İflah olmaz romantikler caz festivalinde

Güncelleme Tarihi:

İflah olmaz romantikler caz festivalinde
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2003 01:56

Bir süredir yüksek tempolu, enerjik müzikler ve dansla özdeşleşmişti Latin Caz. Romantizm neredeyse tamamen rafa kalkmıştı.

Unutulan romantizmi basçı Charlie Haden ve piyanist Gonzalo Rubalcaba iki yıl önce yeniden hatırlattı. ‘‘Nocturne’’ ikiliye Grammy kazandırırken, Latin Caz'a taze bir soluk getirdi. Şimdi Caz Festivali dolayısıyla Ankara'dalar.

İki müzikçinin yolları ilk kez 1986 Havana Caz Festivali'nde kesişti. Amerikalı basçı Charlie Haden, ülkesinin Küba'ya koyduğu ambargoya aldırmayan bir ‘‘yürüyen efsane’’ olarak katılmıştı festivale. Gonzalo Rubalcaba ise adı yeni duyulmaya başlayan 33 yaşında Havanalı genç piyanist. Haden, Quartet West'le verdiği konserden sonra çevredeki genç müzikçilere göz attı. Grubuyla çalan Rubalcaba'ya takıldı kulağı. Dinledi, genç piyanistin derinliğinden etkilendi. Sonrası tam bir Külkedisi öyküsü...

Rubalcaba bugün cazın en sevilen piyanistleri arasında. Chick Corea'dan Herbie Hancock'a herkes ondan bahsediyor, cazın geleceğini temsil ettiğini söylüyor. Şanı Amerika'dan Japonya'ya kadar ulaştı. Albümleri birbiri ardına yayımlanıyor, ödüller alıyor. Sayesinde Latin Caz yeni bir kanala girdi; eğlence ve şovdan ibaret sanılan müziğe entelektüel derinlik ve romantizm eklendi.

SAMBACI BABANIN KLASİKÇİ OĞLU

Brad Mehldau, Esbjörn Svennson gibi son dönemde cazda hızla yükselen mektepli piyanistlerden biri Rubalcaba. Babası, amcaları, iki kardeşi profesyonel müzikçi. Samba toplulukları var. Rubalcaba, Küba'nın en ünlü müzikçilerinin buluştuğu, prova yaptığı bir evde doğdu. Bu nedenle ‘‘Kitaptan değil hayattan öğrendim her şeyi, kulağıma yerleşenler müzikte temelim oldu’’ diyor. Babasından yerel müziğe sahip çıkmayı öğrendi. Havana Konservatuvarı'ndaki 12 yıllık klasik piyano eğitimi sırasında evrensel müziği tanıdı. Bir yandan babasının topluluğunda çaldı. Anlık yaratıcılıktan, yani cazın temelini oluşturan emprovizasyondan bu sayede uzaklaşmadı.

Konservatuvar yıllarında Küba'nın 19.yy'da yetiştirdiği yenilikçi bestecilerin eserlerini keşfetti. Roden, Caturlan, Cervantes'in yerel müziği kullanarak klasik formda bestelediği eserleri inceledi. Aynı yoldan yürümeye karar verdi.

Rubalcaba'daki cevheri ilk fark eden yine Havana Festivali'nde karşılaştığı trompetçi Dizzy Gillespie oldu. Gittiği her yerde genç piyanistten bahsetti. Ama Rubalcaba adının asıl duyulmasını sağlayan onu evlat gibi benimseyen Charlie Haden'dı. Birlikte Montreux Festivali'nde verdikleri konser olay oldu. Kayıtlarını Blue Note firmasına götürüp onları genç piyanistle anlaşma imzalamaya ikna etti. Hatta anlaşma için yetkilileri Havana'ya götürdü. Ardından Rubalcaba'nın albümleri çıkmaya başladı piyasaya. Plak firması, ambargo nedeniyle, Japonya'da yayımlayıp ABD'ye ithal ediyordu CD'lerini. Neredeyse konser vermek için Amerika'ya girmesi bile yasaklanacaktı. Ama Charlie Haden inat etmişti bir kez...

Genç piyanist, ABD'deki ilk konserini Lincoln Center'da basçı Ron Carter'la verdi. Öyle iz bırakan bir konserdi ki artık onu kimsenin engelleyemeyeceği belli olmuştu. Çalışma ve oturma izni alıp ABD'ye yerleşti.

CHARLIE'NİN BOLERO MERAKI

Bir gün genç dostuyla sohbet ederken günümüz cazındaki romantizm eksikliğinden yakındı Charlie Haden. Geçen yıl En İyi Latin Caz Albümü dalında Grammy kazanan ‘‘Nocturne’’ albümü işte bu yakınmadan kaynaklandı. ‘‘Sana bir kayıt göndereceğim, beğeneceksin’’ dedi Rubalcaba. 1950'lerde Küba'da çok sevilen romantik bolero'lardan seçki yapıp, ustasına iletti. Sonrasını geçen yıl Charlie Haden'la İstanbul'a geldiklerinde şöyle anlatmıştı:

‘‘Charlie dinleyince sevincinden çıldırmış. Hemen aradı, bunları kaydetmemiz gerektiğini söyledi. 12 bolero seçmiş. Meksikalı bestecilerden, kendi çalışmalarından iki tane, bir de benim bestemi almış. Uruguaylı kemancı Frederico Bito, davulcu Ignacio Roa ile birlikte Joe Lovano, David Sanchez, Pat Metheny katıldı bize. Stüdyoya girip kaydettik.’’

