Meteorologlar, havaalanı yer seçiminde meteorolojik etütlerin dikkate alınmadığını ve birçok havaalanının bu açıdan risk altında olduğu görüşünde.Diyarbakır'da meydana gelen uçak kazası Türkiye'de havaalanı yer seçimindeki hataları yeniden gündeme getirdi. İstanbul Teknik Üniversitesi
Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Türkiye'de Havaalanı Yer Seçiminde Unutulan Meteorolojik Etüdler" başlıklı yazısında, Türkiye'de sık sık meydana gelen uçak kazalarının nedenlerini inceledi. Yazısında, hava ulaşımında esas olan piste iniş ve kalkışlarda meteorolojik koşulların önemine dikkat çeken Kadıoğlu, "Türkiye'de eskiden havaalanları yapılırken herhangi bir meteorolojik incelemeye tabi tutulup tutulmadığı hakkında bilgimiz bulunmamaktadır. Ancak medyada çıkan
haberler böyle bir meteorolojik çalışma yapılmadığı yönünde bir düşünceye kapılmamamıza neden olmaktadır" dedi. Kadıoğlu, havacılıkta ekonomi, düzen, mal ve can emniyetinin sağlanabilmesinin modern havaalanlarının planlama ve tasarımı ile seyrüseferin her aşamasında meteorolojik şartların göz önünde bulundurulması ile mümkün olduğuna dikkat çekti. Türkiye'deki havaalanlarının yer planlamasında bazı eksiklikler bulunduğunu vurgulayan Kadıoğlu, görüş uzaklığı, bulutluluk, sıcaklık, yağış ve rüzgar açısından havaalanlarının durumunu şöyle anlattı:"GÖRÜŞ UZAKLIĞI: Çok küçük su damlacıkları veya buz kristalleri yüzünden 1 km'nin altına indiği zaman sis oluştuğu rapor edilir. Görüş uzaklığı 300 metrenin altında olduğu zaman yoğun sis oluşur. Sisli yerler çoğunlukla sahil bölgeleri ve yüksek tepelerdir. Yağış nedeniyle görüşteki düşüşü önlemek mümkün değildir, fakat özellikle havaalanlarındaki sisi temizlemenin veya en azından görüş uzaklığını artırmanın pahalı yolları vardır. Sisin uçuş faaliyetlerini aksatması, temizlenmesinin ekonomik olmaması ve tahmin edilmesinin kolay olmaması nedeniyle havalimanlarının kurulacağı bölgelerde sis ve pus frekanslarının minimum olması istenir ve hava limanı yeri olarak böyle yerler aranır. Bütün bunlara rağmen Türkiye'de örneğin, Ankara, Esenboğa Havalimanı çok sisli bir yere yapılmıştır. Benzer şekilde Samsun, Trabzon ve
Atatürk Havalimanını etkileyen sis, daha çok denizden rüzgarlarla havalimanına sürüklenmektedir. Hava limanları etrafında ÅŸehirlerin hızla geliÅŸip büyümesi nedeniyle havalimanlarında ileriki yıllarda görüş uzaklığında bir problem yaÅŸanmaması için dikkatli olunmalıdır. Havalimanının hakim rüzgar yönünde yeni yerleÅŸim ve özellikle endüstriyel alanların kurulmasına izin verilmemelidir. Havalimanını batısı ve hakim rüzgar yönlerinde geliÅŸecek yerleÅŸim alanları ve sanayi tesislerinin oluÅŸturacağı duman vb. hava kirleticileri görüşü önemli ölçüde düşürebilir. RÃœZGAR: Uçak ve helikopterlerin kalkış ve iniÅŸlerinde maruz kalacağı rüzgarın hız ve yönü de oldukça önemlidir. Rüzgar bakımından havalimanındaki pistlerin kullanılabilirliÄŸi çapraz rüzgarların zamanın yüzde kaçında kritik deÄŸere eÅŸit veya ondan küçük olduÄŸuna baÄŸlıdır. ÖrneÄŸin, Atatürk Havalimanındaki 06-24 nolu pist, rüzgar yöne ve ÅŸiddet gözlemlerine göre yeryüzeyi seviyesinde esen rüzgarların farklı yöne ve ÅŸiddetlerine göre gruplandırılmış frekansları bakılmadan yönlendirildiÄŸi için kullanılabilirliÄŸi yaklaşık olarak yüzde 87'dir. Bu oran ICAO'ın tavsiye ettiÄŸi yüzde 95'lik kullanılabilirlik oranından bir hayli düşüktür. Bu piste uçaklar maruz kaldıkları kuvvetli yan rüzgarlar yüzünden de sık sık pist dışına kayarak kazalar yapmaktadır.BULUTLULUK: Görüşü kısıtlayan alçak taban yükseklikli bulutların görülme frekansı havalimanı yer seçiminde önemli bir kuraldır. Yine dağın tepesine kurulmuÅŸ olan Samsun Havalimanı topografik konumu itibari ile alçak bulutların oluÅŸumuna ve birikimine müsaittir. Samsun Havalimanında bulut örtüsü genellikle alçak bulutlar tarafından oluÅŸturulduÄŸu için hava limanındaki uçuÅŸ faaliyetleri için önemli problemler oluÅŸmaktadır. SICAKLIK: Çok sıcak ve soÄŸuk hava ÅŸartlarında uçak ve helikopter motorlarının performansı düşer. Çok yüksek sıcaklıklarda uçak ve helikopterin havada tutunması ve havaya tırmanması zorlaşırken, çok düşük sıcaklıklarda motor tarafından emilen soÄŸuk hava motorda buzlanmaya sebep olabilir. Bu nedenlerden dolayı DoÄŸu Anadolu ve Akdeniz bölgelerimizde hava sıcaklığı önemle dikkate alınmalıdır. YAÄžIÅž: Yağış, görüşü düşürmesi ve pistlerdeki fren mesafesini uzatması bakımından önemlidir. Özellikle düşük hızda uçan helikopter üzerinde aşırı miktarda kar birikebilir ve motora hava giriÅŸini engelleyebilir. YoÄŸun kar yağışı ve kar sürüklenmesi havalimanlarında büyük problemler oluÅŸtururlar ve hatta pistleri kapatabilirler. Karlı günler uçuÅŸ faaliyetlerini yaÄŸmurlu günlerdekinden daha kötü bir ÅŸekilde etkilemektedir. Kar, görüşü engellemek ve eriyip buza dönüşmek bakımından özellikle geceleyin daha tehlikeli olmaktadır."Â
button