Kadın istihdamı düşük
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2005 13:23
Türkiye'de çalışma çağındaki kadın nüfusun yüzde 24.3'ünün çalıştığı, bu oranla Türkiye'nin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri içinde, son sırada yer aldığı bildirildi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK), OECD verilerini kullanarak hazırladığı işgücü piyasasına ilişkin raporda, Türkiye ile diğer OECD ülkelerinde çalışma çağındaki kadın nüfusun oranları karşılaştırılarak değerlendirildi.
Türkiye'de, çalışma çağındaki kadın nüfusun sadece yüzde 24.3'ünün çalıştığı, bunun, yüzde 56 oranındaki AB ortalamasının çok gerisinde bulunduğu belirtilen raporda, Türkiye'nin, bu oranla, OECD ülkeleri içinde son sırada yer aldığına işaret edildi.
Rapora göre, OECD ülkelerinde, çalışan kadınların, çalışma çağındaki kadınlara oranı, yüzde olarak şöyle:
Türkiye (24.3), Meksika (41.3), İtalya (45.2), Yunanistan (45.5), Polonya (46.4), İspanya (49), Lüksemburg (50.6), Macaristan (50.7), Slovakya (50.9), Güney Kore (52.2), Belçika (53), İrlanda (55.8), Çek Cumhuriyeti (56), Fransa (56.9), AB üyesi 15 ülke (57.1), Japonya (57.4), Almanya (59.9), Avusturya (60.1), Portekiz (61.7), Avustralya (62.6), ABD (65.4), Finlandiya (65.5), Hollanda (65.7), Yeni Zelanda (66.5), İngiltere (66.6), Kanada (68.4), İsviçre (70.3), İsveç (71.8), Danimarka (72), Norveç (72.7), İzlanda (79.4).
TİSK'İN DEĞERLENDİRMESİ
Raporda, Türkiye'de, 1990'da çalışma çağındaki kadınların yüzde 33'ünün çalıştığı belirtildi. Ancak oranın yıldan yıla azaldığı ifade edilen raporda, bu sürecin tersine çevrilebilmesi için, başta kısmi çalışma olmak üzere, esnek çalışma yöntemlerinin uygulanabilir hale gelmesinin ve kadının çalışma hayatına dahil olmasının teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Kadınların iyi eğitim almalarının sağlanması ve formel eğitim dışında kadınlara yönelik mesleki eğitim ve aktif istihdam tedbirlerinin uygulanmasıyla, kadınların işgücüne katılımının artacağı belirtilen raporda, okuma-yazma bilmeyen yetişkin kadın oranının hızla artırılması için de eğitim programları uygulanması önerildi.
Türkiye'de, çalışma çağındaki kadın nüfusun sadece yüzde 24.3'ünün çalıştığı, bunun, yüzde 56 oranındaki AB ortalamasının çok gerisinde bulunduğu belirtilen raporda, Türkiye'nin, bu oranla, OECD ülkeleri içinde son sırada yer aldığına işaret edildi.
Rapora göre, OECD ülkelerinde, çalışan kadınların, çalışma çağındaki kadınlara oranı, yüzde olarak şöyle:
Türkiye (24.3), Meksika (41.3), İtalya (45.2), Yunanistan (45.5), Polonya (46.4), İspanya (49), Lüksemburg (50.6), Macaristan (50.7), Slovakya (50.9), Güney Kore (52.2), Belçika (53), İrlanda (55.8), Çek Cumhuriyeti (56), Fransa (56.9), AB üyesi 15 ülke (57.1), Japonya (57.4), Almanya (59.9), Avusturya (60.1), Portekiz (61.7), Avustralya (62.6), ABD (65.4), Finlandiya (65.5), Hollanda (65.7), Yeni Zelanda (66.5), İngiltere (66.6), Kanada (68.4), İsviçre (70.3), İsveç (71.8), Danimarka (72), Norveç (72.7), İzlanda (79.4).
TİSK'İN DEĞERLENDİRMESİ
Raporda, Türkiye'de, 1990'da çalışma çağındaki kadınların yüzde 33'ünün çalıştığı belirtildi. Ancak oranın yıldan yıla azaldığı ifade edilen raporda, bu sürecin tersine çevrilebilmesi için, başta kısmi çalışma olmak üzere, esnek çalışma yöntemlerinin uygulanabilir hale gelmesinin ve kadının çalışma hayatına dahil olmasının teşvik edilmesinin büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Kadınların iyi eğitim almalarının sağlanması ve formel eğitim dışında kadınlara yönelik mesleki eğitim ve aktif istihdam tedbirlerinin uygulanmasıyla, kadınların işgücüne katılımının artacağı belirtilen raporda, okuma-yazma bilmeyen yetişkin kadın oranının hızla artırılması için de eğitim programları uygulanması önerildi.