İçimdeki şeytanla boğuşuyorum

Ünlü piyanist Fazıl Say uçak yolculuklarında yazdıklarını kitaplaştırdı

ULUSLARARASI alanda bir çok başarıya imza atan ve ödüller alan ünlü piyanist Fazıl Say yazılarını 'Uçak Notları' adıyla kitaplaştırdı. Zamanının büyük bölümünü konserleri nedeniyle yolculuk yaparak geçiren Say, yolculuk sıkıntılarını yazarak giderdiğinin farkına vararak başlamış yazmaya.

Kitap; ünlü piyanistin çocukluk anıları, müzik kariyerinin kilometre taşları olan yarışmalar, konser verdiği şehirlerle ilgili izlenimleri, eserlerini çaldığı ünlü besteciler üzerine düşündükleri, okuduğu kitaplar ve kendi kendisiyle hesaplaşmalarından oluşuyor.

İşte size plaklarını dinlediğiniz, konserlerini izlediğiniz ve başarıları hakkında haberler okuduğunuz bir müzisyenin portresini tamamlayacak itirafnamesinden ilginç notlar.

MÜZİK OKSİJENİM

Olağanüstü bir istekle, coşkuyla müzik yaptığım günler oldu. Müziği her seferinde daha derinden tanımak istedim. Yaşamımdaki en büyük 'doyum' bu. Hatta benim 'oksijenim' bu.

YETENEK

Yetenek, mutluluk ya da acılar, çirkinlik ya da güzellikler üzerine yoğunlaştırır emeğini. 'İnsan' için... Mozart'ın, Nazım Hikmet'in, Dostoyevski'nin, Aşık Veysel'in, Newton'un yaptığı budur.

Yeteneğin anası 'insan'dır.

KENDİMLE SAVAŞIYORUM

Ara sıra Nietzsche okuyorum. Nietzsche'de derde derman olacak çarpıcı cümlelere sıkça rastlanır. Biri şöyleydi: ‘‘Savaşçı insan, savaşacak bir şey bulamayınca kendisine saldırır.’’

'Aynen ben' diye düşündüm.

Aslında içimdeki şeytanla boğuşuyor olmak, sanat üretiminin beni kıvrandıran zorluklarını yaşamaktı.

MÜZİĞİ RENKLERLE ÖĞRENDİM

Müzik, yaşamımın rengidir. Notaları da ilkin renklerle öğrenmiştim. Üç yaşında olduğum o günlerden beri renklerden kopmadım. Bugün evde her renkte kalemim var. Çalışırken notalarımı çeşitli renklere boyarım.

Do, mavi. Re, lacivert. Mi, pembe. Fa, turuncu. Sol, kırmızı. La, yeşil. Si, sarı.

İLLE DE AŞIK VEYSEL

Evde 100 kadar plak vardı. Bir tanesi dışında hepsi klasik müzik plağıydı. O 'bir tane' ise Aşık Veysel'in uzunçalarıydı. Aşık Veysel, o günden beri yaşamımda Beethoven öneminde bir yer tutmuştur.

BACH KISKANÇ Bach'ın yaşam serüveni, Mozart'ın ve Beethoven'in yaşam öyküsünden daha ilginç olabilir. Müthiş bir hırs, müthiş bir savaşımla geçen uzun yıllar... Bitmeyen bir müzik düellosu.

MOZART ÖYKÜ ANLATIR

Mozart bir öykücüdür. Onun çalgı müziği eserleri de birer öykü, birer operadır. Senfoniler, konçertolar, sonatlar... hepsi opera! Çünkü onlar da öyküler içerir.

DEBUSSY VE RAVEL

Debussy'de garip bir soğukluk vardır. Mesafelidir, burnu büyük 'izlenimi' verir. Rivayete göre, bir cafe'de kahvesini yudumlarken karısının ölüm haberini getirirler ona. İlgisiz bir tonda, 'ee, ne olmuş' der Debussy, rivayete göre...

Ravel ise onun karşıtıdır. Sıcaktır, cana yakındır, esprilidir, havalıdır. Elini omuzuna koyar, şakalaşır, ya da yekten teyzenizin görümcesini sorar...

POPU SEVERİM

Nitelikli olması koşuluyla popüler müzikleri severim. Favorilerim, araştırmacı yönüyle Bjork ve 'içli' şarkılarıyla Sting.