Güncelleme Tarihi:
Abbasiler'den sonra Artukoğulları'na uzun yıllar başkentlik yapan tarihi Hasankeyf, 1071 yılında Türkler tarafından fethedildi. 1031 yılında Moğollar'ın istilasına uğrayan ve 1516 yılında Osmanlılar'ın hakimiyetine giren Hasankeyf ilçesinin sular altında kalmaması için verilen mücadele, başarılı olmadı. Helenistik dönemine ait 5000'i aşkın mağara, 200 cami ve kilisenin bulunduğu 6500 nüfuslu Hasankeyf, Ilısu Barajı projesi gerçekleştiğinde Adıyaman'ın Samsat ilçesinden sonra Türkiye'nin haritadan silinecek ikinci tarihi ilçesi olacak.
DSİ Genel Müdürlüğü Barajlar Daire Başkanlığı tarafından 1 Kasım 1997 yılında ihalesi yapılan Ilısu barajı'nın yapımını Atatürk barajı türbinlerini de yapan İsviçre'nin Süzer Haydro firması ile İtalyan ve Alman ABB şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyum üstlendi. Baraj ve hidro elektrik santralı 7.5 yılda tamamlanacak. 1998 yılı sonunda yapımına başlanacak olan ve 44 milyon metreküplük dolgu ile Atatürk barajından sonra Türkiye'de dolgu açısından ikinci büyük baraj olacak olan Ilısu Barajı'nın inşaatında 7 bin işçi çalışacak.
ARKEOLOJİK KAZI
Her biri 200 bin megavat gücünde 6 üniteden oluşacak olan santralın tamamlanmasıyla yılda 3 milyar 833 milyon kilovatsaat enerji üretilip Türkiye ekonomisine yılda 200 milyon dolarlık katkı sağlanacak.
Çevresindeki 52 köy ve 15 belde ile birlikte sular altında kalacak olan Hasankeyf'teki tarihi eserlerin kurtarılması için kazı çalışmaları hızlandırılacak. Dicle Üniversitesi'nin hazırlayacağı projeyle yeni yerleşim alanı için çevre tadilat projesi hazırlanacak olan Hasankeyf, artık gün sayıyor.
Hasankeyf'in ANAPlı Belediye Başkanı Fehmi Cihan, ilçenin birçok uygarlığa beşiklik ettiğini, köprüsünden kalesine, kadar her köşesi tarihi eser olan ilçenin su altında bırakılmaması için, uluslararası düzeyde çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Cihan şöyle dedi:
‘‘İlçemizin geleceğiyle ilgili bugüne kadar net bir açıklama yapılmadı.Eğer baraj yapımında kesin kararlılık varsa kurtarma çalışmaları acilen yapılmalı. Ne yapacağımızı şaşırdık. Konut sıkıntısı yaşanan ilçede onlarca aile mağaralarda hayatını sürdürüyor. Şu anda elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz.’’