Kerpetenle bilgi topluyorlar

Güncelleme Tarihi:

Kerpetenle bilgi topluyorlar
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 09, 2005 00:00

Bilgi Edinme Yasası yürürlüğe girdiÄŸinde, dokuz kiÅŸilik kurulun görevi sadece devlet sırrı kavramıyla sınırlıydı. Kamu kurumları bilgi isteyen vatandaÅŸa ‘Bu devlet sırrıdır açıklayamayız’ dediÄŸinde devreye girip konuyu inceleyecekti. Ancak kurulun geçen yıl temmuz ayındaki ilk toplantısında gerçek sorunun sır tutan kurumlar yerine ‘diÄŸerleri’ statüsündekilerden kaynaklandığı görüldü.Kamu ÅŸeffaflaÅŸmaya direniyordu. Kurul üyeleri kollarını sıvadı, yasa uygulamasına dair bildirilen tüm aksaklıkları takibe baÅŸladı. Kamunun aÄŸzından kerpetenle bilgi alan kurulun en çok kapısını çalanlar memurlar, gazeteciler ve Ä°negöl Cezaevi’nde yatan bir mahkûm. Arkasında baÅŸbakanlık iradesinin bulunmasına raÄŸmen, bazı kurumlar kurul kararlarını uygulamamak için akla gelmeyecek cinlikler buluyor. Bir skandalı araÅŸtırırken, kurula düştü yolum. Ä°ÅŸte yazamadığım haberin ve bilgi edinme hakkımızı teslim ettiÄŸimiz kurulun öyküsü. Telefonun öteki ucundaki kiÅŸi Galatasaray camiasının saygın isimlerinden biriydi: FIFA Ä°cra Komitesi’ne seçilen ilk Türk, 1950’lerde Galatasaray Adası’nı kulübe kazandıran avukat Necdet Çobanlı. O gün Hürriyet’in manÅŸetini okumuÅŸtu. ‘Erol Aksoy’un off-shore operasyonunu yazmışsınız. Benim de anlatacak bir öyküm ve belgelerim var’ diyordu.Çobanlı’nın anlattığı, 4 milyon dolarlık müthiÅŸ bir öyküydü: Faruk Süren’in baÅŸkanlığındaki Galatasaray, 30 Temmuz 1999’da maçların TV yayın hakları konusunda Erol Aksoy’un Cine-5’iyle sözleÅŸme imzalamıştı. Ek metinde Cine-5, kulübe üç gün içinde 2,5 milyon dolar, bir ay içinde 1,5 milyon dolar kredi bulmayı taahhüt ediyordu. Ä°ÅŸin tuhafı kredilerin toplamı, yayın hakları karşılığında ödenmesi gereken yıllık miktara eÅŸitti.Çobanlı ek sözleÅŸme metniyle birlikte GS muhasebe defterinin fotokopisini göstererek ‘Aksoy, ABD’deki bankasından Faruk Süren’in ÅŸirketi Makine Takım’a 2,5 milyon dolar, Kıbrıs’taki bankasından ise diÄŸer kulüp yöneticisi Mehmet Cansun’un ÅŸirketi Kamera Reklam’a 1,5 milyon dolar kredi vermiÅŸ. Bu krediler, yayın hakları bedeli gibi Galatasaray’ın kasasına girmiÅŸ. Borç kaydedildiÄŸi için, kulüp daha sonra 4 milyon doları iki firmaya geri ödemiş’ diyordu.BANA CEVAP VERMEYEN Ä°KÄ° KURUMU ŞİKAYET ETTÄ°MManÅŸet hayaliyle gözlerim parladı. Derin bir nefes alıp, araÅŸtırma için kolları sıvadım. Önce yazılı olarak Galatasaray’a baÅŸvurup, sözleÅŸmenin tam metnini istedim. Genel Sekreter Sinan KalpakçıoÄŸlu ertesi gün cevapladı: ‘Cine-5, BDDK’nın tasarrufundadır, talebinizi yerine getiremiyoruz.’ Bu kez açıkça ‘4 milyon dolara ne oldu’ diye sordum. Cevap gelmedi.Sermaye Piyasası Kurulu’nda beklememek için Bilgi Edinme Yasası’na baÅŸvurdum. ‘Makine Takım’ın iÅŸlemi yasal mı, krediyi ödemiÅŸ mi’ sorum firmaya aktarıldı. ‘Krediyi herhangi bir kuruma kullandırmadık, zamanında ödedik’ cevabı geldi. SPK uzmanından öğrendiÄŸime göre, kuruma yanlış bilgi vermenin yaptırımı yoktu.Bu kez TMSF’nin kapısını çaldım. Basın bürosuna sordum: ‘Kamera Reklam’ın, Erol Aksoy’un Kıbrıs’taki bankası TDB’ye 1,5 milyon dolarlık borcu kamu alacakları arasında geçiyor mu?’ BDDK’ya yönlendirildim. Bilgi Edinme’ye sığınıp, web üzerinden baÅŸvurdum. Haftalar geçti, defalarca telefon ettim. Nihayet bir uzman, ‘TMSF ilgileniyormuÅŸ, zaten ticari sır, bilgi veremeyiz’ dedi. Resmi cevap gelmedi. TMSF’ye ikinci kez, bilgi edinme kapsamında baÅŸvurdum. Haftalar geçti, ses çıkmadı.DeÄŸil 90 gün, böyle bir haberi 90 dakikada çıkaramayana basında muhabir gözüyle bakılmaz. Hemen kapının önüne konur. Åžefime konuyu söylememiÅŸtim. Kovulmadım, araÅŸtırmaya devam ettim...Bilgiye ulaÅŸmak için yeni yol bulmam gerekiyordu. Yasayı okumuÅŸtum. Bilgi Edinme DeÄŸerlendirme Kurulu, sadece devlet sırrı gerekçesiyle bilgi saklandığında devreye giriyordu. Yine de danışmak için aradım. ‘Bu kural deÄŸiÅŸti’ dedi telefona çıkan nazik yetkili. ‘Yasanın ruhuna uygun uygulanması için artık sorun çıkan tüm süreçlerde devreye giriyoruz.’BaÅŸvurumu yaptım, bana cevap vermeyen iki devlet kurumunu da ÅŸikayet ettim, bu arada beklerken kurulla ilgili haber hazırlamaya karar verdim. Ä°LK TOPLANTIDA ÖNLERÄ°NDE 30 BAÅžVURUBilgi Edinme Kanunu geçen yıl 24 Nisan’da yürürlüğe girdi. Kurul, temmuz ayındaki ilk toplantısında, birkaç baÅŸvuru beklerken, 30 dosyayla karşılaÅŸmıştı. Yasa hazırlanırken ÅŸeffaflığa direncin devlet sırrıyla ilgili kurumlardan gelmesi beklenmiÅŸti. Oysa sorun çıkaranlar diÄŸerleriydi! Sıradan, sırla ilgisi olmayan iÅŸler yapan devlet kurumları...Kurul, ilk toplantısında iki radikal karar aldı: Sicil bilgileri memurdan gizlenemez. Kurul bundan böyle uygulamanın aksadığı her durumda vatandaşın baÅŸvurusu üzerine devreye girer. VatandaÅŸ haklıysa ilgili kurumu uyarır. Uyarı dikkate alınmazsa, baÅŸvuracağı yasal yollar konusuda vatandaşı bilgilendirir.Daha sonraki tüm toplantılar vatandaÅŸ baÅŸvurularına ayrıldı. Kurul, sayısı hızla katlanan baÅŸvurulara yetiÅŸebilmek için ayda bir yerine, kimi kez dört toplantı yaptı. İç çalışma yönetmeliÄŸini bile onaylayacak zaman bulamadı. Kurulun dokuz üyesi Yargıtay, Danıştay, üniversiteler ve Barolar BirliÄŸi’nin gösterdiÄŸi adaylar arasından Bakanlar Kurulu’nca seçiliyor. BaÅŸbakanlık, organik bağı olmasa da, kurulun hamisi. Toplantı için salon, sekretarya için destek veriyor. Kurul BaÅŸkanı Ruhi Özbilgiç, aynı zamanda BaÅŸbakanlık Halkla Ä°liÅŸkiler MüsteÅŸar Yardımcısı.BÄ°LGÄ°NÄ°N NE KADARINI VEREYÄ°M DÄ°YE SORAN VARKurul, yasa kapsamında bilgi talep eden vatandaşın baÅŸvurusu reddedildiÄŸinde ya da cevapsız bırakıldığında, ÅŸikayet üzerine devreye giriyor. Vatandaşın talebini deÄŸerlendirip, ilgili kurumdan açıklama istiyor. Devlet sırrı sözkonusuysa ilgili kurumdan belgeleri isteyip, inceliyor. Kimi zaman toplantısına o kurumdan bir uzman davet ediyor. ‘Hayır bu sır deÄŸildir, açıklansın’ kararı alıyor.Peki, kararlar uygulanıp kurula sunulan bilgi, vatandaÅŸa aynen iletiliyor mu? Hayır. Bu durumda bile ÅŸeffaflığa direnenler mevcut. ‘Mesela vatandaşın dört sorusundan birini cevaplıyorlar’ diyor kuruldan bir yetkili. Dahası var: ‘Bilginin ne kadarını vereyim, diye soran var. Åžeffaflık anlayışını devlet kurumlarına şırıngayla zerk etmek mümkün deÄŸil. Zamanla olacak.’ Uyarıya karşın yeterli cevap gelmezse, kurul üç yasal yöntemi tavsiye ediyor: Kurumun en üst sicil amirine, idari yargıya baÅŸvurmak ya da savcılığa suç duyurusu yapmak. Kurula henüz ‘Savcı ciddiye almadı’ ÅŸikayeti gelmemiÅŸ.Kurul BaÅŸkanı Ruhi Özbilgiç, hükümetin ve baÅŸbakanlığın kanunun uygulanmasında ısrarcı olduÄŸunu üstüne basa basa söyleyerek baÅŸvuruda bulunan vatandaÅŸlara sesleniyor: ‘Kurumlara ve kurulumuza baÅŸvururken gereken tüm bilgileri verin. Bilgi talebi reddedildiyse 15, hiç cevap verilmediyse 60 günü geçirmeden, yazışmalarınızla bize baÅŸvurun.’HENÃœZ GÖRÜŞÜLEMEYEN 67 DOSYA ARASINDAYIMGelelim benim GS haberine. Kurula gönderilen toplam 240 dosyadan, henüz görüşülemeyen 67’si arasında bekliyor. Åžikayetimden iki gün sonra TMSF’den bir uzman aradı, ayrıntı istedi. Ertesi gün ise kuruldan ‘BaÅŸvurunuz TMSF’ye ulaÅŸmamış’ haberi geldi! Karar alınacak, TMSF’ye bildirilecek, aradan 60 gün daha geçecek. EÄŸer yine ses çıkmazsa savcılığın kapısını çalacağım. Belki yasal iÅŸlem yapılacak.Ve ben hálá hayattaysam bu haberi yazacağım...REKOR Ä°NEGÖL CEZAEVİ’NDEKÄ° MAHKÛMDAKurula en çok baÅŸvuru sicilini öğrenemeyen memurlardan geliyor. Ä°lk 108 dosyadan 20’sini gönderen, Ä°negöl Cezaevi’ndeki bir mahkûm. Onu TBMM Halkbank Komisyonu’nun gizli oturumunda verdiÄŸi ifade nedeniyle Ziraat Bankası’ndaki müdürlük görevinden atılan Mehmet Giritli izliyor. Gazeteciler dördüncü sırada. Toplam aylık baÅŸvurular 100’e yaklaÅŸtı. Kurulun bilgi almakta en zorlandığı kurumlar ticari sır gerekçesinin ardına saklanan TMSF ve BDDK. CumhurbaÅŸkanlığı, Genelkurmay BaÅŸkanlığı hariç neredeyse her kurum kurul gündemine gelmiÅŸ. Kararlara en hızlı yanıt veren ise Adalet Bakanlığı.KURULDA KÄ°M KÄ°MDÄ°R?(Soldan saÄŸa) Devlet ArÅŸivleri Genel Müdürü Doç Yusuf Sarınay, Danıştay Tetkik Hakimi ÇaÄŸatay Özcan, BaÅŸbakanlık MüsteÅŸar Yardımcısı ve Kurul BaÅŸkanı Ruhi Özbilgiç, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Muzaffer HatipoÄŸlu, Türkiye Barolar BirliÄŸi Temsilcisi Muhsin Eren, Marmara Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Hasan Nuri YaÅŸar. Kurul üyelerinden Marmara Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Ahmet Gökçen, Selçuk Ãœniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Yavuz Atar ve Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Niyazi Güney bu fotoÄŸrafın çekildiÄŸi gün çeÅŸitli gerekçelerle toplantıya katılamamıştı. Kurul üyeleri, bu görevleri nedeniyle toplantı başına 36 YTL alıyorlar. Memur olmayan Barolar BirliÄŸi temsilcisine ise 72 YTL ücret ödeniyor. Yine de ‘Bu para az’ deyip istifa eden çıkmamış.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!