Haden'a göre albümü nostalji duygusuyla açıklamak doğru değil. ‘‘Nadide güzellikteki şarkıları yeniden gün ışığına çıkarma çabası’’ demek daha doğru. Söylediklerine bakılırsa, Haden zarfın üstüne küçük bir dinleyici grubunun adresini yazmıştı. Buna karşın mesaj beklemediği kadar geniş kitleye, beklemediği kadar büyük hızla ulaştı. Nocturne, birkaç yıl önce yine Grammy kazanan ‘‘Beyond The Missouri Sky’’dan bu yana en fazla yankı uyandıran çalışması oldu. İkili 2001 ilkbaharından bu yana dünyayı dolaşıyor, müzikseverleri Küba'nın romantik bolero'larıyla tanıştırıyor. Geçen yıl nisan ayında İstanbul'a gelmişlerdi. Şimdi sırada Ankara var. Üstelik Ankaralılar biraz daha şanslı. Çünkü grupta saksofonu Quartet West'in derin sesi Ernie Watts aldı. Latin ruhuyla kemanınını konuşturan Federico Ruiz de aralarında. Üstelik iki konser verecekler.

CAZ FESTİVALİNİ GEÇEN YIL 10 BİN KİŞİ İZLEDİ

Ankara Caz Festivali konserler, atölye çalışmaları, söyleşiler ve ustalarla gençleri sahnede buluşturan jamsession'larla günümüz cazını başkente taşıyor. Ankara Caz Derneği'nin düzenlediği festival geçen yıl başladı. İlk festivale beşi yabancı toplam 16 topluluk katıldı. 15 konseri toplam 10 bin kişi izledi. Bu yıl Ankara'ya yedi ülkeden dokuz topluluk gelecek. Ayrıca Türkiye'den 11 topluluk konser verecek. Söyleşiler, seminerler, atölye çalışmaları ve konserlerin çoğu ODTÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde. Bazı etkinlikler Bilkent Konser Salonu, Hacettepe M Salonu, Türk-Amerikan Derneği, Manhattan ve Sheraton Cotton Club'da. Bu yıl tüm etkinlikleri 14 bin kişinin izlemesi bekleniyor. Bilgi için: 446 27 33, www.acd.org.tr

10 GÜNDE 20 KONSER

Ankara Caz Festivali dün Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası'nın konseriyle açıldı. Adrianne Muthenthaler de topluluğu Criss Cross'la çaldı. 20 Kasım'a kadar sürecek festivalin diğer konserleri şunlar:

7 Kasım: Maffy Falay Beşlisi (19.30), Kerem Görsev Üçlüsü (21.30) ODTÜ

n 8 Kasım: Bilkent Öğrencileri Topluluğu (18.00) Baptiste Trotignon Üçlüsü (20.00) BİLKENT, Gianni Lenoci Üçlüsü (21.30) ODTÜ

9 Kasım: Charlie Haden (20.00) ODTÜ

11 Kasım: Charlie Haden (20.00) BİLKENT

12 Kasım: Kaçkar Illusion (18.00) ODTÜ, Fathy Salama ve Kamil Erdem Grubu (20.00) ODTÜ

13 Kasım: Donovan Mixon Üçlüsü (18.00) TAD, DEM (18.00) ODTÜ, Izaline Calister Topluluğu (20.00) ODTÜ

14 Kasım: Jens Thomas/Christof Lauer (18.00) ODTÜ, Tuna Ötenel Beşlisi ve Sibel Köse (20.00) ODTÜ

15 Kasım: İstanbul Saksofon Dörtlüsü (18.00) HACETTEPE, Jay Leonhart Üçlüsü (20.00) HACETTEPE

16 Kasım: Jay Leonhart Üçlüsü (20.00) ODTÜ, Habbecik (20.00) ODTÜ

Tangoyla sanata saygı

Ankara Kavaklıdere Rotaract Kulübü, bu yıl yedincisini gerçekleştireceği Geleneksel Sanata Saygı Gecesi'nde, katılımcıları tango ile büyüleyecek. 9 Kasım'daki 7. Geleneksel Sanata Saygı Gecesi'ne, bu yıl Ayla Büyükataman (vokal), Cemil Başargan (piyano), Edward Aris (akordeon), Erdener Koyutürk (vokal), Erol Büyükburç (vokal), Özdener Koyutürk (piyano), Seval Uğur (dans), Ümit İris (dans), Zehra Eren (vokal) katılacak. Gece, Hacettepe Üniversitesi ‘‘M’’ Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak. Biletler 15 milyon lira. Dost Kitabevi ve Balkanlar Kırtasiye'den alınabilir. 425 98 07.

Feridun Düzağaç'la söyleşi

Professional English sponsorluğunda Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Kulübü (HİT KULÜP), Feridun Düzağaç söyleşisi düzenliyor. A.Ü. İlef M.T.Ö Sinema Salonu'nda hayranları Feridun Düzağaç ile sohbet edebilecek. Ayrıntılı bilgi için, hitkulup@mynet.com adresine mail gönderebilir veya 0533 721 26 17-0543 664 13 46 numaralı telefonları arayabilirsiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!