, yerel yönetici ve AK parti milletvekillerinin "İzmit körfezi’nde artık yunus balıkları yüzüyor" açıklamalar yapıp yüzülür hale geldiğini söylediklerini de belirterek, "Sen bu denize kendi çocuklarını sokar mısın arkadaş?’ Ya niye insanları sağlıksız iş yapmaya yönlendiriyorsunuz, burada bu kadar çocuk ölümleri oluyor" diyerek körfezin halen kirli olduğunu ve yüzülmemesi gerektiğini belirtti.
YAĞMURLU HAVADA 20-30 KAZA OLUR
Türkkan, her yağmur yağdığında Hereke çıkışından Dilovası rampasına kadar en az 20-30 kaza olduğunu, bunun da bölgedeki kuruluşların havaya bıraktıkları atıklardan kaynaklandığını ileri sürerek "Partikül artıkları yolda kaygan bir zemin yaratıyor. O kaygan zeminle beraber araçlar birbirine giriyor, insanlar ölüyor" dedi.
3 BİN TON BHC ZEHİR KONUSU
Lütfü Türkkan dün akşam TBMM kürsüsünde tartışma konusu olan ve Derince İlçesinde bir depoda tutulan, bertaraf edilmesi için de çok büyük maliyet gerektiren 3 bin ton BHC (Benzen Hegza Klorür) adlı zehirli ve kanserojen madde ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile özel olarak görüştüm. Bunu devletin değil de sanayicinin yapması gerektiği konusunda bir beyanda bulundu. Bunun sebebi kimdir bilmem, geçmişte daha sonra ortadan yok olan bir şirket üzerinde gözüküyor o atıklar. Ama sanayicinin sırtına 45 milyon euro gibi bir rakamı yıkmak mümkün değil. Devlet bu konuda milletini düşünen, vatandaşını düşünen bir devlet, sorumlulukla bunu alıp bertaraf edecek bir yerlere gönderir, sanayiciden katkı payı isteyebilir. Ama bunu tamamen sanayiciye yıkmak devletin kolaycılığıdır."
’KOCAELİ AYRI BİR ÇERNOBİL FACİASI YAŞAR’
Lütfü Türkkan herhangi bir nedenle depolardaki BHC adlı maddenin dağılması halinde ise felaket yaşanabileceğini belirterek, "İşte o zaman ayrı bir Çernobil faciasını Kocaeli yaşayabilir. Ama hala 45 milyon euro gibi bir rakamı vermemek adına devlet ayak diretiyor, Vatandaşı o kadar risk altında tutuyor maalesef" dedi.
Lütfü Türkkan, yerel yönetici ve AK parti milletvekillerinin "İzmit körfezi’nde artık yunus balıkları yüzüyor" açıklamalar yapıp yüzülür hale geldiğini söylediklerini de belirterek, "Sen bu denize kendi çocuklarını sokar mısın arkadaş?’ Ya niye insanları sağlıksız iş yapmaya yönlendiriyorsunuz, burada bu kadar çocuk ölümleri oluyor" diyerek körfezin halen kirli olduğunu ve yüzülmemesi gerektiğini belirtti.
YAĞMURLU HAVADA 20-30 KAZA OLUR
Türkkan, her yağmur yağdığında Hereke çıkışından Dilovası rampasına kadar en az 20-30 kaza olduğunu, bunun da bölgedeki kuruluşların havaya bıraktıkları atıklardan kaynaklandığını ileri sürerek "Partikül artıkları yolda kaygan bir zemin yaratıyor. O kaygan zeminle beraber araçlar birbirine giriyor, insanlar ölüyor" dedi.
3 BİN TON BHC ZEHİR KONUSU
Lütfü Türkkan dün akşam TBMM kürsüsünde tartışma konusu olan ve Derince İlçesinde bir depoda tutulan, bertaraf edilmesi için de çok büyük maliyet gerektiren 3 bin ton BHC (Benzen Hegza Klorür) adlı zehirli ve kanserojen madde ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile özel olarak görüştüm. Bunu devletin değil de sanayicinin yapması gerektiği konusunda bir beyanda bulundu. Bunun sebebi kimdir bilmem, geçmişte daha sonra ortadan yok olan bir şirket üzerinde gözüküyor o atıklar. Ama sanayicinin sırtına 45 milyon euro gibi bir rakamı yıkmak mümkün değil. Devlet bu konuda milletini düşünen, vatandaşını düşünen bir devlet, sorumlulukla bunu alıp bertaraf edecek bir yerlere gönderir, sanayiciden katkı payı isteyebilir. Ama bunu tamamen sanayiciye yıkmak devletin kolaycılığıdır."
’KOCAELİ AYRI BİR ÇERNOBİL FACİASI YAŞAR’
Lütfü Türkkan herhangi bir nedenle depolardaki BHC adlı maddenin dağılması halinde ise felaket yaşanabileceğini belirterek, "İşte o zaman ayrı bir Çernobil faciasını Kocaeli yaşayabilir. Ama hala 45 milyon euro gibi bir rakamı vermemek adına devlet ayak diretiyor, Vatandaşı o kadar risk altında tutuyor maalesef" dedi.