Güvenlik skandalı
Güncelleme Tarihi:
Turan YIlmaz-Nuray Babacan-Ümit Çetİn-Okan KONURALP- Süleyman DEMİRKAN /ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2006 00:00
Meclis’e giderken aniden fenalaşan Başbakan Erdoğan, koruma amiri ve şoförünün büyük panik yaşaması nedeniyle hastane önünde otomobilinin içinde mahsur kaldı. Şoför ve koruma telaşla inince Mercedes’in kapıları kilitlendi. Baygın haldeki Erdoğan, zırhlı otomobilin şoför camı balyozla kırılarak çıkarılabildi.
AŞIRI yorgunluk ve oruca bağlı olarak şeker değerlerinde düşme nedeniyle dün öğle saatlerinde aniden fenalaşan Başbakan Tayyip Erdoğan, koruma polisi ve şoförü hastane önünde panikleyerek kapıları kapatıp çıkınca, zırhlı aracında mahsur kaldı. Koruma polisleri, baygınlık geçirmekte olan Erdoğan’ı, zırhlı aracın şoför tarafındaki camını bitişikteki inşaattan buldukları çelik makası ve balyozla kırarak çıkardılar.
BAŞIM AĞRIYOR
Erdoğan’ın rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı haberi bütün Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Erdoğan’ın dünkü rahatsızlığının ilk işareti önceki gece geldi. Erdoğan, saat 20.30’da AKP Genel Merkezi’ne geçerek MYK’ya katıldı. Erdoğan’ın rahatsızlığını da ilk MYK üyeleri fark etti. Toplantıda durgun olduğu gözlenen Erdoğan, arkadaşlarına "Başım çok ağrıyor" diye yakındı. Şeker sorunu olabileceğini söyleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’a, ’sınırda olduğu’ yanıtını verdi.
SAHUR YAPMADI
Toplantının ardından Subayevleri’ndeki konutuna geçen Erdoğan, bir süre oturduktan sonra uyudu ve sahura da kalkmadı. Erdoğan dün de güne sabah namazı ile başladı. Bir süre daha dinlenen Erdoğan, 11.00 sıralarında partisinin grup toplantısına katılmak üzere konutundan ayrılarak, Meclis’e hareket etti. Başbakan’ın makam aracında yanına siyasi danışmanı ve Adana milletvekili Ömer Çelik oturdu.
BOYNU DÜŞTÜ
Tam Meclis’e girerken, notlarına bakan Erdoğan, birden şoförüne "Yavaşla" dedi ve Çelik’in elini tuttu. Sonra boynu arkaya düştü. Önce hapşıracağı için başını çevireceğini sanan Çelik, bu durum uzayınca fenalaştığını anladı. Çelik, makam şoförü Harun Kandemir’e, panikle "Hemen hastaye çek. Bas bas..." diye bağırdı. Şoför, bir anda arabayı olduğu yerde ters yöne döndürdü. Başbakan’ın konvoyu süratle en yakındaki Güven Hastanesi’ne yöneldi. Koruma araçlarından bazıları, ters yoldan hastaneye giderken ara sokakta park etmiş bazı araçlara çarptılar.
![Güvenlik skandalı]()
![Güvenlik skandalı]()
"ÖLÜYOR"
Başbakan’ın makam aracı süratle Güven Hastanesi’nin önüne yaklaştı. Çelik ile koruma amiri Halit Özgül büyük bir telaş içinde arabadan fırladılar. Çelik, hastane görevlilerine "Çabuk sedye getirin" diye bağırırken, panik içinde dışarı fırlayan sivil şoförü Harun Kandemir de "Başbakan ölüyor" diye feryat etti.
OTOMATİK KİLİT
Ancak şoför Kandemir’in, panik içinde aracın anahtarını kontakta unutarak dışarı fırlaması Başbakan’ın yaşamını riske edebilecek büyük bir güvenlik skandalına neden oldu. Erdoğan, baygın bir biçimde arka koltukta yatarken, özel yapım zırhlı Mercedes aracın kapıları otomatik olarak kilitlendi. Aracın sirenleri çalmaya başladı ve büyük bir panik yaşandı.
