İşte yeni fay haritası

Güncelleme Tarihi:

İşte yeni fay haritası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2000 00:00

Haberin Devamı

Fransız Araştırma Gemisi'nin Marmara'daki çalışmaları sonucunda yeni bir fay haritası çıkarıldı. Marmara'daki fayların İstanbul sahillerine 10 kilometreye kadar yaklaştığı belirlendi.

FRANSIZ Deniz Araştırmaları Kurumu IFREMER'e ait Le Suroit Gemisi'nin 12-19 Eylül arasında yaptığı batimetri çalışmaları sonucu elde edilen harita, fayın İstanbul'da en yakın olduğu yerlerin Adalar ve Büyükçekmece olduğunu ortaya çıkardı.

Proje Başkanları İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör'le, Fransız Prof. Dr. Xavier Le Pichon'un da katıldıkları ilk bölüm çalışmaları, MTA Sismik I ve Deniz Kuvvetleri'ne ait Çubuklu Gemisi'nin yaptığı yansıma profillerinin takviyesiyle oluştu.

ÇALIŞMA SÜRÜYOR

İlk bölüm çalışmalarını tamamladıktan sonra yeniden Marmara'ya açılan Le Suroit Araştırma Gemisi, ikinci bölüm çalışmalarında ise ayrıntılı batimetri yapacak. Bunun sonucunda, Marmara'daki fayların hangilerinin aktif olduğu, nerelerin kırıldığı, nerelerin uzun süredir kırılmadığı belirlenecek. Le Suroit'nın 4 Ekim'de bitecek çalışmalarının çözümlenmesi aylar sürecek.

17 Ağustos tetiklediyse 1-2 yılda deprem olur

Prof. Dr. Celal Şengör, İzmit Körfezi'nden geçen fayın, Çınarcık Havzası'ndan geçtikten sonra orta Marmara sırtında dönüş yaparak, Ganos Dağı'yla birleştiğini söyledi. Fransız Le Suroit Araştırma Gemisi'nin verilerini değerlendiren Prof. Dr. Şengör, iki parçalı tek fayı, ‘Bir kibrit parçasını ortadan çıtlatın. Elinizde bir tane çöp kalır ama iki parçadır, bu da onun gibi’’ diye tarif etti.

Prof. Dr. Şengör, İstanbul sahiline bazı yerlerde 10-15 kilometre yaklaşan fayın 2 parçada kırılsa bile 7 büyüklüğünde bir deprem oluşturabileceğini, bir kerede kırılması halinde ise depremin yaklaşık 7.6 büyüklüğünde olacağını anlattı. Le Suroit'nın pek çok tali yapı da bulduğunu ancak bunların genellikle aktif olmadığını belirten Prof. Dr. Şengör, şunları söyledi:

‘‘Marmara Denizi içinde değişik segmanlar bulunması, 17 Ağustos depreminin bu bölgeyi tetiklemesine neden olur. Eğer bu olursa, bir kaç yıl içinde bir ya da iki deprem meydana gelebilir. Tetikleme gerçekleşmezse, 30 yıl içinde deprem olacağına yönelik teori ağırlık kazanır.’’

İstanbul'un risk bölgeleri

TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür'ün deyimiyle ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin tek kuruş harcamadığı' araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Prof. Celal Şengör, İstanbul'un risk altındaki bölgelerini şöyle sıraladı: ‘‘İstanbul'un güney alanları, Yeşilköy'den Topkapı Sarayı'nın bulunduğu Sarayburnu'na kadar olan kesim ile Salacak'tan, Fenerbahçe'den başlayıp, Tuzla'ya kadar uzanan kısım en çok etkilenmesi beklenen bölgedir. Kuzeye doğru gidildikçe, depremin etkileri azalacaktır. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün kuzeyi daha da emniyetli. Ancak Boğaziçi Köprüsü'nün güneyinde iseniz binanızın durumunu ve zemini oturup düşünmeniz lazım.’’

Bir aktif fay da Marmaris'te

MARMARİS ve çevresinde 15 yıldır deprem araştırması yapan Doç. Dr. Şükrü Ersoy, bölgede aktif olduğu tahmin edilen fay hattına dikkat çekti.

İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Ersoy, Fransız bilimadamlarıyla yaptıkları araştırmaların ilk sonuçlarını açıkladı. Geçen yıl 5 Ekim'de meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depreme dikkat çeken Ersoy, ‘‘Merkez üssü İçmeler'e yakın bölgeydi. Denizden başlayıp, Hisarönü'nden İçmeler'e uzanan fayın hareket ettiğinden şüpheleniyoruz. Datça'daki antik Knidos büyük depremde yok oldu. Bu unutulmamalı’’ dedi. Arazi çalışmaları sırasında bazı çatlaklar saptadıklarını kaydeden Ersoy, ‘‘İçmeler ile Hisarönü arasındaki fay aktif ya da pasif olabilir. Daha kapsamlı çalışma sonunda net sonuç çıkar. Bu, Atina'daki fay hattıyla benzer mekanizma içinde çalışıyor. Aktif olması muhtemel’’ diye konuştu.

Marmaris'te zeminin alüvyon olduğunu belirten Doç. Dr. Şükrü Ersoy, ‘‘Yani mühendislik açısından zayıf. Deprem gerçeğini kabul edip çalışmaları ve inşaatları ona göre yapmak gerekli’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!