Grevler geri dönüyor

Güncelleme Tarihi:

Grevler geri dönüyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2000 00:00

Haberin Devamı

İstanbul ilçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi'nin, işçi sendikalarıyla 1 Mart 2000'den beri yürüttüğü toplu sözleşme görüşmelerinin çoğunda sonuca ulaşılamayınca, İstanbul bugünden itibaren grevle tanışıyor. Kendisine bağlı belediyelerinin işçileri adına toplu sözleşme görüşmelerini en önce başlatan Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası, grev kararını alan ilk sendika oldu.

Büyükşehir ve ona bağlı iştiraklerinin 11 bin işçisinin de aralarında bulunduğu Gaziosmanpa, Güngören, Bakırköy, Üsküdar, Adalar ve Bayrampaşa ile birlikte toplam 7 belediyenin işçileri, bu sabah saat sekizden itibaren bir gün eylem yapacak ve işe gitmeyecek. Toplu sözleşmeler yine sonuca ulaşmazsa, 15 Ağustos'ta genel greve gidilecek ve Belediye-İş Sendikası çalışanları anlaşma imzalanana kadar işbaşı yapmayacak.

Bir başka grev kararı da DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası işçileri tarafından alındı. Genel-İş'e bağlı 12 ilçe belediyesi arasından bu sene toplu sözleşme dönemi gelen 11 belediyede anlaşma sağlanamazsa, henüz kesinleşmemekle birlikte 21 Ağustos'ta Genel-İş'e bağlı sendikalarda da genel greve gidilecek.

Toplu sözleşmelerin en ılımlı sendikası Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş Sendikası ise henüz grev kararı almadı. Hizmet-İş'e bağlı 7 belediyeden, toplu sözleşme dönemine girilen 5 ilçede, görüşmeler idari maddeler üzerinde sürüyor. Ücretlere gelinmediği için henüz çıkmış bir grev kararı da yok.

3 işçi 1 işveren sendikası

İlçe belediyeleri, Büyükşehir Belediyesi ve ona bağlı iştiraklerde çalışan işçileri temsilen üç sendika, toplu sözleşme görüşmelerini Mahalli İdareler Kamu İşverenleri Sendikası (MİKSEN) ve işveren sendikasıyla anlaşma yapmamış belediyelerle yürütüyor. Sendikalar Türk-İş'e bağlı Belediye-İş Sendikası, DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası ve Hak-İş'e bağlı Hizmet-İş Sendikası. İşverenler adına 17 belediyeyi MİKSEN temsil ediyor.

Şimdiye kadar görüşmelerde sadece üç ilçede anlaşmaya varıldı. İşçileri Genel-İş Sendikası tarafından temsil edilen Beykoz Belediyesi'nde ve Belediye-İş tarafından temsil edilen Şişli ile Avcılar Belediyesi'nde. Üç ilçede de belediye görüşmeleri kendi yürüttü.

Aralarında Büyükşehir Belediyesi'nin de bulunduğu 24 belediyede görüşmeler sürüyor. Belediye-İş ve Genel-İş Sendikaları temsil ettikleri 19 belediye için grev kararını alıp askıya koydu.

Yasalar çerçevesinde 6 gün önceden Valiliğe grev kararını tebliğ eden Belediye-İş, genel grevin habercisi bir günlük eylemini bugün 7 belediye genelinde başlatıyor. Greve gitmesi yasak olan otobüs, mezarlık ve itfaiye işçilerinin dışında, sendikaya bağlı 7 ilçenin işçileri bugün genel grev provası yapacak. 7 belediyenin işçileri bir gün için çöp toplamayacak, park ve bahçe sulamayacak, yol bakımı veya inşaatı yapmayacak.

Sorun ücretlerde

Belediye-İş Sendikası Genel Başkanvekili Mustafa Solmaz, anlaşmazlığın ücretlerden kaynaklandığını söyleyerek, tek istediklerinin 4 kişilik bir aileye yetecek ücreti alabilmek olduğunu söylüyor. ‘‘Devletin yayınladığı istatistikler var. Ortalama ücretimiz 200 milyon lira. Bazı belediye başkanları bunu yüksek göstermeye çalışıyor ama işin aslı öyle değil. En yüksek Şişli Belediyesi verir o da 240 milyondur. Belediye başkanları maliyet hesap ederken, her işçiye ölüm yardımı yapıyor, her işçiyi doğurtturup, hatta erkekleri bile doğurtturup, herkese doğum yardımı veriyor, 365 gün fazla mesai gösteriyor ve ortaya 800 milyonu bulan bir maaş çıkarıyor. Halbuki işçi bankamatiğe gittiğinde ikramiyesiyle birlikte en fazla 250 milyon lira çekiyor. 1 milyar istediğimizi söylüyorlar. O para bize çok. 500 milyon versinler imzalayayım.’’

