Kayıp Dünya

Sinemanın hayal gücü sınır tanımayan yönetmeni Steven Spielberg'in dinozorları, kısa bir süre sonra yeniden sinema salonlarını istila edecek.

İlkini bir kaç yıl önce izlediğimiz Jurassic Park'ın devamı niteliğinde olan Jurassic Park: Lost World (Kayıp Dünya) eğer bir aksilik olmazsa, bu ay içinde gösterime giriyor.

Aslında Spielberg, sadece ABD'deki hasılatı 357 milyon doları bulan ilk Jurassic Park'tan sonra dinozorlar defterini kapatmaya karar vermiş. Ta ki, Michael Crichton'ın Kayıp Düya adlı bir roman yazdığını duyuncaya kadar. Bundan sonrasını şöyle anlatıyor: ‘‘Micheal Crichton'ın yeni bir roman yazacağını ve bu romanına Kayıp Dünya adını vermeyi düşündüğünü duyduğumda çok heyacanlandım. Çünkü Sir Arthur Conan Doyle'un Kayıp Dünya romanının en büyük hayranlarından biriyim. Günümüzde de var olan prehistorik bir dünya fikri beni heyacanlandırmaya yetti. Elektrikli tellerle çevrili olmayan ve insanların egemen olmadığı bir dünya... 'Büyük bir öykü!' dedim kendi kendime... Eğer ilgi duyabileceğim bir öykü bulamasaydım, Jurassic Park benim açımdan hoş bir anı olarak kalacaktı ve devamını yapmayacaktım.’’.

Korkulu saatler

İlk Jurassic Park'ı çektikten sonra geçen üç yıl içinde kurduğu yapım şirketi Amblin'in işleriyle uğraşan Spielberg, yeniden kamera arkasına geçeceği proje için oldukça ince eleyip sık dokudu. Michael Crichton'da Spielberg'in Kayıp Dünya tasarısına destek verince ekip hemen kolları sıvadı ve çalışmalara başladı.

Jurassic Park: Kayıp Dünya, ilk filmden biraz daha dehşet verici. Çünkü bu filmde dinozorlar, hapsedildikleri parktaki sistemlerin çökmesi sonucu serbest kalıyorlar. Ortalıkta diledikleri gibi dolaşıp insanlara korkulu saatler yaşatıyorlar.

John Hammond, kehribar kutular içindeki DNA parçacıklarından dinazorların nasıl yaratılabileceğini keşfetmiştir. İnGen adını verdiği bir şirket kurarak işe başlar ve ardından da genetik mühendisliği yoluyla ürettiği dinazorları, Kosta Rika açıklarındaki bir adadaki eğlence parkına yerleştirir.

Jurassic Park: Kayıp Dünya'da ilk filmden hatırlayacağımız bazı oyuncular yine rol alıyor. İlk filmdeki kaos teorisyeni İan Malcolm rolünde yine Jeff Goldblum var. Sir Richard Attenborough da John Hammond rolünü canlandırıyor. Ekibe bu ikinci filmde Julian Moore, Pete Postletwaite, Arliss Howard, Vince Vaughn, Vanessa Lee Chester, Peter Stormare, Harvey Jason, Richard Schiff ve Thomas F. Duffy'de eklendi.

Tabii Spielberg, bu ikinci Jurassic Park filmiyle de hedefi tam onikiden vurdu her zaman olduğu gibi. Film ABD'de gösterime girdiği ilk dört günde sinema salonları önünde uzun kuyruklar oluştu. Bu sürede elde ettiği hasılat ise tam 92 milyon 729 bin 64 dolar.

Ancak Jurassic Park'taki sistemlerin çökmesiyle dinozorlar serbest kalır. Yapılacak tek şey vardır. Bu kocaman yaratıkları imha etmek. Bunun sonucunda adaya tüm giriş ve çıkışlar yasaklanır.

Gelişen olaylar sonucunda, konuyla ilgili tüm çalışmalar iptal edilir. İnGen'in faaliyetleri de sınırlanır. Kosta Rika hükümeti, bu adayı bir turizm cenneti halinde koruyarak ününden yararlanma kararı alınca, projede danışman olarak görev alan bilim adamları da sessiz kalmaları konusunda bağlayıcı anlaşmalar imzalamak zorunda kalırlar.

Sinemanın Einstein'ı

Yıkılmış bir evliliğin yalnız ve erken olgunlaşmış tek oğlu... Şimdi, kendi çocuklarına düşkün iyi bir baba ve Hollywood'un en çok kazanan yönetmeni: Steven Spielberg. İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanmış bir olaydan yola çıkarak çektiği Schindler'in Listesi ile yedi Oscar birden kazanan Spielberg, kendi kuşağındaki yönetmenlerin en iyisi. Yaptıgı filmler tüm dünyada gişe rekorları kırıyor. Yakın arkadaşı George Lucas, Spielberg'i ‘‘Sinemanın Einstein'ı olarak tanımlıyor. ‘‘Steven gibi insanlar her zaman gelmez dünyaya. Ama geldiklerinde de inanılmaz olurlar. ’’ Genç yaşta çektiği filmlerden Üçüncü Türle Yakınlaşmalar, E.T, ve daha sonraki çalışmaları Güneş İmparatorluğu ve Hook filmlerinde çocuksu bir yalnızlığı ve masumiyeti gündeme getiren yönetmen pek çok kişiye göre aslında Holywood'un ruhunu yansıtıyor. Spielberg, sadece iyi bir yönetmen değil aynı zamanda karlı işlere yatırım yapan bir yapımcı da. Amblin Entertainment'ı kurarak The Flintstones, Casper ve Twister'ın çekimlerine yardımcı oldu. Spielberg'in bundan sonraki en önemli projesi kendi yaşamını beyazperdeye aktarmak. Bu proje hakkında fazla ipucu vermeyen Spielberg sadece ‘‘Bu büyük ve inanılmaz bir aşk hikayesi olacak’’ demekle yetiniyor.