İstanbul Parkorman’da teneffüse çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Parkorman’da teneffüse çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2002 01:54

Yaz elimizden kaçıp gidiyor farkında mısınız? Peki güneşin son demlerinden yararlanmak için ne yapmalı? ‘ Burada müzik, eğlence, sinema, havuz, orman, iyi yemek var. Eskiden haftasonları kaçmak için Güney’e giderdik artık Parkorman'a geliyoruz.' diyenlerin sayısı giderek artıyor.

İşletmesi iki yıl önce el değiştiren ve yenilenen Parkorman insanları ‘Olduğun gibi gel, geldiğinde de doğal ve pahalı olmayan bir yerde, ağaçların arasında iyi vakit geçir’ diyerek çağırıyor. Parkorman'da bir yanda clubbing partileri düzenleniyor, bir yandan şık mekanlarda piyasa yapılıyor. İsteyene kebapçı, isteyene pizzacı, isteyene düğün dernek, şirket toplantıları organize ediliyor. Dev ekranda basket ve futbol maçları da gösterime yeni girecek filmler de gösteriliyor. Ama korkmayın on parmağında on marifet olan bu mekana farklı eğlenceler için gelen insanlar birbirlerine karışmıyor, rahatsız etmiyor. Mekanların yerleşimi sanki görünmez duvarlarla birbirinden ayrılmış gibi düzenlenmiş.

Ekim’de kış sezonu açılacak

Geçen yıl el değiştiren Parkorman zamana karşı yarışarak yeni sezona hazırlandı ve daha tekno, daha genç ve daha trendy bir mekana dönüştü. İşletmeler işi iyi bilen kuruluşlara devredildi ve mekanlar arasında bir koordinasyon olacak şekilde alt işletmecilere verildi.

‘‘Mekan çok büyük olduğu için işletme adedini arttırmak ve insanlara seçme şansı vermek istedik, gençlere yönelik mekanların sayısını arttırdık. Amacımız doğal hayatı ve sporu seven, şehir hayatının karmaşasından sıkılmış insanlara hoş, rahat, kazık yemeyecekleri, huzur bulacakları bir ortam sunmak.’’ diyor mekanın ortaklarından Ferruh Tanay.

560 dönümlük bir araziye kurulmuş olan Parkorman yedi restoranı, dört barı, 1600 metrekarelik bir açık havuzu, açıkhava sineması, çocuk kulübü, konser ve parti alanları olan bir eğlence kompleksi. Sadece Parkorman idaresinde 50, mekanlarla birlikte 250 kişi çalışıyor.

Şimdiye dek hep finans sektöründe çalışan Ferruh Tanay mekanın ortaklarından biri, diğer ortaklarsa reklamcı Atilla Aksoy ve sanayici Ahmet Kocabıyık. Ortaklar bugüne dek 5,5 milyon dolarlık bir yatırım yapılan mekanda konser ve parti organizasyonlarını biraz geri plana itip Parkorman'ı Parkorman olarak öne çıkarmayı hedefliyorlarlar.

Parkorman adına konuşan Ferruh Tanay ihaleyle 2012 yılına kadar Orman İdaresi'nden kiralanan mekanın asıl adının Fatih Çocuk Ormanı olduğunu söylüyor. Orman İdaresi'nin burayı kiraya verirken en önemli şartlarından biri bitki örtüsünün bozulmayacağının garantisinin verilmesi, yani buraya kendi keyfinize göre ilave ağaç dikemiyorsunuz. Bir diğer şart da canlı hayvan bulundurul- maması. Bu yüzden burada bir midilli çiftliği yapma projesini kalplerine gömmüşler ama doğal hayatı tanıtmak için bir tür müze kurma girişimlerine başlamışlar.

Mekanın ortakları Parkorman'ı sadece yazlık bir mekan olarak değil etkinliklerin bütün yıla yayıldığı bir yer olarak düşünüyorlar. Ekim ayında kış dönemine geçilecek, zaten işletmelerin çoğu kışın da açık. Ayrıca kış çadırları kurmak için de çalışmalara başlanıyor. Parkorman'ın on dört bin kişiyi kaldıracak bir kapasitesi varsa da şu anki doluluk oranı yüzde 25 ama altı bin kişilik partiler de görmüş mekan. Otopark sorunu yok gibi, mekanın kendisine ait 350 arabalık bir otoparkı var. www.parkorman.com.tr

MEKANLARDAN MEKAN BEĞEN

Pine Club Havuz manzarasına bakan bir atmosferde klasik ve hafif İtalyan yemekleri sunuyor.