Genel-İş Sendikası 2 no'lu Bölge Şube Başkanı Mehmet Karagöz ise anlaşmaya varılan tek yer olan Beykoz Belediyesi'nde işçiyi temsil eden sendikanın başkanvekili olarak, Küçükçekmece dışında hiçbir belediyeden ücret teklifi alamadıklarını söylüyor.

‘‘5 aydır toplu sözleşme görüşmesi yapıyoruz. Ama Küçükçekmece dışında hiçbir belediyeden ücret teklifi alamadık. Sorun sadece ücretlerde değil. 10 senedir değişmeyen idari maddeleri müzakere ediyorlar. Örneğin belediye araçlarının kaza yapıp hasar görmesi durumunda şoförün payı yüzde 3 iken yüzde 40'a çıkarmak istiyorlar. Bazı belediye hizmetlerini taşeronlara vermek istedikleri için işçinin yapabileceği işlerin dışarıya verilmesine engel olan maddeleri kaldırmaya çalışıyorlar. Çalışma saatini artırıp cumartesi-pazar tatilini bir güne indirmeye çabalıyorlar.’’

Karagöz, ücret konusunda ise şunları söylüyor: ‘‘Ücret olarak yaklaşık yüzde 70 zam istiyoruz. 4 kişilik ailenin geçim endeksi 515 milyon olarak belirlendi. Biz 465 milyon istiyoruz. Yoksulluk sınırının altında yaşamak istemiyoruz.’’

İstihbaratımız güçlü

Belediye-İş ve Genel-İş'e göre görüşmelere daha geç oturan ve henüz grev kararı almayıp, işverene karşı daha ılımlı duran Hizmet-İş'in görüşmeleri yürüten Şube Sekreteri İbrahim Güleş ise konunun ücrete gelip dayandığını söylerken, diğer sendikaların tavrını eleştiriyor:

‘‘Görüşmeler ücret konusunda tıkandı. İstihbaratımız güçlü olduğundan aldığımız duyumlara göre işverenin yetkilisi Miksen'in teklif edeceği zam yüzde 15 oranında olacak. Görüşmelere biraz geç başladığımız için henüz idari maddeleri geçiyoruz ama orada sorun yok. Sorun parada. Parayı verseler kurtulacaklar. İşçilerin hakkını korumakla mükellefiz ama belediyelerin durumu ortada. Mahalli yönetimlere gerekli aktarım yapılmadığı için onların da durumu kötü. Etrafa yüzde 70 diye bağırıp, sonra yüzde 25'e imza atmak sendikacılık değil. Masaya otururken belediyenin bütçesini alıp ona göre konuşuyorum. Müzakereler sürüyor.’’

Sekiz yıl sonra ilk grev

İstanbul'da önümüzdeki hafta salı günü başlayacak olan grev, İstanbul'da sekiz yıl aradan sonra yaşanacak ilk belediye işçi grevi olacak. 1980 yılından sonra bugüne kadar belediye işkolunda yaşanan tek grev 1992 yılında oldu. İstanbul'un meşhur çöp dağlarıyla tanıştıran bu grev, 14 gün sürmüş ve 14. gün Bakanlar Kurulu kararıyla kamu sağlığını tehdit ettiği gerekçe gösterilerek iptal edilmişti. 1992 yılından sonra yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde de hep bir yerde pazarlıklar tıkandı ve grev aşamasına gelindi ancak her seferinde grev başlamadan anlaşma sağlandı. 15 Ağustos'ta başlayacak grev, sekiz yıl aradan sonra İstanbul'da yapılacak ilk grev olacak. Sendikacılar bunun nedenini belediyeleri temsil eden işveren örgütü MİKSEN olarak gösteriyorlar. Bu seneki görüşmelerde güçlenerek işçinin karşısına 17 belediyeyi temsilen çıkan MİKSEN'in görüşmeleri çıkmaza soktuğunu söyleyen sendikacılar, belediye başkanlarıyla yüz yüze görüşülse, anlaşılacağına inandıklarını belirtiyorlar.

Neler aksayacak?

