Hayvanlarımız AB'ye girdi

Olaylar nasıl başladı ve gelişti, aslında pek bilinmiyor. Ama bir gerçek var ki, Türkiye'nin ilk özel hayvanat bahçesi, üretimden bakıma, işletmeden eğitime kadar, her alanda çağdaş ve bilimsel standardı yakaladı. Bu nedenle Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Hayvanat Bahçesi'nde ikamet eden hayvanlar, Avrupa Birliği'ne bizden önce girmeyi başardılar. Türkiye'nin en güzel bilim dergilerinden Focus, ağustos sayısında Bayramoğlu Hayvanat Bahçesi'ni inceledi.

Bugün Türkiye'nin en büyük kenti 10 milyonluk İstanbul'da, çağdaş ve bilimsel ölçütlerde bir hayvanat bahçesi yok. Gülhane Parkı'ndaki ‘‘hayvan işkencehanesi’’ bir utanç abidesi olarak yıllardır orada duruyor. İşadamı Faruk Yalçın'ın hobi olarak başladığı ve idealistçe çabalarla bugüne kadar getirdiği Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Hayvanat Bahçesi ise ‘‘bu ülkede güzel şeyler de yapılabileceğinin bir göstergesi’’ olarak Bayramoğlu'nda duruyor. Hayvanat bahçesinde, kısa adı EAZA olan ‘‘European Association Zoo and Aquaira’’nın (Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği) zorunlu kıldığı bakım, barınma, sağlık ve beslenme kuralları geçerli...

Bugün 140 bin metrekare alan üzerinde kurulu bulunan hayvanat bahçesinde bir de botanik bahçesi var. Tam 4000 hayvan ve 500 değişik türde bitki, mutlu bir biçimde yaşamlarını sürdürüyor. Temel anlayışın ‘‘bilimsel üretim, bakım ve eğitim’’ olduğu bahçenin kuruluş öyküsü de hayli ilginç.

İşadamı Faruk Yalçın, 1991 yılında araziyi konut yapmak üzere satın almış. İlk olarak da çok sevdiği köpekleriyle kuşlarına özel yerler yapmış. Bu ilk amatörce adımlar, zamanla yerini çağdaş bilimsel anlayışa bırakmış. Faruk Yalçın, vahşi hayvan bakımı ve eğitimi için yurtdışından biyolog, veteriner ve uzman getirerek bahçedeki Türk meslektaşlarının eğitimi sağlamış... Bugün oluşturulan özel ekipler, dünyanın pek çok ülkesindeki modern hayvanat bahçelerini gezip bağlantı kuruyor, bilgi ve hayvan alışverişinde bulunuyor. Bahçede yöneticisinden hayvan bakıcısına, veterinerinden bahçıvanına, 147 kişi çalışmakta...

YAVRU ÜRETİLİYOR

Bayramoğlu Hayvanat Bahçesi ve Kuş Cenneti'nde en önemli konu, üretim. ‘‘Bir hayvan kazanmak’’ dünyadaki diğer modern hayvanat bahçelerinde olduğu gibi, burada da son derece önemli bir çalışma alanı. Son teknoloji ürünü küvözler, kuluçka makineleri, embriyo izleme aletleri, yeni bir yavruyu dünyaya getirmek ve yaşatmak için kullanılıyor. Yalnızca kuluçka makineleri ve küvözlerin maliyeti 150 bin dolar (yaklaşık 40 milyar TL). Kuluçka ve hamilelik dönemlerinde hayvanların bulunduğu bölümler, ziyarete kapatılıyor. Bu çabalar, güzel sonuçlar da vermiş durumda. Örneğin Bayramoğlu'nun veterinerleri, Güney Amerika'da yaşayan ve soyu tükenmek üzere olan ‘‘hoko tavuğu’’ndan bir çift yavru almayı başarmışlar. Hoko tavuğu, ortam uygun olmadığı zamanlar asla üreme yapmayan çok hassas bir kuş türü... Yine bahçenin veterinerleri, Şanlıurfa'nın Birecik ilçesindeki üretme istasyonundan getirdikleri kelaynaklardan yavru üretmeyi de başarmışlar. Yavrular, bir hastane kadar steril ortamlarda el değmeden beslenip büyütülüyor. Hayvanların beslenmesi ve sağlığı da en çok üzerinde durulan konulardan biri. Yemlerin bozuk, bayat ve ilaçlı olmaması gerkiyor. Bunun için 8 kişilik özel bir ekip var. Hayvanlara sağlık hizmetlerini 8 veteriner veriyor. Veterinerler, her gün periyodik olarak hayvanları izliyor, bakıcılardan gelen raporları değerlendiriyorlar. Hayvanların sağlık sorunları, içinde ameliyathanesi olan ‘‘tam teşekküllü’’ hastanede gideriliyor. Bahçede çalışan bakıcıların eğitimi üzerinde de önemle duruluyor. Veteriner ve bakıcılar, her hafta özel eğitim programına katılıyorlar.