HIV ile yaşayan kişilere destek olmak ve uğradıkları hak ihlallerinde savunuculuk yapmak için 2005’te kurulan Pozitif Yaşam Derneği, 10 ilde, HIV ile yaşayan kişilerle yaptığı anketin sonuçlarını açıkladı. Tanı sonrası HIV’le enfekte olanların sağlık görevlilerince bilgilendirme sürecinden, hiç de parlak olmayan sonuçlar çıktı. Bireylerin yüzde 42’si “Hayır bilgilendirilmedim” diyor. Yanlış bilgilendirilen yüzde 8’ine ise bakın neler söylenmiş: “Tedavisi yok. Sonu ölüm. Çocuğuna sarılma. Cinsel hayatını bitir.” Ayrımcı davranışlar, ilgisizlik, tıbbi malzemelere “HIV”li işareti konulması, HIV yerine AIDS yazılması HIV pozitiflerin başlıca şikâyetleri arasında.
HIV tanısı konulma sürecinin sonuçları da şaşırtıcı. Bireylerin yüzde 55.5’i, başka rahatsızlıkları nedeniyle hastanede ya da ameliyat öncesi kontrollerde, kan bağışı sırasında tesadüfen HIV taşıdıklarını öğrenmiş.
HIV pozitifle de uzun yaşanabilir28 YIL önce HIV tanımlandığı zaman, solunum yoluyla bulaşan bir hastalık olan veba ile özdeşleştirildi. Bilimsel çevreler HIV’in solunum yoluyla bulaşan bir virüs olmadığını kısa süre sonra tanımladı. Aynı kaptan
yemek-içmek, aynı tuvaleti, aynı havuzu kullanmak, sarılmak, öpüşmek gibi sosyal ilişkilerle de HIV bulaşmayacağı ispatlandı. İlk yıllarda tedavisi olmadığı için enfekte kişiler neredeyse kitleler halinde yaşamlarını kaybettiler. 1987’de HIV pozitiflerin kullanabileceği ilk ilaç AZT geliştirildi. 1996’dan bu yana antiretroviral ilaçların kombine olarak kullanılmasıyla HIV pozitif kişiler sağlıklı bir yaşam sürdürebiliyor.
Katılım profiliANKETE katılan 114 bireyin yüzde 80’i erkek, 16’si kadın, 4’ü travesti. Bireylerin yaş profili: Yüzde 34: 25-30, yüzde 23: 31-35, yüzde 17: 36-40, yüzde 12: 41-45, yüzde 6: 50 ve üzeri, yüzde 5: 46-50, yüzde 3: 20-25 yaş arası.