İstanbul 1999!

Güncelleme Tarihi:

İstanbul 1999
Oluşturulma Tarihi: Haziran 07, 1999 00:00

Haberin Devamı

Ayvansaray'daki Atikmustafapaşa Mahallesi'nde 9 bin kişi yaşıyor. Nüfusun çoğunluğu özellikle Trakya'dan gelen göçmenler. Hemen her evde veremli, astımlı, bedensel veya zihinsel engelli bir kişi var. Mahallelinin gelir düzeyi çok düşük. Fatih Belediyesi'nden düzenli gelen sağlık ve gıda yardımları da seçimden sonra kesildi.

Atikmustafapaşa Mahallesi sokaklarında karşılaşılan manzara İstanbul'un orta yerinde olduğunuzu unutturuyor. Bir süre önce doğalgaz için kazılan yollar bir daha kapatılmamış. Buna karşılık evlerin bir kısmında ne doğalgaz kullanacak ısınma sistemi, ne de mutfak veya banyo var. Mahallenin eski muhtarı Fahrettin Özer 62 sokağın bulunduğu bölgede ancak 10 sokakta doğalgaz ihtiyacı olduğunu söylüyor. Mutfak ve banyo olmadığından çamaşırlar sokakta yıkanıyor, bulaşık suları sokağa boşaltılıyor. Asfaltlama yapılmadığından her yer çamur içinde. Halk musluklardan çamurlu su aktığını ve içemediklerini söylüyor. Su şebekesi ile elektrik şebekesinin teması yüzünden bazı evlerin duvarlarına dokunduğunuzda elektrik çarpıyor. Kanalizasyon boruları tıkandığından zaman zaman evlerin içini pis su basıyor. Çocuklar farelerin cirit attığı, çökmek üzere olan eski sabun fabrikasında oyun oynuyor. Asıl sefalet evlerin içinde yaşanıyor. Mahallede astım ve veremli sayısı 200'e varmak üzere. Veremden kaynaklanan ölümler var. Bedensel ve zihinsel özürlülerin sayısı da az değil. Düzenli geliri olan aile yok, herkes seyyar satıcılık, çalgıcılık gibi günlük işlerde çalışıyor. Bazı günler ancak 1 milyon kazanabiliyorlar. Her ailede ortalama 5 çocuk olan mahallede hiçbir geliri olmayan aileler de var. İlkokul mezunlarının sayısı bile parmakla sayılabilecek kadar az. Komşularının yardımlarıyla karınlarını doyuruyorlar. Mahalle'deki 9 bin nüfusun yarısı için yoksulluk son 5-6 yıldır dayanılmaz boyutlarda.

Sefalet kol geziyor

Evlere girildiğinde dayanılmaz bir koku duyuluyor. Kanalizasyon, rutubet ve hastalık karışımı bir koku bu. Binalar yıkılmak üzere. Günışığı girmeyen tek göz odalarda ortalama 7 kişi yaşıyor. Veremin yayılmasının nedeni de bu. Pencerelerin birçoğunda cam bile yok. Yaklaşık 2 aydır sağlık yardımı alamadıklarından hastaların durumu gittikçe kötüleşiyor. Birçoğu yataktan kalkamıyor. Spreyi biten astım hastaları sık sık kriz geçiriyor. Birçoğu aylardır kira ödeyemiyor. Fakir kutusundan çıkan paralarla geçinmeye çalışıyorlar. Tahta ve tenekeden inşa edilen tek odalı, penceresiz kulübelerin içinde tuvalet bile yok. İhtiyaçlarını evlerin yanlarındaki açık tuvaletlerde gideriyorlar.

Mahallenin eski muhtarı Fahrettin Özer, bir önceki belediye döneminde düzenli olarak sağlık ve gıda yardımı aldıklarını, hastaların ücretsiz olarak Haseki Hastanesi'nde tedavi ettirildiğini söylüyor. Nisandan bu yana yardımlar kesilmiş. Fatih Belediyesi Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç, bu durumda 5-6 mahalle daha olduğunu söylüyor. Ancak belediye'nin 9 trilyon kamu, 353 milyar personel borcu olduğunu ve SSK'dan haciz geldiğini belirterek ‘Yardımlara 3-4 ay sonra başlayabileceğiz’ diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!