Hastane bahçesinde yaşıyorlar

Güncelleme Tarihi:

Hastane bahçesinde yaşıyorlar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2004 00:00

Adana Devlet Hastanesi'nde tedavi gören göğüs kanserli annenin 3'ü talasemi hastası 5 çocuğu, bakacak kimseleri olmadığı için hastane bahçesine sığındı. Kanser teşhisi nedeniyle iki göğsü alınan Hülya Özgün'ün (37), çocukları Seray (14), Esra (13), İpek (12), Gözde (11) ve Can (7), hasta refakatçilerinin getirdiği yiyeceklerle karınlarını doyuruyorlar.Hastane bahçesinde kalan çocuklar, annelerinin iyileşip kendilerine bakacak duruma geleceği günü bekliyorlar. Karataş İlçe Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışırken işine son verilen baba Mustafa Özgün (42), AA muhabirine, çocuklarına evde bakacak kimsenin olmadığını, bu nedenle eşinin tedavi gördüğü hastaneye getirmek zorunda kaldığını söyledi. Mustafa Özgün, çocukları İpek, Gözde ve Can'ın talasemi hastası olduğunu, İpek'in ayrıca birkaç hafta önce safra kesesi ve dalağının alındığını belirterek, “Hasta çocuklarıma bakamamanın acısını yaşıyorum. Bazen hastane yakınındaki akrabalarımızın evine gidiyor, bazen hastanede sabahlıyoruz” dedi. Hasta çocukları için her ay kan verilmesi ve zengin gıdalarla beslenmeleri gerektiğini, ancak bu imkanı sağlayamadığını bildiren Mustafa Özgün, şunları söyledi: “Çocuklarım gıdalı ve güçlü beslenemedikleri için hastalıklarının da etkisiyle zaman zaman güçsüz kalıp baygınlık geçiriyorlar. Bazen şekerli su içirmek zorunda kalıyorum. Kan bulmak ise ayrı bir sıkıntı, ne yapacağımı şaşırdım. Bana çalışacak bir iş versinler başka bir şey istemem.” Mustafa Özgün, ilköğretim okulu 1, 3, 4 ve 5'inci sınıfa giden çocuklarının tamamını okuldan almak zorunda kaldığını belirtti. “KENDİ HASTALIĞIMI UNUTTUM”Adana'da yaklaşık bir yıl önce kurulan Kan Hastalıkları Derneği'nin Başkanı Şahin Özbingül'ün dernek imkanlarıyla katkıda bulunduğu anne Hülya Özgün ise çocuklarının hastalığının, kendisinin hastalığını unutturduğunu söyledi. Hülya Özgün, “Çocuklarım zaman zaman iyi beslenemedikleri için güçsüz kalıp krize giriyorlar. Onlar gözümün önünde erirken, kendimi düşünemez oldum. Çocuklarım kurtulsun, ben her şeye razıyım” dedi.Karataş'ta kiralık bir evde oturduklarını, elektrik ve sularının borçlarını ödeyemedikleri için kesildiğini belirten Hülya Özgün, ”Allah devletimizden razı olsun. Yeşil kart da olmasa kanser tüm vücudumu saracaktı. Göğsüm alınınca kanser hücrelerinin başka yere sıçraması önlenmiş oldu” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!