Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin önde gelen hastanelerinden olan ve ünlü tıp insanlarını yetiştirdiği için okul olarak da bilinen İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi (eski adıyla Samatya) Genel Cerrahi Kliniği’nin emekli klinik şefi Op. Dr. Arslan Kaygusuz, bugüne kadar sayısız hastayı tedavi edip hayata döndürdü. “Hocaların hocası” Dr. Kaygusuz’un son hastası ise kendisi oldu.
ÖĞRENCİLERİNİ İKNA ETTİ
Karaciğerinde tümör tespit edilen Kaygusuz, “Ameliyatın başarı şansı yüzde 50” diyen öğrencilerini ikna edip ameliyat masasına yattı. Meslektaşlarının ifadesiyle “bile bile” bu kararı alıp son şansını denedi. Ancak Dr. Kaygusuz’un yorgun bedeni bu ameliyatı kaldıramadı. Op. Dr. Kaygusuz, ameliyat sonrası yaşadığı komplikasyonlar sonucu hayatını kaybetti. Tıp camiasının mesleğinde başarılı ve sevilen isimlerinden biri olarak bilinen Dr. Kaygusuz, önceki gün Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, meslektaşları ve sevenlerinin katılımıyla Ataköy’deki Ömer Duruk Camisi’nden son yolculuğuna uğurlandı.
CERRAHİDE ÇOK EMEĞİ VAR
Bakan Memişoğlu, Dr. Kaygusuz’un kızlarına başsağlığı dileyip, “Babanızla gurur duyun” dedi. Bakan Memişoğlu, Kaygusuz’la birlikte uzun yıllar çalıştıklarını söyleyip “Hem Okmeydanı hem Samatya’da uzmanlık jüri üyemdi. Çok değerli, idealist, dürüst, mert bir adamdı. Cerrahide çok emeği var. Çok sevilen, gerçek bir insandı” ifadelerini kullandı.
ASİSTANLARINA BABALIK YAPTI
- Op. Dr. Arslan Kaygusuz’un son asistanı Doç. Dr. Ali Emre Naycı, 2009’da girdiği İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tanıştığı hocasını ve yaşadığı hastalık sürecini şu sözlerle anlattı: “Onunla 3 yıl çalışma şerefine nail oldum. Bize sadece hocalık değil babalık yaptı. Ev kiramızdan arkadaşlarımızın her sorununa kadar detaylı, titizlikle ilgilenen duygusal, inanılmaz sevecen ve babacan bir insandı. Kendisi karaciğer tümörü nedeniyle 3-4 yıl önce bir ameliyat olmuştu. Takibinde bir, iki operasyon daha geçirdi. Bunların komplikasyonları ve hastalığın nüksetmesi sebebiyle geçtiğimiz hafta çok ağır bir ameliyat daha geçirdi. Fakat bu ameliyat sonrasında ciddi bir karaciğer yetmezliği nedeniyle 15 Şubat günü kendisini kaybettik. Hocamız, aynı durumdaki bir hastasına bu ameliyatı yapar mıydı bilmiyorum ama bunu kendisi için çok istiyordu. Açıkçası ciddi bir risk aldı ve bu şekilde sonuçlandı.”