Chefs At The Park New York Times tarafından ‘İstanbul'un en yaratıcı ve en revaçta' restoranı olarak nitelendirilen Chefs Restaurant'ın yazlık mekanı. Büyük ilgi gören bir Türk-Akdeniz mönüsü var.

Arena Bu bölümde üç yeni mekan hizmete girdi. Cafe de Paris lezzetini Parkorman'a taşıyacak ‘Cafe de Park', 80 yıllık bir geçmişi olan ‘Karaköy Balıkçısı' ve sabah 08.30'dan sabaha karşı 04.00'e kadar açık olan ‘Melon Bar'.

Park Et Adana, Urfa ve Gaziantep mutfaklarını sunuyor.

Tribeca Xclusive Özel yer minderleriyle bezenmiş verandasında özellikle brunch mönüsüyle iddialı.

Urban Bug Lounge Parkorman'ın genel müzik akışına yön veren bu bar parti organizasyonlarıyla tanınan Urban Bug grubu tarafından işletiliyor.

‘Face Bar', ‘Havuz Bar' ve ‘Harley Davidson Performans Bar' Parkorman'ın diğer barları.

ÇOCUKLAR İÇİN CENNET

Çocuklar, ormanın içindeki Sitare Akdilek'in işletmeciliğini yaptığı Kids Club'a girdiler mi çıkmak istemiyorlar. Çocukların diledikleri kadar oynayabilecekleri mekanda animasyon ve etkinliklerden sınırsız bir şekilde yararlanmak mümkün.

TURKUAZ PARKURU

Parkorman'ın tertemiz havasını ciğerlerine çekip, yürüyüş, koşu ya da egzersiz yapmak isteyenlerin tercihi 1100 metre uzunluğundaki Turkuaz Parkorman Parkuru. Parkur boyunca egzersiz aletleri de hazır bekliyor. Gezmek ya da spor amacıyla kullanılabilen bisikletler de bulunuyor.

Uğur Yücel’den hafif bir şeyler

Ağustos ayı boyunca Parkorman'da perşembe geceleri ‘House of Samba’ adıyla yüksek tempolu bir performans sunan Uğur Yücel müzik merakını şöyle anlatıyor: ‘‘Sahnede 17-18 yaşımdaki halimle duruyorum; heveskar, birtakım sazlara vurarak sesler çıkaran bir adam. Ben çok küçükken düğün salonlarında darbuka çaldım abimle birlikte, okul gezilerinde vapurlarda filan da çalardım. O zamandan beri ritme düşkünlüğüm ve merakım devam ediyor. Bu benim kendimi ifade biçimim değil, eğlence biçimim.

Profesyonel müzik dinleyicisi, amatör müzisyen denilebilir benim için. Kendimi ifade edebilecek herhangi bir müzik aleti filan da çalmıyorum ama on, onbeş tane aletten ses çıkartabiliyorum. İnsanın kuruyup gitmememesi için bu tür zevklere, hobilere sarılması lazım.

Bizim sahnede yaptığımız hafif bir şey o, kadar da çok ciddiye almamak gerekiyor belki. Türk insanının ritim duygusu muazzam. Alaturka, Arap Çingene, Balkan, Laz, Türk müzikleri birbirine karışmış. Bu topraktan valla iyi sesler çıkıyor.

Ben sambayı Amazon ormanlarındaki sürek avına benzetiyorum. Artık bu kadar yıldan sonra bütün samba sazlarıyla yakın bir akrabalık içindeyiz. Büyük gövdeli en büyük saz ‘surdo' bandodaki davul görevini görüyor. Bir tane ‘pandero‘ adında tef gibi olan ve tef gibi çalınmayan bir alet var. Sambayı tropikal bir orman gibi düşünürsek surdo avcıların ayak seslerini, bu alet de kuş seslerini temsil ediyor. Maymun ve yağmur sesine benzer sesler çıkaran aletler de var.

Samba club müziğiyle ilgilenen insanların çok çabuk algılayacağı bir formda sunulmaya başlandı son yıllarda. Biz de kendi yaptığımız müzikle gençlerin sevdiği bu formun bir sentezini, karışımını bulduk. Evde çaldığım sambalara burada isimlerini yukarıda saydığım canlı enstrümanlar eşlik edecek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!