İki dev yapım Türk izleyiciyle buluşuyor

Güncelleme Tarihi:

İki dev yapım Türk izleyiciyle buluşuyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2007 10:52

Sinemaseverler, önümüzdeki ay iki dev yapımla tanışmaya hazırlanıyor. Robert De Niro'nun yönettiği, Matt Damon, Angelina Jolie ve Alec Baldwin'in rol aldığı “Kirli Sırlar-The Good Shepherd” 9 Martta, Mel Gibson'ın tartışmalara yol açan yeni filmi “Apokalipto-Apocalypto”, 23 Martta Türk seyircisiyle buluşacak.

UNP Filmcilik tarafından Türkiye'de izleyiciyle buluşacak olan Robert De Niro'nun “The Good Shepherd” adlı filmi, “Kirli Sırlar” ismiyle Türk seyircisinin karşısına çıkacak. Robert De Niro'nun yönettiği filmin senaryosu Eric Roth'un imzasını taşıyor. Yapımcılığını James G. Robinson, Jane Rosenthal ve Robert De Niro'nun üstlendiği filmde, Matt Damon, Angelina Jolie, Alec Baldwin, Tammy Blanchard, Billy Crudup, Robert De Niro, Keir Dullea, Michael Gambon, Martina Gedeck, William Hurt ve Timothy Hutton rol alıyor.

YAPIM NOTLARI

Drama-romantik-gerilim türündeki 160 dakikalık filmin yapımcıları, küçük detaylara bağlı kalmaya kaçınarak, haber alma, karşı haber alma ve ihanetin sürdüğü soğuk savaş yıllarını farklı bir bakış açısıyla gözler önüne sermeye dikkat etti. Amerika'ya inanan ve ülkesini korumak için seve seve her şeyini feda edebilecek bir adamın yaşamından gözlemlenerek merkezi haber alma örgütünün doğuşunun anlatılmamış hikayesi, Oscar ödüllü Robert De Niro'nun yönetiminde yıldız oyuncularla aktarılıyor.

Filmin kamera arkası ekibinde de Oscarlı görüntü yönetmeni Robert Richardson ile kostüm tasarımcısı Ann Roth görev alıyor. Oscar ödüllü prodüksiyon tasarımcısı Jeannine Oppewall ile Tarıq Anwar'ın da katkı yaptığı filmin müzikleri de Marcelo Zarvos ve Bruce Fowler'ın imzasını taşıyor. Filmin konusu kısaca şöyle: Edward Wilson (Matt Damon), ayrıcalıklı ve trajik çocukluk çağlarından beri içine yer etmiş sağduyu ve bağlılığa hürmet eden sır tutmanın değerini anlayan bir vatanseverdir. Hevesli ve duyarlı bu genç Yale Üniversitesi'nde geleceğin liderlerini yetiştiren, sıkı kaynaşmış bir kardeşlik cemiyeti Skull and Bones'a katılır. Yeni üyeleri de izleyen haber alma örgütü açısından, Wilson'ın keskin zekası, lekesiz adı ve Amerikan değerlerine olan içten inancı kendisini haber alma işi için başlıca adaylardan biri haline getirir. Bu idealist genç adam, İkinci Dünya Savaşı sırasında Strateji Servis Ofisinde çalışmaya başlar. Wilson ve arkadaşları dünyanın en güçlü gizli örgütünü meydana getirirlerken, bu onun yaşamının akışını ve günümüz jeopolitik oluşumunu değiştirecek bir karar olur. Wilson, örgütün deneyimli casuslarından biri olarak ün kazanır. Ancak, kendisini katı bir şekilde ülkesine adamasının oldukça büyük bir bedeli de vardır. Karısı Clover (Angelina Jolie) ve oğlunun giderek artan endişesi bile işini yapmak için her şeyi feda etmeye zorlayan bu yoldan onu ayıramaz...

MEL GIBSON'DAN YİNE TARTIŞMALI FİLM

Yönetmenliğini Mel Gibson'ın üstlendiği “Apokalipto”, 23 Martta izleyiciyle buluşacak. Senaryosunu Mel Gibson ile Farhad Safinia'nın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmeni Dean Semler. Müziklerini James Horner'ın hazırladığı filmin yapımcıları Ned Dowd ile Vicki Christianson.

Rudy Youngblood, Dalia Hernandez, Jonathan Brewer, Morris Birdyellowhead, Carlos Emilio Baez, Ramirez Amilcar, Israel Contreras, Israel Rios, Maria Isabel Diaz ve Espiridion Acosta Cache'nın rol aldığı 139 dakikalık filmin dağıtımını Özen Film gerçekleştirecek. Aşırı şiddet sahneleri içerdiği gerekçesiyle eleştirilen, ancak gösterime girdiği ABD sinemalarında başarılı bir gişe hasılatı elde eden film, Maya uygarlığını anlatıyor.

YAPIM NOTLARI

Başlangıçta Gibson sadece, bir adamın her şeyini tehlikeye attığı eşsiz bir takip filmi yaratmak isterken, film yazarı ve Cambridge Üniversitesi mezunu Farhad Safinia ile fikirlerini paylaştı. Maya devrinin sonunda geçen bu destansı aksiyon hikayesini kurmanın görünüşteki vahşi nosyonunu keşfetmeye başlayan ikili, Maya uygarlığının büyüleyici tarihine kendini kaptırdı.

“Popul Vuh” olarak bilinen ve kehanette bulunan kutsal metinlerde dahil olmak üzere, yaratılış ve yok oluşla ilgili Maya efsanelerini okuyarak aylar geçiren ekip, medeniyetin çöküşü hakkındaki yeni kazılar ve teoriler ile ilgili en son arkeolojik metinleri dikkatle inceledi. Daha sonra, eski Maya sitelerini izlemek için, özellikle, oldukça büyük etkisi olan birinci elden seyahatlerini yaptı.

Mel Gibson, Guatemala, El Mirador'da, şehirde kalan tek yağmur ormanı içinde bulunan tapınağın en üst bölümünde durarak etrafı dikkatli bir şekilde incelediğini ve diğer 26 şehrin dış hatlarını görebildiğini gezi notları arasında aktarırken, bu ilgi çekici deneyimi, “Kentler, bir saat gibi hepsi çevremizdeydi. Piramitlerin uzaktaki ormandan fırladıklarını görebilirdiniz” diye aktardı.

Gibson ve Safinia aynı zamanda, filme danışman olarak hizmet veren, dünyaca tanınmış bir arkeolog ve Maya uygarlığı hakkında uzman olan Dr. Richard D. Hansen ile de uzun sohbetler gerçekleştirdi.
Gibson ve Safinia, Maya kültürünü daha derinlemesine araştırdıkça, filmin baş karakteri olan “Jaguar Paw” ortaya çıktı. Kahramanca davranışlara itilen sıradan bir adamın hikayesi olan Jaguar Paw'ın öyküsü filmin tam kalbinde yerini aldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!