![/images/100/0x0/55ea2725f018fbb8f86e7577]()
CAMLARA BALYOZ
Kapılar, bir türlü açılamayınca yandaki bir inşaattan getirilen balyozla makam aracının camı kırılmaya çalışıldı. 10 dakikalık çaba sonunda şoför mahallinin camı kırılarak baygın haldeki Erdoğan sedyeye konuldu. Süratle acil servise götürülen Erdoğan’ın, kendisine gelmesi 1.5 saat sürdü.
KALP KRİZİ GEÇİRSEYDİ
Güven Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Tevfik Ali Küçükbaş, "Eğer kalp krizi geçirse, kanaması veya solunum problemi olsaydı, aracında kilitli kaldığı sürede başbakanı kurtaramaz, kaybederdik" dedi.
BAŞIM AĞRIYOR
Erdoğan’ın rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı haberi bütün Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Erdoğan’ın dünkü rahatsızlığının ilk işareti önceki gece geldi. Erdoğan, saat 20.30’da AKP Genel Merkezi’ne geçerek MYK’ya katıldı. Erdoğan’ın rahatsızlığını da ilk MYK üyeleri fark etti. Toplantıda durgun olduğu gözlenen Erdoğan, arkadaşlarına "Başım çok ağrıyor" diye yakındı. Şeker sorunu olabileceğini söyleyen AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’a, ’sınırda olduğu’ yanıtını verdi.
SAHUR YAPMADI
Toplantının ardından Subayevleri’ndeki konutuna geçen Erdoğan, bir süre oturduktan sonra uyudu ve sahura da kalkmadı. Erdoğan dün de güne sabah namazı ile başladı. Bir süre daha dinlenen Erdoğan, 11.00 sıralarında partisinin grup toplantısına katılmak üzere konutundan ayrılarak, Meclis’e hareket etti. Başbakan’ın makam aracında yanına siyasi danışmanı ve Adana milletvekili Ömer Çelik oturdu.
BOYNU DÜŞTÜ
Tam Meclis’e girerken, notlarına bakan Erdoğan, birden şoförüne "Yavaşla" dedi ve Çelik’in elini tuttu. Sonra boynu arkaya düştü. Önce hapşıracağı için başını çevireceğini sanan Çelik, bu durum uzayınca fenalaştığını anladı. Çelik, makam şoförü Harun Kandemir’e, panikle "Hemen hastaye çek. Bas bas..." diye bağırdı. Şoför, bir anda arabayı olduğu yerde ters yöne döndürdü. Başbakan’ın konvoyu süratle en yakındaki Güven Hastanesi’ne yöneldi. Koruma araçlarından bazıları, ters yoldan hastaneye giderken ara sokakta park etmiş bazı araçlara çarptılar.
"ÖLÜYOR"
Başbakan’ın makam aracı süratle Güven Hastanesi’nin önüne yaklaştı. Çelik ile koruma amiri Halit Özgül büyük bir telaş içinde arabadan fırladılar. Çelik, hastane görevlilerine "Çabuk sedye getirin" diye bağırırken, panik içinde dışarı fırlayan sivil şoförü Harun Kandemir de "Başbakan ölüyor" diye feryat etti.
OTOMATİK KİLİT
Ancak şoför Kandemir’in, panik içinde aracın anahtarını kontakta unutarak dışarı fırlaması Başbakan’ın yaşamını riske edebilecek büyük bir güvenlik skandalına neden oldu. Erdoğan, baygın bir biçimde arka koltukta yatarken, özel yapım zırhlı Mercedes aracın kapıları otomatik olarak kilitlendi. Aracın sirenleri çalmaya başladı ve büyük bir panik yaşandı.
Kapılar, bir türlü açılamayınca yandaki bir inşaattan getirilen balyozla makam aracının camı kırılmaya çalışıldı. 10 dakikalık çaba sonunda şoför mahallinin camı kırılarak baygın haldeki Erdoğan sedyeye konuldu. Süratle acil servise götürülen Erdoğan’ın, kendisine gelmesi 1.5 saat sürdü.
KALP KRİZİ GEÇİRSEYDİ
Güven Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Tevfik Ali Küçükbaş, "Eğer kalp krizi geçirse, kanaması veya solunum problemi olsaydı, aracında kilitli kaldığı sürede başbakanı kurtaramaz, kaybederdik" dedi.