Kenan Evren emekli olacakken, darbeci oldu
Güncelleme Tarihi:
12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren... Ortaokuldan sonra askeri lise sınavlarına girdi. Ancak ailesinin karşı çıkması nedeniyle Balıkesir Lisesi’ne kaydoldu. Bir yıl sonra babasını ikna edince Harbiye yılları başladı. Ancak Harbiye, Ankara’ya taşınınca 1936’da Başkent’e gitti. 30 Ağustos 1938’de Harbiye’den asteğmen olarak mezun oldu. 2 gün sonra İstanbul Halıcıoğlu Topçu Okulu’nda yeni eğitimi başladı.
KONSOMATRİSLE DANS
Topçu Okulu döneminde İstanbul’un gece hayatını keşfetti. Zaman zaman dans etmeye de giderlerdi, özellikle Londra Bar’a; “Bardaki konsomatris kızlara acırdım. Hoşlansın, hoşlanmasın, yorgun olsun olmasın, önüne gelenle dans etmeye mecburdular.”
Kore’den döndüğünde Ankara Ordu Donatım Okulu Kurmay Başkanlığı’na atandı ve 27 Mayıs 1960’taki askeri darbeye kadar bu görevde kaldı. Askeri darbe sırasında evdeydi ve rütbesi albaydı. Darbenin haberini ise kapı komşusundan aldı, ülkenin ilk darbesinde, ‘darbe kadrosunda’ yoktu. Milli Birlik Komitesi’nce, Konya 2’nci Ordu’ya tayin edildi. 1964’de tuğ, 1967’de tüm ve 1970’te de korgeneral oldu, Trabzon 11’inci Kolordu Komutanlığı’na getirildi. Komutanlığı döneminde Selçuklular’dan kalma ve halk arasında ‘Evren Dede’ adıyla anılan bir türbenin kolordunun içinden geçen yolunu açtırdı. 12 Mart 1971’de ise muhtıra ekibinin mensubuydu. Muhtıradan bir yıl sonra Kara Kuvvetleri’nde göreve başladı, 1973’te komutanlığın kurmay başkanı oldu. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın planlayıcıları arasındaydı.
İNATLAŞMA SÜRÜNCE...
1974 yılının ağustos ayında orgeneral oldu. Orgeneralliği sırasında Hatay Dörtyollu Hacı Macit’e 1975’te akrep ve yılan sokmalarına karşı efsun yaptırttı. ‘Efsun Kardeşleri’ arasında Necdet Üruğ ve Necdet Öztorun da vardı. Yıllar sonra Hacı Macit’in efsununu, “Efsun olayını bizzat yaşadım ve inandım. Hacı Macit’in doğaüstü bir gücü vardı” diye anlattı. Ardından Genelkurmay İkinci Başkanlığı ve Ege Ordu Komutanlığı görevlerini üstlendi. Kendisini 1980’e çıkaran yolun temeli ise bu tarihlerde atıldı. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Namık Kemal Ersun darbe hazırlığı içerisinde olduğu gerekçesiyle Milliyetçi Cephe hükümeti Başbakanı Süleyman Demirel’in isteğiyle emekliye sevk edildi. Ersun’un yerine geçecek yeni isim için Demirel, Ali Fethi Esener’i, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ise Adnan Ersöz’ü destekledi. İnatlaşma, sürünce her iki paşa da emekli oldu. En kıdemli ‘orgeneral’ olan Kenan Evren’e emeklilik beklentisine girdiği günlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yolu açıldı. Semih Sancar’ın emekliye ayrılmasıyla birlikte de Genelkurmay Başkanı oldu. 6 Mart 1978’de yeni görevine başladığı sırada ne o biliyordu Türkiye’nin kaderinde oynayacağı büyük rolü, ne de bir başkası.
‘Kore’ye git’ dedi
İlk kız arkadaşından, kızın evlenmek istemesi nedeniyle ayrıldı. İkballerini “Onları da sonunda bıraktım..” sözleriyle özetlediği üç kız arkadaşı daha oldu. Arkasında kızlar bırakarak Topçu Okulu’ndaki eğitimini tamamladı ve Edirne 28’inci Tümen Komutanlığı’nda göreve başladı. 30 Ağustos 1942’de üsteğmen oldu. O dönemde üsteğmenliğin ikinci yılından itibaren evlenilebiliyordu. Bu durumu bilen Alaşehir’deki ablasından 1943’te içinde Sekine Hanım’ın fotoğrafı olan bir mektup aldı. İlk defa nişanda gördüğü Sekine Hanım’la 27 Mayıs 1944’de evlendi, savaş yıllarıydı! İlk çocuğunun ölü doğmasının ardından 3 kızı oldu; Şenay, Gülay ve Miray. Ancak koşulların zorluğu ve kızlarının ardı ardına rahatsızlanmaları, Sekine Hanım’ı isyan ettirdi. Sekine Hanım, bunalmış bir halde, “Kore’ye talip ol, ben de Alaşehir’e, babamın yanına gideyim” teklifi yaptı. Teklife uydu, dilekçesini verdi. 1958’de Kore’ye gitti ve 1 yıl kaldı. Kapitalist ile komünist dünyanın, ilk büyük savaşının ardından Güney Kore’de kalan Türk Tugayı’nda harekât ve eğitim şube müdürü ve kurmay başkanı olarak görev aldı.
