Kaş yapayım derken....

Güncelleme Tarihi:

Kaş yapayım derken....
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 1999 00:00

İnternet Servisi
Haberin Devamı

AIDS'e ABD'nin Kongo'daki çocuk felci aşısı kampanyasının neden olduğu ileri sürülüyor.

AIDS'in ortaya çıkışı ve yaygınlaşmasıyla ilgili teorilere bu kez sağlam kanıtlarla yeni bir kitap katıldı: ‘‘The River/Irmak’’. Yıllardır bu konuyla ilgilenen İngiliz gazeteci Edward Hooper, ABD'nin Afrika'daki çocuk felci aşılama kampanyasının hemen ertesinde, sadece aşılamanın yapıldığı yerlerde AIDS'in ortaya çıktığını kanıtlıyor. İddiaya göre, AIDS'e neden olan çocuk felci aşısı, şempanzelerden alınan dokularla üretilmiş. Kitap, şu günlerde Amerika'da tartışılıyor.

Acaba AIDS'in insanlara bulaşmasına, 1950'lerde Afrika'da yapılan ilk çocuk felci aşısı denemeleri mi yol açtı?

Bu kafa karıştırıcı teori ilk olarak 1992'de Rolling Stone dergisinde çıkan bir makaleyle gündeme gelmiş, ancak konuyla ilgili kimi araştırmalara dayanılarak kısa sürede geçersiz ilan edilmişti. Ancak bu araştırmaların hatalı olduğu geç de olsa ortaya çıktı. Ve geçtiğimiz günlerde bir İngiliz gazeteci, rafa kaldırılmış bu teoriyi ciddi kanıtlarla desteklediği bir kitap yayınlayarak tartışmaları yeniden alevlendirdi. Edward Hooper, 'The River - Irmak' adındaki kitabında, çocuk felci aşısının henüz geliştirilme aşamasında olduğu yıllarda hazırlanan ve ağızdan alınan bir türünün, şempanzelerden alınan dokulardan üretildiğini aktarıyor. Ve bu dokuların da büyük bir olasılıkla AIDS'e yol açan virüsün atalarından birini içerdiğini öne sürüyor. 48 yaşındaki Hooper tıp doktoru olmasa da, 1990'dan beri bu konuda geniş çaplı araştırmalar yürütüyor. Ayrıntılı dipnotlarla dolu 1070 sayfalık eser, yüzlerce röportajdan derlenmiş ayrıntılı tanıklıklar ve konuyla ilgili yayın taraması yapılarak hazırlanmış.

İLK VAKALAR

Hooper, ilk AIDS vakalarının ortaya çıkmasıyla, önce sadece Philadelphia'daki Wistar Enstitüsü'nde, sonraları da Belçika'daki iki laboratuarda hazırlanan deneme amaçlı çocuk felci aşılarının uygulandığı yerlerle zamanın neredeyse aynı olduğuna dikkat çekiyor. 1957-60 arasında artık Ruanda, Burundi ve Kongo arasında paylaşılan bir bölgede bir milyon kişi bu aşıyı ağızdan almıştı. Bu aşı, virüsü gerçekten taşıyor idiyse bile, o zamanlar bu virüsü teşhis edebilecek bir sistem olmadığı için yapacak hiçbirşey yoktu. Esas çocuk felci aşısı şempanze dokusundan üretilmediği için de, tüm risk sadece burada denenen bu aşıdan kaynaklanmaktaydı. 1980'de Afrika'da teşhis edilen 28 AIDS vakasından 23'ü, bu aşıların yapıldığı merkezlerin yaklaşık 300 kilometre civarındaki yerleşimlerde idi.

Maymunlardan gelen virüslerin çocuk felci aşısına sızması ilk kez burada görülmemişti: 1950'lerle 60'ların başında, milyonlarca Amerikalı SV-40 denen ve öldürücü olmayan bir virüsü benzer biçimde kapmıştı. Ama 1967'de Almanya'daki pek çok laboratuar çalışanının ölümüne yol açtıktan sonra keşfedilen Marburg virüsünün, taşıyıcısı olan yeşil maymunlarda bir hastalığa sebep olmadığı halde insanlarda ölüme yol açtığı anlaşılmıştı.

Hooper bunun gibi pek çok benzerliğin tesadüften kaynaklanabileceğini söylüyor. 'Irmak' ise olağanüstü teorisini kanıtlamadığı gibi, böyle bir kaygı da gütmüyor. Ama ortaya koyduğu bol miktardaki vaka da teorisinin ciddiyetle ele alınmasını gerektiğini ortaya koyuyor.

Aşı ile ilgili savları kanıtlanamasa da, Hooper'in teorisi bilimcileri yeterince huzursuz etmiş vaziyette. Hooper kimi önde gelen bilim insanlarının nasıl özensiz kayıt tuttuğunu ve saygın tıp dergilerinin, can alıcı pek çok ayrıntıyı gözardı eden araştırma raporlarını yayınladığını ortaya çıkartmış.

ŞEMPANZE KOLONİSİ

Hooper'ın bazı önerileri var: İlki aşının nasıl üretildiğine dair ayrıntılı bilgiye ulaşmak için bir soruşturma yapılması. Böylece bilimciler şüphelenilen virüsün, aşı üretim sürecinde hayatta kalıp kalamayacağını anlayabilecek.

İkinci öneriyse çocuk felci aşısı yapılmazdan önce alınmış kan örneklerinde HIV'ye dair izlerin aranması. Böylece aşıyla virüsün insan kanına girmesi arasında bir ilişki olup olmadığı kesinlikle anlaşılacak.

Üçüncü öneri ise 1973'te ABD'nin New Jersey eyaletinde HIV virüsüyle doğan bir bebekle bu eyaletteki kadın hapisanelerinden birinde yapılan deneysel aşıların bir ilişkisi olup olmadığının ortaya çıkartılması.

16 milyon ölü ve 33 milyon virüs taşıyıcısıyla AIDS insanlık tarihindeki en büyük salgınlardan birisi. Bu konuda böylesine iddialı bir tezin ciddi bir araştırmaya önayak olması gerekiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!