Kenize Murad’ın padişah kızı olan anneannesinin açlık ve parasızlık mektubu

Güncelleme Tarihi:

Kenize Murad’ın padişah kızı olan anneannesinin açlık ve parasızlık mektubu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2006 00:00

Osmanlı padişahı Beşinci Murad’ın soyundan gelen ve Hürriyet’in ilk sayfasında bugün Ermeni meselesiyle ilgili son derece önemli bir makalesini okuduğunuz Kenize Murad’ın annesi ile anneannesinin hayatları sıkıntılar içerisinde noktalanmıştı. İşte, Kenize Murad’ın anneannesi ve Sultan Beşinci Murad’ın da kızı olan Hadice Sultan’ın 1934 yılında sürgünde bulunduğu sırada bir akrabasına yazdığı ve içerisinde bulunduğu sıkıntıları anlattığı bir mektubu...

HÜRRİYET’in birinci sayfasında bugün, Kenize Murad’ın Fransız parlamentosuna hitaben kaleme aldığı son derece önemli bir makalesi yeralıyor.

Kenize Murad’ı kitaplarından bilir ve Osmanoğlu ailesi ile olan münasebetini işitmiş olabilirsiniz. Ama, annesinin ve büyükannesinin acılarla dolu olan hayatından haberdar olmamanız ihtimali yüksektir.

İşte, Hürriyet’te bugün yayınlanan makalesi ile Ermeni meselesinde tarihe geçecek derecede önemli bir adım atan Kenize Murad’ın hüzünlü aile öyküsü:

Osmanlı padişahı Beşinci Murad’ın soyundan gelen Kenize Murad’ın annesi Selma Hanımsultan, padişahın kızı Hadice Sultan’ın çocuğuydu ve hem Hadice Sultan’ın, hem de Selma Hanımsultan’ın hayatları, bir trajediden daha acı şekilde noktalandı.

1876’da tahttan indirilen babasıyla beraber Çırağan Sarayı’na kapatılan Hadice Sultan, gençliğinin en güzel yıllarını burada mahpus olarak geçirdi. Amcası Sultan Abdülhamid tarafından, evlilik yaşını geçirmesinden çok sonraları sıradan bir kocayla evlendirildi.

Hadice Sultan’ın bütün hayatı gibi evliliği de mutsuz bitti. Sultan’ın kocası Rauf Bey, Osmanlı ailesinin bütün mensuplarının 1924’te Türkiye’den sınırdışı edilmesi sırasında sürgüne gitmemek için karısını boşadı, ailesini terketti ve Sultan, kızı Selma ve oğlu Hayri ile beraber Lübnan’a yerleşti.

Selma Hanımsultan burada bir Hind racasıyla, Kotwara Mihracesi Seyyid Sacid Hüseyin ile evlenip Hindistan’a gitti ama Hadice Sultan’ın oğlu Hayri Bey çektiği sıkıntılar yüzünden canına kıydı.

Beşinci Murad’ın Lübnan’da tek başına kalan kızı Hadice Sultan, Beyrut’ta, 1938’de yokluk içinde can verecek, Hindistan’a gelin giden kızı Selma da hayata bir sene sonra Paris’te ve yeni dünyaya getirdiği kızına, yani Kenize Murad’a süt bile alamayacak vaziyette veda edecekti.

Sürgündeki ailenin erkekleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları dışında kalan topraklardaki Osmanlı mallarını alabilmek için o yıllarda Avrupalı bazı finans çevreleriyle görüşmeler yapıyorlardı ve Sultan Murad’ın soyundan gelen Şehzade Osman Fuad Efendi de görüşmelere katılanlardandı.

Aşağıda, Hadice Sultan’ın, Şehzade Osman Fuad Efendi’ye, 1 Temmuz 1934’te gönderdiği bir mektubu, üslubuna hiç okunmadan aynen naklediyorum. Bir zamanlar Ortaköy sahilsaraylarının en güzeline sahip olan Hadice Sultan, "Hadice Sultan binti Murad Han" yani "Murad Han’ın kızı Hadice" mührünü bastığı mektubunda, bakın ne diyor:

"Yeğenim Osman Fuad Efendi,

Birçok seyahatler ettikten sonra Nice’e avdet ettiğinizi, Hayri’ye (Sultan’ın oğlu) yazdığınız mektuptan haberdar oldum. Ve işlerimizi serian (hızla) takip etmekde olduğunuzu yazıyorsunuz. Evet, buna kalben eminim. Allah sana çok ömür versin. Ben evvel Allah’a, sonra sana güveniyorum. Geçen ay bize her zamanki para gönderemediniz acaba neden? Bir ay evvel Halife hazretlerinden aldığımız bir tamimde yakında para göndereceğinizi iş’ar olunmuş (bildirilmiş) idi. Biz burada her gün para bekliyoruz. Yeni grupla ne yapabildiniz? Acaba eskisi gibi bize maaş yaptırabileceğiniz mi? Göreyim sana halanı parasız bırakma. Benim hálimi gözünüzle gördünüz. Para bana herkesden çok lázım olduğunu sen de takdir edersin. Bu mektubumu alır almaz işlerimiz hakkında malumat vermenizi rica ederek gözlerinden öperim.

Halanız Hadice binti Murad"
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!