İstanbul'un yeni gözdesi Ömerli

Son yıllarda revaçta olan ‘‘beton kentlerden doğaya kaçış’’ anlayışı İstanbul'da yeni bir yerleşim yeri yaratıyor. 18 Nisan seçimlerinden sonra belde belediyesiyle yönetilmeye başlanan Ömerli, şimdiden inşaat şirketlerinin gözdesi oldu. Ömerli, önümüzdeki yıllarda, geniş bahçeler içindeki villalarıyla, İstanbul'un yeni ve lüks yerleşim birimlerinden biri olmaya aday.

Görkemli ağaçları, geniş çayırları ve Riva deresiyle, İstanbul'a 30 kilometre uzaklıktaki Ömerli, doğayla içiçe yaşamak isteyenler için birebir. Karadeniz'e yakınlığı da deprem korkusu olanların içini rahatlatıyor.

18 Nisan seçimlerinde yüzde 68 oyla beldenin ilk Belediye Başkanı seçilen, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın amcasının oğlu Erdal Yılmaz, ilçenin yüzde yedisini imara açtıklarını anlatıyor. Erdal Yılmaz, ilçenin geri kalan bölümünün yeşil alan ve orman olduğunu belirterek, şunları söylüyor: ‘‘İmara açılan bölümde en küçük parsel bin metrekare ve bunun sadece yüzde 10'una, iki kat imar veriyoruz. Yani burada yapılacak evlerin yüksekliği 6.5 metreyi geçmeyecek. Evler, 100 metrekareye oturacak ve ancak iki kat çıkılabilecek. Bir de çatı boşluğu değerlendirilebilir. İmar planını, hektar başına 50 kişiye göre düzenledik.’’

Yılmaz, Ömerli'nin doğasının bozulmaması için özenle hazırlanan imar planının, kendisinden sonra da sürmesi için yatay mülkiyet anlayışıyla ruhsat veriyor. Yani Ömerli'de 10 dönüm arazinin üç dönümlük bölümüne 10 villa yapıp, yanını ‘‘gelecekte plan delinir’’ diye boş bırakmanız mümkün değil. 10 villayı, ancak birer dönümlük parsellerin içine tek tek yerleştirebiliyorsunuz. Ömerli belde olmadan önce Bayındırlık Bakanlığı aracılığıyla 300'er metrekarelik parseller halinde satılan arsalara inşaat izni vermediği için, Yılmaz hakkında 60'a yakın dava açılmış.

50 metrekareye bir ağaç

Yılmaz, Ömerli'de, İş Bankası-Koray İnşaat ortaklığının ‘Kasaba’ adlı 648, İş Bankası-Tubasim ortaklığının 85, Yüksel İnşaat'ın 500 villalık yerleşim birimleri kuracağını belirtiyor. İnşaat yapacak, şirket ve şahıslara Yılmaz'ın koyduğu bir kural da var. Ömerli'de inşaata başlayacak olanlar, arazilerinin çevresine, her 50 metrekare için bir ağaç dikmek zorundalar. 60 yaşındaki Yılmaz, ağaçları gidip tek tek saymadan, inşaat ruhsatı vermediğini söylüyor, en ucuz ağaç olarak da ıhlamuru öneriyor.

Ömerli'nin bir simgesi de atlar. Yılmaz, ‘‘Atlarla anılmak istiyoruz. Burada altı tane manej yapılmasına ön ayak oldum. Bir de at satış ve teşhir alanımız var’’ diyor. Projeleri arasında spastik çocuklar için atla rehabilitasyon merkezi de var.

Maaşının kaç lira olduğunu bilmeyen Yılmaz, ‘‘Hiç maaş almadım, olduğu gibi belediyeye bırakıyorum’’ diye konuşuyor. Belediye başkanlarının para sorunu olmamasının, rüşvet ve yolsuzlukları azaltacağına inanıyor. Makam aracı da bulunmayan Yılmaz, kendi otomobiliyle geziyor.

Yılmaz, Gülay Atığ döneminde Şişli Belediye Başkan vekilliği yapmış. ‘‘Şişli'de belediyecilik açısından en kötü örnekleri gördüm’’ diyerek şöyle devam ediyor: ‘‘Kendi partimden olan başkan hakkında gensorular verdiğim için parti disiplin kuruluna gittim. En sonunda dayanamayıp istifa ettim ve herşey ortaya çıktı. Belediyeler, tüm gelir kasalarına girerse sıkıntıya düşmezler.’’

DELİ DEĞİL ZIRDELİ BAŞKAN

İSTANBUL'un fethinden önce akıncıların konak yeri olan Ömerli'nin, 21'inci yüzyılın başındaki simgesi atlar. Ömerli'de, at merakını perçinleyen, beldede yaşayan 300'ü aşkın çingene. Hafta içinde çoğunluğu soğuk demir işi yapan çingeneler, hafta sonları ise temiz hava almak için Ömerli'ye gelenlere at kiralıyorlar.

Ömerli'de 22 yıl önce 38 dönüm arazi alan ve küçük bir çiftlik kuran Erdal Yılmaz da at tutkunu. Çiftliğinde at ve inek besleyen Yılmaz, özellikle hafta sonları at sırtından inmeyenlerden.

İktisadi ve Ticari Bilimler Özel Yüksek Okulu ile Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu mezunu olan Yılmaz, Marmara Üniversitesi'nde 27 yıl ders vermiş. Tekstil makina yedek aksamı üretimi, ithalat-ihracat, müşavirlik ve çeşitli şirketlerin mümessilliğini yapan firmasının kağıt üzerinde hala genel müdürü. Ancak, belediye başkanı olduktan sonra işleri oğluna devrettiğini söylüyor.

Ağaçları tek tek saydığı, haftasonları piknik yapanları tek tek dolaşıp, ‘‘Hoşgeldiniz, haftaya gelince temiz bulmak için lütfen çöplerinizi poşetlere koyunuz’’ dediği için adı Deli Başkan’a çıkan Erdal Yılmaz, ‘‘Bu benim çok başarılı olmadığımı gösteriyor. Zırdeli başkan olmalıyım’’ diye konuşuyor.