İlahi komedya

Güncelleme Tarihi:

İlahi komedya
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 1998 00:00

Haberin Devamı

İstiklal Marşı'nı ilahi gibi okuyan bürokrat Mükerrem Aydın hakkında ‘milli alametlere saldırı’ suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı. Dava açılırsa, 3 yıl hapsi istenecek Aydın, ‘‘Sesim gür diye seçildim, ancak notadan anlamıyorum. Atatürk ilkelerine sadığım ve çok üzgünüm’’ dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İstiklal Marşı'nı, ilahi ve mehter marşı makamında okuyan Tarım Bakanlığı Daire Başkanı Mükerrem Aydın hakkında soruşturma açtı. Daha önce benzeri olmayan ve bu yönde ilk kez açılan soruşturma, TCK'nın 145. maddesindeki, ‘Milli Bayrağa ve ve milli alametlere saldırı’ suçundan yürütülüyor. Dava açılması halinde; bu maddeye göre 1-3 yıl hapisle yargılanması sözkonusu olan Aydın ise Atatürk ilkelerine sadık bir bürokrat olduğunu belirterek, ‘‘En mükemmel şekilde okumaya çalıştım’’ dedi.

Yargı çevrelerinden alınan bilgiye göre, Başsavcılık, ‘ilahi formuyla İstiklal Marşı okumanın, hakaret olup olmadığını’ araştıracak. Aydın memur olduğu için önce konunun, Memurin Muhakemat Kanunu hükümlerine tabi tutulup tutulmaması gerektiği incelenecek. Memurin Muhakemat Kanunu, ‘Memurların görevleri sırasında ve görevleriyle ilgili suç işlemeleri’ halinde, ‘Luzümü muhakeme’ prosedürünün işletilmesini öngörüyor. Bu nedenle, önce bürokratın bağlı olduğu Tarım Bakanlığı'ndan, Aydın'ın ‘Görevli olup olmadığı ve İstiklal Marşı’nı görevi gereği mi okuduğu' sorulacak. Başsavcılık, soruşturma sonunda ya ‘Görevsizlik’ kararıyla dosyayı İl İdare Kurulu'na gönderecek ya da Aydın hakkındaki delil durumuna göre dava açacak veya takipsizlik kararı verecek.

NOTA BİLMİYOR

Olayın kahramanı Aydın ise ‘‘Ben en mükemmel şekilde okumaya çalıştım. Genel Müdürüm beni sesim gür olduğu için oraya çıkardı’’ dedi. Aydın, iki yabancı dil bildiğini ve Mardin'de askerlik yapıp operasyonlara katıldığını, yaralandığını söyledi. Genel Müdürü'nün daveti üzerine İstiklal Marşı'nı okuduğunu anlatan Aydın, şöyle konuştu:

‘‘Çok üzgünüm, densiz değilim. Atatürk ilkelerine sadık, vatanını milletini seven bir bürokrattım ve Refahyol döneminin bürokratı da değilim. Sayın Genel Müdürüm, İstiklal Marşı'nı okuma görevini bana verildiğinde çok büyük heyecan duydum. İnsanoğlu beşer ve şaşar. İyi söylemeye çalıştımsa da, notalarını tam olarak okuyamadığım olabilir. Hiçbir kastım yok, olmaz. İlahi gibi okuduğumu söyleyenleri, kendi takdirlerine bırakıyorum.’’

İlahiyat kökenli olmamasına rağmen, Tarım Bakanlığı'nda ‘Hoca’ lakabı ile tanına Aydın, notalara bağlı kalmaya çalıştığını söyledi, ancak soru üzerine notadan anlamadığını ifade etti.

UYUTMAYA ÇALIŞTIK

Olayın diğer kahramanı ve İstiklal Marşı'nın okunma şekline, ‘Çok güzel oldu’ diye takdir belirten TAGEM Genel Müdürü Gürbüz Mızrak ise Tarım Bakanı Mustafa Taşar'ın bile görevden alamadığı bir isim. ANAP Kırklareli Milletvekili Recep Mızrak'ın amcasının oğlu olan Genel Müdür, olayı bakandan gizlediklerini itiraf etti. Mızrak, Bakanlık Müsteşarı Fikri Şahin'e, ‘‘Bu meseleyi aramızda uyutmaya çalışıyorduk’’ dedi.

Yeniliklere kapalı, MHP'ye yakınlığı ile bilinen Mızrak, bakan ve müsteşar tarafından, olayın birinci derecede sorumlusu olarak görülüyor. Bakan talimatı ile hakkında Teftiş Kurulu tarafından soruşturma açılan Mızrak'ın açığa alınması bekleniyor.

Herkesi bıktıran vekil

Gürbüz Mızrak'ın arkasında duran ANAP Kırıkkale Milletvekili Recep Mızrak, tayin ve atamalar konusunda bakan ve bürokratlara ‘İllallah’ dedirten bir isim. Eski bir bürokrat olmasına rağmen, kapı çalmadan makam odalarına giren, ağzına gelen lafı söylemekle tanınan Mızrak, üslubu ile de eleştiriliyor.

Mızrak bu tutumu nedeniyle bir süre önce de Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez tarafından kapı dışarı edildi. İstediği tayin ve atamaların hemen yapılması konusunda çok ısrarcı olan Mızrak, Erez'in bu yöndeki bir talebini karşılamaması üzerine, ‘‘Efendim bu olmazsa çok kötü olur’’ diye konuştu. Bunun üzerine, ‘‘Bir de eski bürokratsın. Benden randevu almadan geldin, burada istediğin şekilde oturdun. Seni dinledim; olmayacak deyince, böyle yapıyorsun. Çık dışarı. Burası benim değil, devletin makamı. Sekreterimden randevu al ondan sonra gel’’ dedi. Bir saat özel kalemde bekleyen Mızrak, randevu alamadı. Olaydan sonra çok sayıda bakan ve bürokrat Erez'i arayarak kendisine teşekkür etti.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!