İşçideki boyun fıtığı meslek hastalığı sayılmadı
Güncelleme Tarihi:
İzmit’te, bir lastik fabrikasında 20 yıl çalışan Mevlüt Arslan, 2007 yılında boyun fıtığına yakalandı. Çalışırken iki kez ameliyat olan Arslan “Ağır işlerde çalışamaz” raporu olmasına rağmen aynı makineye verildi. Arslan’ın başvurusuna rağmen boyun fıtığı, meslek hastalığı sayılmadı. Bilirkişi raporunda bu hastalığın genetik veya yaşlılık gibi yapısal bozulmayla da olabileceği belirtilerek, Arslan’ın açtığı dava reddedildi. Davayı kaybettiği için 1500 TL avukatlık masrafı ödeyen 49 yaşındaki Arslan, şimdi hakkını Anayasa Mahkemesi’nde arıyor.
Mevlüt Aslan, 1987 yılında lastik üreten fabrikada işe başladı. Yaklaşık 20 yıl imalat makinesinde çalışan Aslan, üretilen traktör, otobüs ve otomobil lastiklerini kaldırma, taşıma, yükleme ve sürükleme işi yaptı. Ancak 2007’de boyun fıtığı hastalığına yakalandı. Ameliyat olan Aslan, “Ağır işlerde çalıştırılamaz” raporuna rağmen, üç ay sonra aynı makineye verildi. İki hafta sonra boyun fıtığı nüksetti. 2009’da ikinci kez ameliyat oldu. Ameliyat bitiminde aynı işte devam ettirildi. Aslan, 2011’de emekli oldu. Aslan, 2014’te bir kez daha ameliyat edildiyse de iyileşemedi.
AYM'YE BAŞVURDU
Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulu’nun 2013’teki kararında, Aslan’ın rahatsızlığının meslek hastalığı olmadığına hümedildi. Arslan, Kocaeli 1. İş Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkemece atanan bilirkişilerin hazırladığı raporda, boyun fıtığının oluşumunda üç ana faktörün etkili olduğu ifade edildi. İlkinin doğumsal yatkınlık, yapısal bozulmalar ve bir travma sonucu meydana geldiği belirtildi. Raporda, Arslan’ın “İşini yaparken belli oranda beden gücünü kullandığı, boyun fıtığı operasyonlarından sonra işe dönüşlerde ‘ağır işlerde çalışamaz’ raporlarına rağmen iş değişiminin yapılmadığı” kaydedildi. Ancak bu hastalığın üç sebepli olduğu, kendiliğinden gerilemeler de gösterdiği savunularak, çalışma şartlarından kaynaklandığının ispatlanamayacağı iddia edildi. Üç bilirkişiden biri ise bu görüşe karşı çıktı.
Fakat mahkeme 1 Ekim 2015’te bu raporu gerekçe göstererek davayı reddetti. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi de geçen 17 Ekim’de kararı onadı. Bunun üzerine Arslan’ın avukatı Murat Özveri, Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.