İnsan Hakları Komisyonu ölüm oruçlarına ilgisiz

Güncelleme Tarihi:

İnsan Hakları Komisyonu ölüm oruçlarına ilgisiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2000 00:00


Cezaevlerinde genel af isteği ve F tipini protesto için yapılan ölüm oruçları 44. gününe girdi. Bir haftaya kadar geri dönüşü olmayan sakatlıkların yanısıra ölümlerin de olması beklenirken, TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyeleri gelişmelere mesafeli ve soğuk yaklaşıyor.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı MHP'li Hüseyin Akgül ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlülerin isteklerinin "masumane" olmadığını öne sürdü. DSP'li Mehmet Özcan tutukluların sağlıklı düşünmediğini söylerken DYP'li Kamer Genç, "devlet rejimine yönelik istekler için açlık grevi yapılmaz" dedi. Komisyonun FP'li üyesi Mehmet Bekaroğlu ise devletin, karşılayabileceği istekler için tutuklularla pazarlık yapması gerektiğini söyledi.

MHP: Masum değiller

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hüseyin Akgül ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, açlık grevi yapanların isteklerinin masumane olmadığını ifade ederek, "Kendilerine karşı kötü muamele yapıldığı için değil, koğuş sistemi devam etsin diye açlık grevi yapıyorlar" dedi. Ölüm orucuna başlayanların bunun sonucunun kesinlikle ölüm olacağını bildiklerini de vurgulayan Akgül, "Yapılacak şey açlık grevine son verip mevcut çözümleri kabul etmeleridir. İstekleri masumane olsa karşılanabilir. Böyle bir durumda bu eyleme mahkumların kendilerinin son vermesi gerekir. Başka ne yapılabilir ki" diye konuştu. Başkan Akgül, cezaevlerinde toplam 72 bin kişinin olduğuna da dikkat çekerek, genelde bu mahkumların da cezaevlerinden memnun olmadıklarını, af yasası çıktıktan sonra cezaevlerinde bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı.

DYP: Açlık grevi yersiz

İnsan Hakları Komisyonu'nun DYP'li üyesi Kamer Genç ise, cezaevlerinde açlık grevine giren ve bunu ölüm orucuna dönüştüren kişilerin düşüncelerini paylaşmadığını belirterek, "Bu olayda insan hayatı sözkonusu. Bunların anne babaları da acı içindeler. Bu sorunun çözülmesi gerekir. F tipi cezaevleri daha inşaa halindeler, bunların hemen burada barındırılmaları sözkonusu değil. Kendilerine ilişkin haklardan ziyade, devletin rejimine yönelik bazı talepleri ölüm orucunun sebebi sayılamaz ve TBMM onların dedikleri doğrultuda yasa çıkarmaz. Zaman içerisinde DGM'ler kaldırılabilir, daha ileri uygulamalar getirilebilir" dedi.

DSP: Devlet pazarlık yapmaz

Komisyon'nun DSP'li üyesi Mehmet Özcan ise, şunları söyledi: "Açlığa, ölüm orucuna yatan insanların pek sağlıklı düşündükleri kanısında değilim. F tipi cezaevlerinin çok rahat oldukları söyleniyor. 3-5 kişilik koğuşlarda kalmak mı daha iyi, 10-15 kişilik koğuşlarda kalmak mı daha iyidir. Ben açlık grevlerine yatanların siyasi amacı olduğunu düşünüyorum. Tutuklu insanların devletle pazarlığa oturmaları örgütlenmiş olduklarını gösterir. Bir devlet tutuklularla pazarlık yapamaz. Bu ölüm oruçlarını anlamakta zorlanıyorum. Yazık bu insanlara. Bir takım kuşkularım da var. Birileri kullanıyor mu acaba diye düşünüyorum."

FP: Devlet pazarlık yapsın

Komisyon üyesi FP'li Mehmet Bekaroğlu ise, Bakanlar Kurulu'nda, açlık grevi yapanlara müdahele edileceği açıklamasının yapıldığını ancak bunun çok tehlikeli olacağını belirterek şunları söyledi: "Şu anda 12-13 cezaevinde açlık grevi var. Müdahele edilirse çok ölümler olur, büyük sıkıntılar olur. Şu açıklama öyle gösteriyorki amaç ezip geçmek, öldürmek. Bunun dışında bir çözüm üretilsin. `Devlet pazarlık yapmaz' psikolojisi atılsın. Devletin birinci görevi ölümleri önlemek. Daha önce yapılan açlık grevlerinde de 5 kişi ölmüş. Önce devlet pazarlık yapmaz denilmiş, ölümler olduktan sonra pazarlık yapılmış. Devletin verebileceği birşey varsa, onlar ölmeden uzlaşma yoluna gidilmeli. F tipi cezaevleri yeteri kadar tartışılmadı. DGM'leri de zaten kaldırmalıyız." (AA)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!