Hayvanseverler sınır tanımıyor

Güncelleme Tarihi:

Hayvanseverler sınır tanımıyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 1999 00:00

Haberin Devamı

İngiliz hayvansever Robert Smith'in ekonomik yardımıyla kurulan Sahipsiz Hayvanları Koruma Derneği'nin Kemerburgaz'daki barınağında şu anda 600 sokak köpeğine bakılıyor. Dernek yöneticileri belediyeleri ve hayvanseverleri işbirliği yapmaya çağırıyor.

Hayvanseverlik ülke, sınır tanımıyor. Bunun en güzel örneği İngiliz vatandaşı Robert Smith'in İstanbul'daki sokak köpekleri için kurduğu köpek barınağı. Sahipsiz Hayvanları Koruma Derneği adına kurulan bu barınakta bugün 600 köpek yaşıyor. Barınağın yöneticisi de bir Alman Krystyna Eren. Krystyna yaklaşık 20 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Asıl olarak hukukçu fakat artık hukuktan çok uzakta, Kemerburgaz Göktürk Beldesi'nde gecekonduya benzeyen tek katlı bir evde çok sayıda köpekle birlikte yaşıyor. Derneğin bir diğer çalışanı Yuli Weston ise bir Amerikalı fakat o ‘‘Ben artık Türküm' diyor. Yuli Weston Türkiye'ye 9 yıl önce iş nedeni ile yerleşti.

Barınakta Krystyna Eren ile birlikte çalışan 13 kişi daha var. 1998 yılı temmuz ayında açılan barınağın giderleri daha çok Robert Smith'ten gelen bağışlarla karşılanıyor.

Belediyelere çağrı

Barınak başlangıçta 200 köpek için kuruldu ama şu anda 600 köpek yaşıyor. Sokak köpeklerinin çok ciddi bir sorun olduğunu söyleyen Krystyna ‘‘Biz köpekleri sokaktan toplayıp kısırlaştırıp, aşılayıp aldığımız yere bırakıyoruz’’ diyor. Uygulanan 'kısırlaştır ve serbest bırak' projesi sokaktaki sahipsiz köpeklerin çokluğu nedeniyle derneğin gücünü aşıyor. Bu yüzden barınak yöneticisi Krystyna Eren, ‘Belediyelere işbirliği öneriyor. Aşılanan kısırlaştırılan köpekler tekrar alındıkları yerlerine bırakılıyor. Fakat hasta olan sokakta yaşayamayacak durumda olan köpekler barınakta kalıyor ve bakımları yapılıyor. Aşılanan, kısırlaştırılan köpeklerin sağ kulağına bir dövme yapılıyor. Bu sayede köpekler tanınabiliyorlar.

‘‘Bu barınak önemli fakat yeterli değil’’ diyor Krystyna. ‘‘Bizim hayalimiz, bize etrafı çevrili bir orman arazisi verilmesi. Bakımını yaptığımız köpekleri sokak yerine o ormana bırakırız. Elbette kontrolsüz bir yerden bahsetmiyorum. Aksi halde böyle bir yere bırakılan köpekler vahşileşirler. Biz barınakları olan, haftanın birkaç günü veterinerlerin kontrol ettiği, her hayvanın yiyeceğinin karşılandığı bir ormandan bahsediyoruz.’’

Şu anda barınakta bulunan köpeklerin çoğu Kemerburgaz çöplüğünden toplanmış. Dernek yetkilileri buraya hala kişiler ve belediye tarafından köpek bırakıldığını söylüyorlar. Daha önce çöplükte rahatça yiyecek bulan bu köpekler için durum artık değişti. Çünkü bir süre önce Kemerburgaz çöplüğü kapatıldı. Burada yaklaşık 5 bin sahipsiz köpeğin yaşadığı söyleniyor. Bu zamana kadar çöplükten yiyecek bulan köpeklerin, bundan böyle yiyecek bulabilmek için kente ineceği düşünülüyor. Kemerburgaz çöplüğünde yaşayan köpeklerin, ciddi paraların döndüğü köpek dövüşleri için buradan alındığı ve dövüşçü köpeklerin idmanı için kullanıldığı da iddialar arasında.

Barınaktaki bir kısım köpek de sahipleri tarafından buraya bırakılmış. Geceleri barınakta bir bekçi nöbet tutuyor. Çünkü köpeklerini terketmek isteyenler ya da sokaklarındaki köpekten kurtulmak isteyenler hayvanları buraya terkedip gidiyorlar. Barınak çalışanlarının önemle belirttikleri bir şey var. Bir sokak köpeği de olsa sahipsiz de olsa köpek yaşadığı semtin dışında bir yere bırakılırsa diğer köpekler bu yeni köpeklere yaşama şansı tanımıyor.

Sevgiye ihtiyaçları var

Dernek çalışanlarından Yuli Weston‘‘ Bu konuda belediyeler bizlerle işbirliği yaparlarsa İstanbul'daki sokak köpekleri sorunu çözülebilir, biz belediyelerden ve tüm hayvanseverlerden işbirliği bekliyoruz. Bir köpek almak isteyenler buradan bir köpeği sahiplenebilirler’’ diyor.

Üç veterinerin çalıştığı barınağın ameliyathanesi, yoğun bakım, uyuz, kuduz ve karantina üniteleri bulunuyor. Tüm çalışanlar canla başla uğraşıyorlar. Fakat barınağın bir telefonu bile yok. Çalışanlar işlerini barınıkta bulunan bir cep telefonu ile hallediyorlar. Telefonun en acil ihtiyaçlardan biri olduğunu söylüyor Eren:‘‘Sadece telefon değil, çok şeye ihtiyacımız var. Örneğin tonlarca gazete kağıdına, bunları barınaklarda kullanıyoruz. Bize gönüllüler lazım, bir de burada yaşayan hayvanların sevgiye, ilgiye ihtiyaçları var. Bir hayvanseverin gelip buradaki bir köpeği bir saat gezdirmesi onunla oynayıp ilgilenmesi en güzel yardımlardan biri. Unutmamak lazım köpeklerinde canı var. Her şeyden önemlisi bu köpeklerin sevgiye ihtiyaçları var.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!