Sendikaların belediyelerle anlaşmaya varamaması üzerine ilçelerde teker teker grev kararları uygulanmaya başlayacak. Belediye işçileri toplu sözleşmeler imzalanana kadar işbaşı yapmayacak. Bu da belediye hizmetlerinin aksamasına neden olacak. Peki İstanbullular bu grevleri hangi ilçelerde ne kadar hissedecek? İşçilerin birçoğu park bahçe ve fen işlerinde çalıştıklarından, kentin çiçekleri grev sırasında solacak. Yollar da bir süre bakımsız kalacak. Ancak belediyelerin bir çoğunda son yıllarda temizlik ve çöp işleri bazılarında tamemen, bazılarında büyük oranda taşeron firmalara devredildiğinden, geçmiş senelerdeki belediye işçileri grevlerinde kentte rastlanan çöp dağı manzaralarıyla bu grevde karşılaşılmayacak. Örneğin tamemen taşeron firmalarla çalışan Kartal, Maltepe, Kadıköy, Bakırköy ve Beyoğlu gibi ilçelerde, çöp hizmetlerinde en ufak bir aksama yaşanmayacak. İşte İstanbul'daki bazı ilçelerin grevden nasıl etkileneceği:

Bakırköy Belediyesi

Çöp toplama dahil bütün temizlik işleri özel sektöre devrolmuş durumda. İşçiler belediyenin fen işlerinde görevli. Bakırköy halkı, ilçede bir grev yaşandığını muhtemelen farketmeyecek. Ancak Bakırköy Belediyesi işçilerine İstanbul'da en fazla maaş veren belediye olduğundan, sendika diğer belediyelerde yürüttüğü görüşmelerde Bakırköy'ü emsal gösterdiği için bu ilçedeki anlaşmalar hep geç tarihlere kalıyor. Belediye yetkilileri her ne kadar grev tarihi olarak 15 Ağustos belirlenmiş olsa da Bakırköy'de işçilerin bir greve gitmeyeceklerini, grev kararının diğer belediyelerde yürütülen görüşmelere yönelik politik bir karar olduğunu savunuyorlar.

Kadıköy Belediyesi

Çöp toplama ve temizlik işleri tamamen taşeron firmalara ait. Bunun dışında işçi statüsünde olup park ve bahçelerde ve fen işleri ile veteriner işlerinde çalışanlar var. Bu bölümlerdeki hizmetlerin bir kısmında aksama olacak ancak bu birimlerde kadronun belli bir bölümü memur olduğu için aksaklıklar çok da fazla hissedilmeyecek.

Fatih Belediyesi

Çöp toplamanın yarısı taşeron firmalara ait. İşçilerin greve gitmesi ilçede temizlik işlerinde çok büyük bir fark yaratmayacak. Ancak belediyeden açıklandığı kadarıyla, Fatih'te belirlenen grev tarihi 21 Ağustos'tan önce işçilerin greve gitmemesi için mutlaka anlaşma yolu aranacak.

Beşiktaş Belediyesi

Çöp toplamının yarısı taşeron firmalara ait. Belediye yetkilileri, grev halinde en büyük sıkıntının çöp ve temizlikte yaşanacağını ama bununu da başka taşeron girmalarla aşılmaya çalışılacağını söylüyorlar.

MİKSEN kanadı

Üç işçi sendikasıyla birlikte, aralarında Büyükşehir Belediyesi'nin de bulunduğu 17 belediyeyi temsilen toplu sözleşme görüşmelerini yürüten Mahalli İdareler Kamu İşverenleri Sendikası (MİKSEN) kanadı, işçi sendikalarının istedikleri ücret zammının çok yüksek olduğunu belirtirken grevleri göze aldıklarının sinyallerini veriyor. MİKSEN Genel Sekreteri Rahmi Cıbıroğlu, bir tek Büyükşehir için teklif verdiklerini, onun da birinci yıl için yüzde 20 olduğunu söylerken, işçi sendikalarının yüzde 100 zam isteyince görüşmelerin tıkandığını açıklıyor. Cıbıroğlu, belediyelerin durumunun ortada olduğunu belirterek, belediye başkanlarının istenen rakamları vermeme konusunda grev dahil herşeyi göze aldığını ifade ediyor.

Neye güveniyorlar!

Toplu sözleşme görüşmelerinde Büyükşehir'in tavrını eleştiren Belediye-İş Sendikası Genel Başkanvekili Mustafa Solmaz, belediyelerin hükümetin enflasyon programına güvenerek, zammı vermemeye çalıştıklarını söylüyor.

Solmaz, Büyükşehir Başkanı Gürtuna'yı da ilgisiz kalmakla suçluyor:

‘‘İstanbul'un yarın ne olacağı belli değil. Gürtuna yurt dışına gitti. Altı aydır görüşmeler sürüyor, bir gün ne istediğimizi sormadı. 2,5 ay önce ziyarete gittik, sıkıntı çıkmaz dedi. Bir yerden ışık mı aldılar acaba! Grev kararı alsak bile Bakanlar Kurulu erteler diye düşünüyorlar. Bakanlar Kurulu grev kararımızı ertelerse, 20 bin üyemizle sokağa çıkarız.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!