Gümüş ekran

Güncelleme Tarihi:

Gümüş ekran
Oluşturulma Tarihi: Kasım 01, 1998 00:00

Osman GİRİTLİ
Haberin Devamı

Cumhuriyeti yeniden düşünmek


Kurtuluş filminin yönetmeni Ziya Öztan'ın Cumhuriyet filmi, daha çok bir belgesel özellik taşıyor.

Hiç kuşkusuz cumhuriyet tarihimizi yüzeysel bilenler, ayrıntıyı bir başka kitaptan okumayanlar ya da cumhuriyet tarihi ile ilgisi okuldaki ders dışında olmayanlar, Cumhuriyet filminden epey çok şey öğreneceklerdir.

Cumhuriyet'i iki düzlemde oluşan bir çalışma olarak nitelendirebilirim.

Birincisi, Atatürk'ün özel yaşamı, diğeri de cumhuriyetin politik yanı.

İkisinin de bir arada sarmal biçimde yer aldığı sahneler sanırım en başarılı bölümler.

Tabii cumhuriyet tarihini sinemaya aktarmanın resmi ve gayrıresmi zorluklarını hepimiz biliyoruz.

Resmi tarihin dışına çıkıp da özgür ve aykırı yorumların yapılması mümkün değildir. Cumhuriyet filminde de buna oldukça dikkat edilmiş.

Cumhuriyet bize bazı kişileri tanıtıyor. Konumlarıyla, inkılaba yaklaşımlarıyla ve Mustafa Kemal'i anlayıp, anlayamamalarıyla. Belki tarih kitaplarında okuduğunuz ama unuttuğunuz insanları yeniden cumhuriyet tarihi içindeki yerine oturtuyor.

Bir yalnız adamdır Mustafa Kemal. Yaptığına inanmış ve inandırmak için çırpınan. Onun bu trajedisi bile güçlü karizmasını gölgeleyemiyor.

Çevresi ya onunu gücünden yararlanarak yükselecektir, ya da ona muhalefetle var olacaktır.

Cumhuriyet'te önemli tarihi dönüm noktalarını esas çizgileriyle de olsa yeniden hatırlayanlar olacaktır. Benim için önemli olan, genç kuşağın geçmişin olaylarını bugünkü durumdan çok, o günün şartlarıyla değerlendirmesidir. Tarih biraz da toplumsal ve bireysel koşulların üstüste oturmasından yaratılır, yazılır.

Cumhuriyeti korumanın asgari bir özgürlük ve demokratlık sorunu olduğunu belki bu filmin bize sunduğu tarihi süreç içinde daha doğru algılamamız mümkündür.

Ben, 75. yılda böyle bir filmi tarihi bilinç açısından çok yararlı görüyorum. Tarihi koşulları yeniden hatırlatması ve onun ileri görüşlülüğünün doğruluğu belki tüylerinizi diken diken edecektir.

Filmin sinemasal değerini tartışmak ikinci plana kalıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!