İktidardan CHP’ye demokrasi iltifatları

Güncelleme Tarihi:

İktidardan CHP’ye demokrasi iltifatları
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2020 07:00

Yassıada teklifinin görüşüldüğü Anayasa Komisyonu’nda CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Bana ‘27 Mayıs nedir?’ diye sorulsa şöyle derim: İzmir’in işgalini saymazsak Türkiye Cumhuriyeti’nin en kara günüdür. 27 Mayıs darbelerin anasıdır. 27 Mayıs olmasa 12 Mart, 12 Eylül, 15 Temmuz olmazdı” deyince AK Partililerden teşekkür ve övgü aldı.

Haberin Devamı

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Meclis’te sözleriyle AK Parti ve MHP’li yetkililerden teşekkür aldı. Yassıada teklifinin görüşüldüğü Anayasa Komisyonu’nda, CHP yönetiminden 27 Mayıs 1960’tan itibaren tüm darbelere karşı önemli mesajlar verildi. CHP’li Altay’ın konuşmasının ardından AK Partili Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, “Sayın Altay’a bu konuşma için ayrıca teşekkür ediyorum. Son derece kıymetli” derken, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de “Sayın Altay çok önemli bir şey söyledi, arka arkaya bağladı. Aynen katılıyorum, 27 Mayıs darbelerin birincisidir, eğer o olmasaydı diğerleri olmazdı” dedi. MHP sözcüleri de Altay’ı kutladı. CHP’li Altay konuşmasında özetle şunları söyledi:

DARBELERİN ANASIDIR

“16 yaşımı bitirmişim, 17 yaşımdan 8 ay, 27 gün almışım. 12 Eylül’de jandarma karakolunda hücrede G3 tüfeğin namlusunu benim ağzıma soktular. Yani bayağı zor nefes alacak hale getirdiler ve kurma kolunu çektiler. Yani darbe böyle bir şeydir, darbeci böyle bir şeydir. Her şeyi unuturuz ama hayatımızın o anı böyle halen canlıdır. Darbe yapanın insanlığı bitmiştir.

Haberin Devamı

DEMOKRASİ BİLİNCİ ARTTI

İsim vermeyeceğim, benim o karakolda işkence gördüğüm vakit, benim ona ‘faşist’ dediğim, onun bana ‘komünist’ dediği arkadaşımla biz şimdi oturuyoruz, sohbet ederek akşam yemeği yiyoruz. Dün birbirimize taş, sopa atıyorduk. Yazık, günah! Bu, şunu gösteriyor: Demokrasimiz şüphesiz olgunlaşıyor. Her darbe sonrasında Türkiye’de demokrasi bilinci daha da arttı, artıyor. Demokrasiyi kutsar hale geliyoruz ekmek gibi, su gibi. Ayrışmamalıyız, kesinlikle sivilleşmeliyiz. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, TBMM’nin emrinde olduğunu herkes bilmeli. Dolayısıyla, TSK’nın siyasi iradenin emir ve komutasında olduğunu da herkes bilmeli, TSK da bunu bilmeli. TSK’nın demokrasiyi korumak ve kollamak gibi bir haddi ve görevi yoktur ve bundan sonra da olmayacak."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!